27 Haziran 2013 Perşembe
Eminem kimdir
Gerçek adı Marshall Mathers olan Eminem, 17 Ekim 1972’de ABD’nin
Kansas City eyaletinde dünyaya geldi.Eminem takma adı oncelerı m&m den gelen emanem olsada kabaca okundugu ıcın emınem olarak değiştirildi. Fakir bir çocukluk geçiren Eminem, 12 yaşındayken
annesi ile Detroit'in doğusuna taşındı.2-3 ayda bir okul değiştirmek zorunda kalması
ona arkadaş edinmek,beladan uzak durmak vemezun olmak konularında büyük
zorluklar çıkarıyordu.Tüm bunlara karşılık, rap Eminem'in tesellisi oldu. Daha sonrasında
okulu bırakmasına ve bir çok asgari ücretli full-time işte çalışmasına rağmen, müzikal
anlayışı hiç değişmedi.14 yaşında sahneye çıkmaya başladı ve Motor City ikilisi Soul
Intent'in bir üyesi olarak ün saldı. İlk solo albümünü 1996'da bağımsız plak şirketi Infinite'den
çıkardı. Eminem ilk albümü hakkında "Infinite benim için rap stilimin nasıl olacağını,kendimi
nasıl sunacağımı belirlememe yarayan bir albümdü"şeklinde konuşuyor.Infinite'e gelen
tepkilerden büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Eminem,daha sonra “Slim Shady EP” adını
alacak albüm üzerinde çalışmaya başladı.Yerel müzik endüstrisindeki kişilikler ve hayatın
içindeki sahtekarlıklar hakkında bir çok yıkıcı söz ürettikten sonra hip-hop'un zor beğenen
alemine girmesini sağlayacak müziğe ulaştı.O günler için Eminem "Kaybedecek hiç bir şeyim
yoktu; fakat bir şeyler kazanabilirdim,"
şeklinde konuşuyor. "Kendim için bir albüm yaparsam
ve benim hoşuma giderse başarırdım. Eğer yapamazsam, prodüktörler yapmaya çalıştığımız
tüm rap olayından vazgeçeceklerdi. Ben de duymak istediğim bir şeyler yaptım.The Slim
Shady EP'de benim hakkında kötü konuşan herkese cevap verdim."Artık albümleri hip hop
dünyasında bomba etkisi yaratmıştı.Eminem'in sadece kendine özgü rap stil değil,derisinin
rengi de ilgi çekmişti; beyaz adamdan rapçi olurmu söylentilerini canlı yayında orta parmağı ile noktaladı, artık o rap müziğin 'yeni beyaz' umuduydu. 1997'de Los Angeles'te
düzenlenen Rap Olimpiyatları'nda ikinci sırayı aldı.Bir efsaneye göre, Dr. Dre Eminem'in
demo kasetini, Interscope plak şirketin sahibi Jimmy Iovine'in garajında yerde bulmuş ve
dinledikten sonra çok etkilenmiş. Ancak Dre; Eminem 1997'de Los Angeles'ta
düzenlenen Rap Olimpiyatları'nda ikinci olana dek onunla anlaşma yapmadı.Slim Shady
albümü 1999'da "My name Is" parçasının yarattığı büyük gürültü eşliğinde piyasaya çıktı.
Albüm bir yıl içinde üç kez platin plak kazandı. Eminem bu albümüyle bir yandan büyük bir
başarı elde ederken, bir yandan da çok sert eleştirilere maruz kaldı. Şarkı sözlerindeki ve
konserlerindeki küstah tavrı, başta ailesi olmak üzere birçok kişiyi rahatsız etti.
2000’in yazında çıkan "The Marshall Mathers LP",Eminem'in hem ününü, hem aldığı tepkileri
perçinledi.Özellikle eşcinsellerin büyük öfkesini çeken bu albüm,2 haftada 2 milyon satarak
tarihin en hızlı satan rap albümü unvanını kazandı.Eminem, 2002 yılının Haziran ayında
4. albümü “Eminem Show”u piyasaya sürdü.1999'da en iyi solo rap dalında ve en iyi rap
albümü dalında 2 Grammy ödülü kazandı. 2001’de buna üç Grammy daha ekledi. Eminem,
BBC'ye verdiği demeçte,"son yıllarda çok tükendiğini, artık daha sakin işler yapma zamanının
geldiğini" belirtti.Ünlü şarkıcı,"Hep ön planda olmak istemiyorum. Yapımcı olarak isim yapmak
ve arkama yaslanmak istiyorum"diye konuştu.Çevirdiği "8 Mil" filminde kendi hayatını oynamasına
ve filmin başarılı olmasına rağmen, oyunculuktan zevk almadığını söyleyen Eminem, başkasının
koyduğu kurallara uymak zorunda kaldığını söyledi ve film setini hapishaneye benzetti.
Ünlü rapçi,“8 Mile” filmi için yapılan 'Lose Yourself' şarkısıyla,2003 yılında gerçekleştirilen 75.
Akademi Ödüllerinde 'En İyi Şarkı' Oscarının sahibi oldu.Eminem, kızı
Hailie Jade Scott için de istediği tek şeyin, ileride normal ve düzenli hayat sürmesi olduğunu ifade etti.
Son Albümü Olan Encore de ise uslanmış görünüyor.. Son zamanlarda sıkça kötü sözler sarfettiği eski eşi ilede barışması bunu kanıtlar nitelikte. Rap müziği dünyasında büyük bir fan kitlesi edınmiş olan Eminem artık yavas yavas tahtından iniceği sinyalleri veriyor.
Trabzonspor Tarihi
Türk futboluna damga vuran üç büyük takıma baktığımızda dokuz şampiyonluğu bulunan Beşiktaş'ın 1903 yılında, on dört şampiyonluğu bulunan Galatasaray'ın 1905 yılında ve yine on dört şampiyonluğu bulunan Fenerbahçe'nin de 1907 yılında kurulduğunu görüyoruz.
Altı şampiyonluğu bulunan ve Anadolu futbolunun lokomotifi olan Trabzonspor'un kuruluş tarihi ise İstanbul takımlarına nazaran oldukça yeni. Logodaki 1967 yılını görenler ister istemez futbolun Trabzon'daki mazisinin oldukça yeni olduğunu düşünüyorlar. Oysa, durum hiç de öyle değil. İzmir ve İstanbul'da olduğu gibi Trabzon'da da futbolun mazisi bir asrı buluyor. İşte, tartışma da bu noktada başlıyor. Divan Başkanı Rıfat Dedeoğlu'nun Genel Kurul'a getirmeyi düşündüğü kuruluş tarihinin değiştirilmesiyle ilgili öneriye geçmeden önce futbolun Trabzon'daki mazisine kısaca bir değinelim.
Trabzon'daki rekabet İstanbul'da bile yoktu
Trabzon'da futbolun tarihini incelediğimizde, bu kentin futbol mazisinin en az İzmir ve İstanbul kadar eski olduğunu görüyoruz. İzmir ve İstanbul'da olduğu gibi Trabzon'da da futbolu ilk kez ecnebiler, yani Rumlar oynamaya başlıyor. Çok kısa bir süre sonra Rumlarla futbol oynamaya başlayan Trabzonlular, ilk kulübü, yani İdmanocağı'nı 1921 yılında kuruyorlar. Başkan Mehmet Rıza Kuğu, öğrenimini İstanbul'da Galatasaray Lisesi'nde yaptığı için İdmanocağı'nın renkleri sarıkırmızı oluyor. Daha sonra yeşil beyazlı İdmangücü (1923) ve sarı lacivertli Necmiati (1923) kulüpleri açılıyor. Bunlara Trabzon Lisesi de eklenince Kavakmeydanı'nda lig usulü futbol maçları oynanmaya başlıyor. Halkın da yoğun ilgi gösterdiği bu maçlarda rekabet öylesine kızışıyor ki, bu durum hiç şüphesiz Trabzon futboluna yarıyor. Karadeniz insanının inatçı yapısı nedeniyle en üst düzeyde gerçekleşen bu rekabetler, İzmir ve İstanbul'daki çekişmeleri bile geride bırakıyor. Sonuçta rekabet kaliteyi, kalite de başarıyı getiriyor. Özellikle İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri, Trabzon'u temsilen katıldıkları Türkiye Amatör Futbol Birinciliği'nde defalarca şampiyon oluyorlar.
Ben kuracağım, sen kurmayacaksın...
Trabzon'un Galatasaray'ı ve Fenerbahçe'si olarak nitelendirilen İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri arasındaki rekabet, Trabzonspor'un kuruluşu sırasında da kendini gösteriyor. Bir araya gelmeyi kesinlikle kabul etmeyen her iki kulüp de Trabzonspor'u kendi kurmak istiyor. 2. Lig kurulalı üç yıl olmasına ve Anadolu'nun diğer kentleri bu ligde mücadele etmeye çoktan başlamalarına rağmen Karadeniz inadı Trabzonspor'un kuruluşunu sürekli geciktiriyor. Takvimler 21 Haziran 1966'yı gösterdiğinde İdmanocağı, Yıldızspor ve Martıspor'un birleşmesiyle sarıkırmızılı Trabzonspor kuruluyor. Ancak Ankara'ya gönderilmesi gereken bir belgenin zamanında ulaşmaması nedeniyle Trabzonspor'un 196667 sezonunda mücadele etmesi askıya alınıyor. Bu gelişmeden iki ay sonra, yani 22 Ağustos 1966'da bu sefer İdmangücü devreye giriyor. Martıspor ve Yolspor ile birleşen İdmangücü, kırmızı beyaz renklerle Trabzon Gençlik Kulübü'nü kuruyor. Trabzon'u 196667 sezonunda bu kulüp temsil ediyor.
Renk tartışmaları aylarca sürdü
Orta sıralarda bitirilen 196667 sezonu sona erdikten sonra, İdmangücü'nün önderliğinde kurulan Trabzon Gençlik Kulübü'nü kesinlikle kabul etmeyen İdmanocağı, yürütmenin durdurulması için Danıştay'a dava açıyor. Danıştay, İdmanocağı'nın açtığı davayı haklı bulunca Trabzon için çetrefilli bir dönem daha başlıyor. Bu iki kulüp yine bir araya gelmiyor, kendi renkleriyle Trabzonspor'u kurmak istiyor. Dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, iki kulüp birleşmedikten sonra Trabzonspor diye bir takımı kesinlikle kabul etmeyeceklerini söyleyince İdmanocağı ve İdmangücü yöneticileri başka çarenin olmadığını anlayarak birleşmeyi kabul ediyorlar. Fakat aradaki en büyük engel renkler oluyor. İdmanocağılılar sarıkırmızı, İdmangücülüler de yeşilbeyaz renklerde inat ediyorlar. Renk tartışmaları hem Trabzon'da, hem de Ankara'da Orhan Şeref Apak'ın makamında devam ediyor. En sonunda bu renklerden hiçbirinin olmaması ve her iki tarafın da bir renk tercih etmesi fikri ortaya atılıyor. İdmanocağı tarafı kırmızıya en yakın renk olarak bordoyu, İdmangücü tarafı da yeşile en yakın renk olarak açık maviyi tercih ediyor. Kendi renklerine bağlılık inadı bu seçimlerde de net bir şekilde kendini gösteriyor. Ve arzu edilen güçlü Trabzonspor, iki ezeli kulübün yanı sıra Karadenizgücü ve Martıspor'un da katılımıyla 2 Ağustos 1967 yılında kuruluyor. Böylece bordomavili Trabzonspor, dört yıl gecikmeyle 2. Lig'de mücadele etmeye başlıyor. 197374 sezonunda 1. Lig'e yükselen bordo mavili takım, İstanbul takımlarının ambargosuna son vererek tam altı kez şampiyon oluyor.
Dedeoğlu: Kuruluş tarihi 1921'dir
Gelelim, Trabzonspor'un kuruluş tarihiyle ilgili tartışmalara... Aksiyon'a özel açıklamalarda bulunan Trabzonspor Divan Başkanı Rıfat Dedeoğlu, bordo mavili kulübün kuruluş tarihinin 1921 olarak değiştirilmesini istiyor. Bu isteğini Genel Kurul'da gündeme getireceğini söyleyen Dedeoğlu, güçlü Trabzonspor'un kurulmasında önemli rol oynayan İdmanocağı'nın eski futbolcularından ve başkanlarından. 1968 ve 1969 yıllarında Trabzonspor'un başkanlığını da yapan Rıfat Dedeoğlu, şöyle diyor: 'Trabzonspor'un kuruluş tarihine baktığımızda sanki Trabzon'da futbolun varlığı daha yeniymiş gibi algılanıyor. Bence kuruluş tarihi değiştirilmeli, kuruluşta önemli bir vazife gören ve Trabzon'un en eski kulübü olan İdmanocağı'nın kuruluş tarihi dikkate alınmalı. Bence Trabzonspor'un kuruluş tarihi 1967 değil, 1921'dir. Çünkü, İdmanocağı, Türkiye Birinci Ligi'nde fırtına gibi esen ve altı kez şampiyon olan Trabzonspor'un güçlü altyapısını oluşturan en önemli kulüptür. Kuruluş tarihi 1921 olarak değiştirilirse Trabzonspor'un büyüklüğü daha da iyi anlaşılır'.
Karaağaçlı: Ya 1923 olur, ya da 1966
İdmanocağılı Rıfat Dedeoğlu'nun önerisine en sert tepkiyi İdmangücü'nün eski başkanlarından Refik Karaağaçlı gösteriyor. Hem 1966 yılında kurulan Trabzonspor'un, hem de 1967 yılında kurulan Trabzonspor'un sekreterliğini yapan Karaağaçlı, bu tip tartışmaların yararsız olacağını söylüyor. 'Geçmişte Trabzonspor'un kuruluşuyla ilgili birçok çekişmeler, rekabetler oldu. Ancak ben şimdi bu tip tartışmaların yeniden yapılmasının yararsız olacağını düşünüyorum. Trabzon'da İdmanocağı hakimiyeti hâlâ devam ediyor. Rıfat Dedeoğlu, İdmanocağılı olduğu için Trabzonspor'un tarihinin 1921 olarak değiştirilmesini istiyor. O zaman ben de bir İdmangücülü olarak derim ki Trabzonspor'un kuruluş tarihi ya 1923 olsun, ya da 1966. Kaldı ki 1921 yılında kurulan İdmanocağı ile 1923 yılında kurulan İdmangücü kulüpleri halen amatör kümede mücadele ediyorlar'.
Özak: Diğer illerin durumu da aynı
Futbola İdmanocağı'nda başlayan ve Trabzonspor'a hem oyuncu olarak, hem de başkan olarak hizmet eden Faruk Özak da aşağı yukarı Refik Karaağaçlı gibi düşünüyor. Trabzonspor'un kuruluş tarihinin değişmesi halinde diğer şehir takımlarının tarihlerinin de değişeceğini belirten Özak'ın düşünceleri ise şu şekilde: 'Mesela, Samsunspor'un kuruluş tarihi 1965 ama daha önce de Samsun'da futbol vardı. Zonguldak'ta da öyle, Eskişehir'de de öyle, Adana'da da öyle... Trabzonspor'un tarihi 1921 olarak değişirse, bu sefer diğer iller de değiştirmek isteyebilir. Bence Trabzonspor'un profesyonel olarak kuruluş tarihi 1967'dir ve öyle kalmalıdır. Gerçi 1966'da kırmızıbeyaz renklerle kurulan Trabzonspor var ama bence kuruluş tarihini bir yıl geriye almanın bir anlamı yok. Kuruluş tarihinin 1967 olması, futbolun Trabzon'daki mazisinin 1910'lu yıllara kadar dayandığı gerçeğini değiştirmez. Ama yine de bu konunun Genel Kurul'da tartışılmasında yarar var'.
Trabzon'daki rekabet İstanbul'da bile yoktu
Trabzon'da futbolun tarihini incelediğimizde, bu kentin futbol mazisinin en az İzmir ve İstanbul kadar eski olduğunu görüyoruz. İzmir ve İstanbul'da olduğu gibi Trabzon'da da futbolu ilk kez ecnebiler, yani Rumlar oynamaya başlıyor. Çok kısa bir süre sonra Rumlarla futbol oynamaya başlayan Trabzonlular, ilk kulübü, yani İdmanocağı'nı 1921 yılında kuruyorlar. Başkan Mehmet Rıza Kuğu, öğrenimini İstanbul'da Galatasaray Lisesi'nde yaptığı için İdmanocağı'nın renkleri sarıkırmızı oluyor. Daha sonra yeşil beyazlı İdmangücü (1923) ve sarı lacivertli Necmiati (1923) kulüpleri açılıyor. Bunlara Trabzon Lisesi de eklenince Kavakmeydanı'nda lig usulü futbol maçları oynanmaya başlıyor. Halkın da yoğun ilgi gösterdiği bu maçlarda rekabet öylesine kızışıyor ki, bu durum hiç şüphesiz Trabzon futboluna yarıyor. Karadeniz insanının inatçı yapısı nedeniyle en üst düzeyde gerçekleşen bu rekabetler, İzmir ve İstanbul'daki çekişmeleri bile geride bırakıyor. Sonuçta rekabet kaliteyi, kalite de başarıyı getiriyor. Özellikle İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri, Trabzon'u temsilen katıldıkları Türkiye Amatör Futbol Birinciliği'nde defalarca şampiyon oluyorlar.
Ben kuracağım, sen kurmayacaksın...
Trabzon'un Galatasaray'ı ve Fenerbahçe'si olarak nitelendirilen İdmanocağı ve İdmangücü kulüpleri arasındaki rekabet, Trabzonspor'un kuruluşu sırasında da kendini gösteriyor. Bir araya gelmeyi kesinlikle kabul etmeyen her iki kulüp de Trabzonspor'u kendi kurmak istiyor. 2. Lig kurulalı üç yıl olmasına ve Anadolu'nun diğer kentleri bu ligde mücadele etmeye çoktan başlamalarına rağmen Karadeniz inadı Trabzonspor'un kuruluşunu sürekli geciktiriyor. Takvimler 21 Haziran 1966'yı gösterdiğinde İdmanocağı, Yıldızspor ve Martıspor'un birleşmesiyle sarıkırmızılı Trabzonspor kuruluyor. Ancak Ankara'ya gönderilmesi gereken bir belgenin zamanında ulaşmaması nedeniyle Trabzonspor'un 196667 sezonunda mücadele etmesi askıya alınıyor. Bu gelişmeden iki ay sonra, yani 22 Ağustos 1966'da bu sefer İdmangücü devreye giriyor. Martıspor ve Yolspor ile birleşen İdmangücü, kırmızı beyaz renklerle Trabzon Gençlik Kulübü'nü kuruyor. Trabzon'u 196667 sezonunda bu kulüp temsil ediyor.
Renk tartışmaları aylarca sürdü
Orta sıralarda bitirilen 196667 sezonu sona erdikten sonra, İdmangücü'nün önderliğinde kurulan Trabzon Gençlik Kulübü'nü kesinlikle kabul etmeyen İdmanocağı, yürütmenin durdurulması için Danıştay'a dava açıyor. Danıştay, İdmanocağı'nın açtığı davayı haklı bulunca Trabzon için çetrefilli bir dönem daha başlıyor. Bu iki kulüp yine bir araya gelmiyor, kendi renkleriyle Trabzonspor'u kurmak istiyor. Dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, iki kulüp birleşmedikten sonra Trabzonspor diye bir takımı kesinlikle kabul etmeyeceklerini söyleyince İdmanocağı ve İdmangücü yöneticileri başka çarenin olmadığını anlayarak birleşmeyi kabul ediyorlar. Fakat aradaki en büyük engel renkler oluyor. İdmanocağılılar sarıkırmızı, İdmangücülüler de yeşilbeyaz renklerde inat ediyorlar. Renk tartışmaları hem Trabzon'da, hem de Ankara'da Orhan Şeref Apak'ın makamında devam ediyor. En sonunda bu renklerden hiçbirinin olmaması ve her iki tarafın da bir renk tercih etmesi fikri ortaya atılıyor. İdmanocağı tarafı kırmızıya en yakın renk olarak bordoyu, İdmangücü tarafı da yeşile en yakın renk olarak açık maviyi tercih ediyor. Kendi renklerine bağlılık inadı bu seçimlerde de net bir şekilde kendini gösteriyor. Ve arzu edilen güçlü Trabzonspor, iki ezeli kulübün yanı sıra Karadenizgücü ve Martıspor'un da katılımıyla 2 Ağustos 1967 yılında kuruluyor. Böylece bordomavili Trabzonspor, dört yıl gecikmeyle 2. Lig'de mücadele etmeye başlıyor. 197374 sezonunda 1. Lig'e yükselen bordo mavili takım, İstanbul takımlarının ambargosuna son vererek tam altı kez şampiyon oluyor.
Dedeoğlu: Kuruluş tarihi 1921'dir
Gelelim, Trabzonspor'un kuruluş tarihiyle ilgili tartışmalara... Aksiyon'a özel açıklamalarda bulunan Trabzonspor Divan Başkanı Rıfat Dedeoğlu, bordo mavili kulübün kuruluş tarihinin 1921 olarak değiştirilmesini istiyor. Bu isteğini Genel Kurul'da gündeme getireceğini söyleyen Dedeoğlu, güçlü Trabzonspor'un kurulmasında önemli rol oynayan İdmanocağı'nın eski futbolcularından ve başkanlarından. 1968 ve 1969 yıllarında Trabzonspor'un başkanlığını da yapan Rıfat Dedeoğlu, şöyle diyor: 'Trabzonspor'un kuruluş tarihine baktığımızda sanki Trabzon'da futbolun varlığı daha yeniymiş gibi algılanıyor. Bence kuruluş tarihi değiştirilmeli, kuruluşta önemli bir vazife gören ve Trabzon'un en eski kulübü olan İdmanocağı'nın kuruluş tarihi dikkate alınmalı. Bence Trabzonspor'un kuruluş tarihi 1967 değil, 1921'dir. Çünkü, İdmanocağı, Türkiye Birinci Ligi'nde fırtına gibi esen ve altı kez şampiyon olan Trabzonspor'un güçlü altyapısını oluşturan en önemli kulüptür. Kuruluş tarihi 1921 olarak değiştirilirse Trabzonspor'un büyüklüğü daha da iyi anlaşılır'.
Karaağaçlı: Ya 1923 olur, ya da 1966
İdmanocağılı Rıfat Dedeoğlu'nun önerisine en sert tepkiyi İdmangücü'nün eski başkanlarından Refik Karaağaçlı gösteriyor. Hem 1966 yılında kurulan Trabzonspor'un, hem de 1967 yılında kurulan Trabzonspor'un sekreterliğini yapan Karaağaçlı, bu tip tartışmaların yararsız olacağını söylüyor. 'Geçmişte Trabzonspor'un kuruluşuyla ilgili birçok çekişmeler, rekabetler oldu. Ancak ben şimdi bu tip tartışmaların yeniden yapılmasının yararsız olacağını düşünüyorum. Trabzon'da İdmanocağı hakimiyeti hâlâ devam ediyor. Rıfat Dedeoğlu, İdmanocağılı olduğu için Trabzonspor'un tarihinin 1921 olarak değiştirilmesini istiyor. O zaman ben de bir İdmangücülü olarak derim ki Trabzonspor'un kuruluş tarihi ya 1923 olsun, ya da 1966. Kaldı ki 1921 yılında kurulan İdmanocağı ile 1923 yılında kurulan İdmangücü kulüpleri halen amatör kümede mücadele ediyorlar'.
Özak: Diğer illerin durumu da aynı
Futbola İdmanocağı'nda başlayan ve Trabzonspor'a hem oyuncu olarak, hem de başkan olarak hizmet eden Faruk Özak da aşağı yukarı Refik Karaağaçlı gibi düşünüyor. Trabzonspor'un kuruluş tarihinin değişmesi halinde diğer şehir takımlarının tarihlerinin de değişeceğini belirten Özak'ın düşünceleri ise şu şekilde: 'Mesela, Samsunspor'un kuruluş tarihi 1965 ama daha önce de Samsun'da futbol vardı. Zonguldak'ta da öyle, Eskişehir'de de öyle, Adana'da da öyle... Trabzonspor'un tarihi 1921 olarak değişirse, bu sefer diğer iller de değiştirmek isteyebilir. Bence Trabzonspor'un profesyonel olarak kuruluş tarihi 1967'dir ve öyle kalmalıdır. Gerçi 1966'da kırmızıbeyaz renklerle kurulan Trabzonspor var ama bence kuruluş tarihini bir yıl geriye almanın bir anlamı yok. Kuruluş tarihinin 1967 olması, futbolun Trabzon'daki mazisinin 1910'lu yıllara kadar dayandığı gerçeğini değiştirmez. Ama yine de bu konunun Genel Kurul'da tartışılmasında yarar var'.
Steven Gerrard
Steven George Gerrard, 30 Mayıs 1980’de Whiston, Merseyside’da doğdu. Liverpool ve İngiltere Milli Takımı’nın en önemli isimlerinden biri olan Gerrard hakkında yazılmış onlarca beste ve şiir bulunuyor. 8 numaralı formasının sahibi olan Gerrard Liverpool’un kaptanlığının yanı sıra 4 numaralı formayı giydiği İngiltere Milli Takımı’nda 2. kaptanlığı yapıyor. Çoğunlukla orta sahanın ortasında görev alan futbolcu zaman zaman sağ kanatta da görev alabiliyor.
UEFA’dan En Değerli Oyuncu, İngiltere’den Yılın En İyi Genç Oyuncusu ve Yılın En İyi Oyuncusu ödülleri alan Steven Gerrard, Ada futbolunun en yetenekli isimleri arasından üst sıralarda bulunuyor.
KULÜP KARİYERİ
Erken Yıllar
Gerrard, Huyton Juniors ile futbola adım attı ancak henüz 9 yaşındayken Liverpool’un scoutları tarafından seçilerek öğrenciliği devam ederken 1989’da Liverpool’a katıldı. Gençlik dönemlerinde beklenenden çok daha az şans bulan Gerrard’ın en büyük problemi boyu ve büyüme sorunları sebebiyle sırtında oluşan ağrıları oldu.
14-16 yaşları arasında sadece 20 maça çıkabilen Gerrard profesyonel kariyerindeki başarının tam aksine hiçbir zaman İngiltere Öğrenciler Takımı’nda forma giyemedi.
14 yaşında Liverpool’a kontrat hazırlatma baskısı yapmak amacıyla birkaç takımda denemeye çıkan Gerrard, Manchester United için de antrenmanlara çıktı ve o dönemde yaşadığı bir sakarlıkla ayak başparmağını kaybetme tehlikesi atlattı.
Liverpool ile 5 Kasım 1997’de profesyonel sözleşme imzalayan Gerrard, 30 Kasım 1998’de de Liverpool A Takımı ile ilk maçına çıktı ve Vegard Heggem’in yerine oyuna girerek Blackburn karşısında forma terletti.
Liverpool A Takımı
UEFA Kupası’nda ilk kez Celta Vigo karşısında şans bulan Gerrard o gece Liverpool sahadan mağlup ayrılmış olsa da sergilediği performansla göz doldurdu ve Jamie Redknapp’ın yaşadığı sakatlık sayesinde de o sezon 13 kez Liverpool forması taşıdı.
1999–2000 sezonunda teknik direktör Gérard Houllier orta sahada Gerrard’ı Redknapp’ın yanına yerleştirdi. İlk 6 maçta ilk 11’de forma giyen Gerrard, Everton ile oynanan derbi maçında yedeğe çekildi. Karşılaşmanın 66. dakikasında Robbie Fowler’ın yerine oyuna giren Grerrard kariyerinin ilk kırmızı kartıyla da bu maçta tanıştı. Gerrard, Everton’dan Kevin Campbell’a yaptığı çirkin faulle 90. dakikada takımını 10 kişi bıraktı. O sezonun devamında Gerrard’ın ilk golü geldi ve genç futbolcu 1999 5 Aralık’ta Sheffield Wednesday ile oynadıkları maçta elde edilen 4-1’lik zafere golüyle katkı yaptı.
3’leme
2000–01 sezonu Gerrard’ın ilk kupasını kaldırdığı sezon oldu. Sakatlıklardan tamamen kurtulan futbolcu 50 maça çıkarken 10 gol kaydetti ve Liverpool’da Lig Kupası, FA Cup ile ikileme yaparken UEFA Kupası finalinde Gerrard’ın ilk büyük final golü geldi ve Alaves’i 5-4 ile geçtikleri finalde Gerrard’ın da çorbada tuzu oldu. Liverpool’da böylece uzun yıllar sonra büyük bir çıkış yaparak sezonu 3 önemli kupa ile tamamladı.
O sezonun sonunda Gerrard PFA tarafından Yılın En İyi Genç Oyuncusu ödülünü aldı.
Liverpool’un Kaptanı
2002 sezonunda teknik direktör Houllier takım kaptanlığını genç ama karakter sahibi genç futbolcusuna verdi. Houllier’in diğer takım arkadaşlarını ateşlemek için kullanacağını umduğu Gerrard’ın kaptanlığındaki bir diğer amaç ise genç futbolcuya sorumluluk yükleyerek disiplin sorunlarını azaltmaktı.
Oldukça başarılı olan bu taktik ile Gerrard o sezon sadece 2 kez kart gördü ve o dönem takım arkadaşı olan Owen da otobiyografisinde yazdığı gibi Gerrard kaptanlık görevi ile aldığı sorumluluğu takım arkadaşlarını ateşlemekte başarıyla kullandı.
Taraftarın Gücü
2004 yazında Chelsea, Gerrard’ı alabilmek için girişimlerde bulundu ancak O Liverpool’da kalmayı tercih etti. İngiltere’nin bulvar gazetelerinde manşetlerde yer alan haberlere göre bir takım kızgın taraftar Gerrard’a uzun süre takımda kalması için baskı yaptı ve hatta bazılarının iddiasını göre tehdit edildi, O da kalmayı tercih etti. Gerrard’ın yakınları tarafından da Liverpool’da kalması için baskıya maruz kaldığı iddia edildi. Ancak Gerrard bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada sadece Liverpool sevgisinin ağır bastığını belirtti ve gazetelerin sevdiği detaylara girmedi.
Ancak bilinen bir gerçek var o da takımın yeni teknik direktörü Rafael Benítez’in Gerrard’ın kalmasında oynadığı önemli rol.
Bir Şampiyonlar Ligi Şampiyonu
20 Eylül 2004’te ezeli rakip Manchester United ile oynanan maçta Gerrard ciddi bir şekilde ayağından sakatlanırken yıldız futbolcu Kasım ayına kadar ilk 11’den uzak kaldı. O yılın son Şampiyonlar Ligi grup maçında Gerrard çok kritik bir şekilde Yunan takımı Olympiakos’a 23 metreden kaydettiği golle takımına hayat veren isim oldu. 16 takım arasına kalabilmeleri için 2 farklı galibiyete ihtiyacı olan Liverpool 1-0 yenik durumda devam ederken kaydedilen 2 gol ve Gerrard’ın da ceza sahasının dışında verdiği hayat öpücüğü ile yola devam eden Liverpool ve kaptanları için Şampiyonlar Ligi defteri orada kapanmadı.
Gerrard o günden beri kariyerin en önemli golü olarak Olympiakos’a maçın sonunda kaydettiği golü gösteriyor.
İstanbul’da oynanan finalde Serie A devi Milan’ın rakibi olan Liverpool final maçında soyunma odasına 3-0 mağlup döndü. O ana kadar tamamen Milan’ın kontrolünde olan dev finalde kimse bir takım kaptanının bu kadar büyük bir ilham verebileceğini düşünemezdi ama O adam neden hakkında şarkılar bestelendiğini ve şiirler yazıldığını tarihe geçen o finalde bir kez daha gösterdi.
Bentez’in söylediğine göre Gerrard’ın devre arasında takım arkadaşlarına yaptığı konuşma ve maç boyunca sürekli hepsiyle konuşması dev finalde gelen zaferin en önemli etkenlerinden biriydi. İkinci yarıda Gerrard’ın kaydettiği golle Liverpool’un inanılması güç geri dönüşü başladı. Gerrard’ın kısa süre ardından Vladimír Šmicer bir gol daha atarak aradaki farkı 1’e indirdi ve Gennaro Gattuso’nun yaptığu faulle ceza sahasında yerde kalan Gerrard kazandığı penaltı ile bir anda bütün İstanbul’u sessizliğe boğdu. Penaltıyı kullanan Xabi Alonso olurken penaltı kurtarıldı ama Alonso ribaundu alarak maça beraberliği getirmeyi sağladı ve Liverpool bu dev maçta 3-0’dan 3-3’ü kaptanları Gerrard’ın da verdiği muhteşem ilhamla başardı.
Liverpool bu dev finali penaltılara taşırken penaltı atışları sonunda kupa Gerrard’ın ve Liverpool’dan takım arkadaşlarının ellerinde havaya kalktı. Yıldız futbolcu da Şampiyonlar Ligi tarihinde Didier Deschamps’ın ardından tarihteki en genç Şampiyonlar Ligi kazanan futbolcu oldu.
Maçın hemen ardından herkesin merak ettiği soru Gerrard’a en çok yönlendirilen soru oldu. “Setevie Liverpool’da kalacak mısın?” her seferinde gelen cevap kısa ve net oldu: “Böyle bir geceden sonra nasıl ayrılabilirim.”
Ancak Temmuz 2005’te Gerrard ile kulüp arasındaki kontrat görüşmeleri bozuldu. Haberler Gerrard’ın inanılmaz bir şekilde Liverpool’dan ayrılmak üzere olduğu ve yine hazır bekleyen Chelsea’nın yıldız futbolcunun yeni evi olabileceği yönündeydi.
Her ne kadar neredeyse her gün Liverpool’dan yapılan açıklamalarda kaptanlarının kulüpte kalacağı açıklansada 5 Temmuz’da Gerrard kendi ağzından ayrılabileceğini dile getirdi.
Chelsea, Gerrad için tam 32 milyon pound hazırladı ama devam eden günde Gerrard ve ailesinin Liverpool’a olan aşkıyla Liverpool’un bu genç adamı kalbine basışı daha ağır bastı.
Gerrard, Liverpool’a olan bağlılığını bir kez daha gösterirken düzenlenen basın toplantısında; takıma, Benitez’e ve her şeyden öte taraftara olan bağlılığını sorgulattığı için herkesten özür diledi.
Gerrard bu toplantıda bu davranışından ötürü kaptanlığını da bırakmaya hazır olduğunu dile getirdi ancak Benitez böyle bir uygulamanın imkansız olduğunu söyleyerek kaptanına her zamanki işini yapmasını söyledi.
8 Temmuz günü Gerrard yeni 4 yıllık kontratına imza atarken herkesin özellikle de Liverpoolluların yüreği oldukça rahatladı.
2004-05 sezonunda UEFA tarafından En Değrli Oyuncu ödülüne layık görülen Gerrard BBC Yılın Spor Adamı sıralamasında Ellen MacArthur (2.) ve Andrew "Freddie" Flintoff (1.)’nin ardından 3. sırada yer aldı.
2005–06 sezonu geride kalan yıllara göre Gerrard’ın istatistikler açısından en etkili olduğu yıllardan biriydi; kaptan tam 53 maça çıktı ve 23 gol kaydetti. Nisan ayında Gerrard belki de en önemli ödülünü kazandı ve PFA Yılın En Değerli Futbolcusu seçildi. Böylece Liverpool da 1988’de John Barnes’ın bu değerli ödülü kazanmasının ardından bir kez daha onurlandı.
O sezon Gerrard’ın en kötü anı ise verdiği bir geri pasın Thierry Henry tarafından kesilmesi ve kalelerinde gördükleri gol oldu.
FA Cup’ta gelen başarıda da büyük payı olan Gerrard final maçında West Ham’a 2 gol kaydetti. 2. golüyle maçı uzatmalara taşıyan Steve’nin 30 mesafesi metreyi aşan golü FA Cup finalleri tarihinin en güzel gollerinden biri olarak gösterildi.
2006 FA finalinde kaydettiği golle bir ilki başaran Gerrard, 4 büyük kupada gol kaydeden ilk İngiliz futbolcu oldu. FA Cup (2006 - West Ham), Lig Kupas (2003 - Manchester United), UEFA Kupası (2001 - Alaves), ve Avrupa Kupası (2005 - AC Milan).
2006 yazının hemen başında bir açıklama yapan Gerrard kendisi hakkında transfer söylentileri çıkartılmamasını isterken “Geride kalan 2 yaz çok kötü geçti ve bir daha böyle geçmesini istemiyorum. Hiç bir yere gitmiyorum ve gitmeyeceğim. Eğer biri bir gün gelip de seni burada istemiyoruz derse o zaman konuşalım” diyerek Liverpool’a olan bağlılığını bir kez daha gösterdi.
Gerrard milli formayı ilk kez Kevin Keegan döneminde 31 Mayıs 2000’de Ukrayna karşısında giydi. Liverpool A Takımı’nda forma giydikten 18 ay ve bir başka deyişle 44 maç sonra milli takıma çağırılan Stevie milli formayla ilk golünü Eylül 2001’de 5-1’lik ünlü deplasman zaferinde Almanya’ya karşı kaydetti.
Ağustos 2006’da İngiltere Milli Takımı’nın yeni menajeri Steve McClaren, Gerrard’ı 2. kaptan olarak aradığını açıkladı.
Çeşitli
2006, 1 Eylül’de Steven Gerrard ilk otobiyografisini Gerrard: Benim Otobiyografim adıyla yayımladı. Bu kitapta Gerrard yoğun bir şekilde Liverpool sevgisi ve İngiltere Milli Takımı kariyerinden bahsediyor.
Bir model olan Alex Curran ile birlikte olan Gerrard, Curan çiftinin 2 kızı var.
Bu arada Seteven Gerrard 2 yıldır “Gay Futbol Taraftarları Birliği” tarafından seçilen Şehvetliler Listesi’nde yer alıyor.
Kariyer Başarıları – Liverpool
2006-07 Community Shield
2005-06 Avrupa Süper Kupası
2005-06 FA Cup
2004-05 UEFA Şampiyonlar Ligi
2002-03 Lig Kupası
2001-02 Avrupa Süper Kupası
2000-01 UEFA Kupası
2000-01 FA Cup
İstanbul 2013 CNR Oto Ses Sistemleri Fuarı Video
Kırlangıç Yavruları
Kuşa olan merak devam ediyor.Merak sonucunda işte bir ev avizesinde bu yaramaz Kırlangıç yavruları ile tanıştım :)
23 Haziran 2013 Pazar
Modifiye ve KİA CERATO
Birşeyler yapmak isterken internette örnek bulamadım,Ve yapmak isteyen arkadaşlar varsa en azından fikir paylaşımlığı yapabiliriz.Bu benim otomobilim :)
2013 CNR oto ses sistemleri fuarı
Fuar ile ilgili bir kaç resimleri sizlerle paylaşmak istedim.Malum arkadaş listemin çoğu modifiye sever :)
JDM Sürüngenlerinden farklı :)
Geçenlerde yıllık izinime çıktım.Çanakkale GELİBOLU'da tatilimi geçirdim Saroz körfezine giderken bu yaramaza takıldım :) ve kendimi alamayıp hatıra fotoğrafı çektim :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
DAF Park Isıtıcı Arızası | Daf Parking Heater Setting | Kalibrasyon Yapma | Webasto Arıza Kodları
Daf XG XF CF Serilerinde bulunan PARK ISITICI yani Webasto kalibrasyonunu göstereceğim. Aracımızın öncelikle soğuk olması gerekiyor sulu w...
-
Selamlar bir kaç gündür aracımda dip gaz yaptığımda motor arıza arızası alıyor ve çekişten düşme yaşıyordum. Aracı test cihazına bağladığımd...
-
Fiat 500 e EuroNCAP ’ ten 5 Yıldız Standart 7 hava yastığı. Fiat 500 ABS + EBD’ den ASR, MSR, HBA ve Hillholder içeren ESP’ye, enerji emici ...