30 Nisan 2010 Cuma

Lamborghini'den Çin'e özel üretim

Lamborghini, Çin pazarı için, 10 otomobille sınırlı olacak şekilde Murcielago LP 670-4 SuperVeloce üretimini gerçekleştireceğini açıkladı.

Konuya ilişkin yapılan açıklamada, 2010 Pekin Auto Show'da Gallardo LP 570-4 Superleggera Asya prömiyerini de gerçekleştiren Lamborghini'nin, büyük taleple karşılaştığı Çin Halk Cumhuriyeti'nde bayi sayısını artırdığı belirtildi.

Yapılan açıklamada, Lamborghini Murcielago'nun Çin versiyonunun, üzerinde numaraları bulunan sadece 10 araçla sınırlı olarak Çin'de sayıları giderek artan spor otomobil koleksiyonerlerine sunulduğu kaydedildi.

Konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Automobili Lamborghini S.p.A.'in Üst Yöneticisi (CEO) ve Başkanı Stephan Winkelmann, Automobili Lamborghini'nin, özel olarak Çin pazarı için tasarladığı amiral gemisi modeli Murcielago LP 670-4 SuperVeloce'yi 2010 Pekin Auto Show'da lanse etmesinin Çin'e ve Çin'deki süper spor otomobil kültürünün yüksek gelişimine karşı Lamborghini'nin sahip olduğu bağlılığı gösterdiğini belirtti.

Winkelmann, ''Geçen yıl Automobili Lamborghini, Çin'de yüzde 11 büyüme kaydetti. 20 Nisan'da Çin'deki yedinci Automobili Lamborghini yetkili satıcımızı Shenzhen'de açtık. Xiamen'deki sekizinci showroomumuzun açılışı da yakında gerçekleşecek. Çin'in süper spor otomobil kullanıcıları, koleksiyonerleri ve hayranları ile Lamborghini'ye duyduğumuz tutkuyu paylaşabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Veteknoloji

Kansere karşı son umut: Çöven otu

İngiliz bilim insanları, buketleri süslemek için kullanılan 'Bahar Yıldızı' isimli beyaz çiçekli bitkinin, binlerce lösemi hastasının hayatını kurtarabileceğini keşfetti.

Southampton'daki Lösemi Arkadaşları isimli vakfın araştırmasını , oğlunu lösemiden kaybeden Dr. David Flavell ve eşi Bee yürüttü.

'Çöven otu' da denilen 'Bahar Yıldızı (Gypsophila Paniculata)' isimli bitkinin beyaz çiçeğinde, lösemi ilaçlarının etkisini artıracak bir öz bulundu. Bu maddenin, diğer kanser türlerinin tedavisinde de kullanılabileceği sanılıyor. Klinik deneylerin 3 ila 5 yıl süreceği tahmin ediliyor.

Veteknoloji

Modern Warfare bitecek mi?

Modern Warfare 2 kavgası giderek büyüyor...

Modern Warfare 2 büyük bir hit oldu ama sonrasında yaşananlar giderek ciddileşiyor...


Dünyanın gelmiş geçmiş en popüler bilgisayar oyunlarından birisi olan Call of Duty: Modern Warfare II'yi geliştiren ekip Activision'a ödenmeyen paraları yüzünden dava açmıştı.

Geliştiriciler, Activision'un kendilerine vadettiği payları, bonusları ve diğer ödemeleri yapmadığını iddia ediyor ve davanın bedeli yaklaşık 500 milyon doları buluyor.

Activision, oyunu geliştiren Infinity Ward'ın kurucularından Jason West ve Vince Zampella'nın "kontratı çiğnemek ve itaatsizlik" suçlarından kovmuştu. Ama o günden bu yana çalışanların artan şikayetleri, istifaları ve şimdi de davalarıyla karşı karşıya. Bu ikilinin ayrıca açtığı davanın bedeli de 36 milyon doları buluyor.

Bütün çalışanların şikayeti aynı "Paramız ödenmedi"...

MW2'nin yaratıcıları şimdi EA için çalışıyor...

Infinity Ward 'ın geliştirdiği oyun, Activision'a sadece 24 saat içerisinde 310 milyon dolar kazandırarak tarihe geçmişti.

Bir bilgisayar oyunu olan CoD: MW2 sayısız sinema ve müzik yapımını dahi geride bırakmıştı. Geçtiğimiz aya kadar dünya çapında 14 milyonun üzerinde satılan oyunun toplamda 700 milyon dolar kazandığı sanılıyor.

Ancak Mart ayında yaşanan olaylar zinciri , çalışanların bir kısmının kovulan 2 yöneticileriyle birlikte Respawn Entertainment'ı kurmasına yol açtı. Activision'a karşı Electronic Arts ile el sıkışan çalışanlar artık bu bayrak altında oyun geliştirecek. 80 çalışandan 26'sı Respawn'a geçti.

Dava açan 38 çalışan kendilerine verilen vaatlerin yerine getirilmediğini, dahası Modern Warfare 3 gibi oyunlarda da emek sarfettiklerini ve Activision'ın Modern Warfare için devam oyunu çıkartmaya hakkı olmadığını belirtiyorlar. Sonuçta Activision'un 2 kişiyi kovmasıyla başlayan olaylar, Modern Warfare 3'ün hiç çıkmamasına bile sebep olabilir.

Veteknoloji

29 Nisan 2010 Perşembe

İndirdiğiniz dosya virüs mü?

Anti-virüsler yanılır mı?

Siz olmadığına eminsiniz ama antivirüs, dosyanın virüs olduğunu söylüyor. İşte gerçeği bulmanın yolu.

Bilgisayarlarımızı internetteki tehlikelerden koruyan anti-virüs yazılımları çok önemli bir role sahip.

Bu yazılımlar olmasa, internet sitelerinden, indirdiğimiz uygulamalardan hatta medya dosyalarından bile bulaşan zararlı yazılımlar büyük zarara sebep olabilir.

Kredi kartı bilgilerinin çalınması gibi çok ciddi mali kayıp doğurabilecek durumlar, verilerin silinmesi gibi emek kaybına yol açabilecek tehlikeler güvenlik önlemleri ile önlenir.

Bununla birlikte bu anti-virüs yazılımları da yanılabilir. Zaman zaman temiz dosyaları virüs zannedebilir. Peki gerçeği nasıl anlarız?

Yoksa bu bir keylogger mı?

Daha önce paylaştığımız bazı yazılımlarda da çeşitli kullanıcılardan, anti-virüs yazılımlarının uyarı verdiğine dair yorumlar aldık.

Paylaştığımız yazılımlar hem taranıyor, hem de güvenilir kaynaklardan sağlanıyor. Yapımcıları tanınıyor; yine de bir kez insan şüpheye düştü mü, bunu netliğe kavuşturmanın yollarını arıyor.

AV'lerin yanılmasının farklı sebepleri var. Örneğin klavye tuşlarını angılayan Windows hizmetlerini kullanan, tanınmayan bir yazılım direkt keylogger trojan olarak algılanıyor. Oysa bu yazılım , klavye tuşlarına istendiği gibi kısayol ve script atanmasını sağlayan son derece kullanışlı ve güvenli bir uygulama olabiliyor.

İşte en iyi çözüm

Daha önce McAfee'nin de başına geldi, zaman zaman farklı AV'lerin başına da geldi. AV, Windows'un kendi uygulamalarını yanlış alarm ile kilitledi.

Kod parçalarının ve ortak yönlerin heuristic denilen tarama türünde karıştırılması gayet doğal. Böyle durumlarda pek çok farklı anti-virüs yazılımının ne dediğine bir bakmak gerekiyor.

Peki indirilen dosya alarm verdiyse nasıl kontrol edilir? Çok basit, false positive kontrolü yani yanlış alarm tespiti için VirusTotal'den yararlanılır.

Bu hizmet devamlı çalışan ve tarayan bir AV'nin verdiği güvenliği sağlamaz. Ancak 40 farklı anti-virüsün bu dosya hakkında ne düşündüğünü size söyler.

Peki ne kadar güvenilir?

Virus Total Uploader aracı sayesinde herhangi bir dosyayı anında taramak mümkündür. Bu araç dosya büyük olsa bile, dosyanın kendisini yollamadan önce hash'ini yani tekil kimliğini alır ve yollar. Böylece sizden önce sunulan imzayı tanır ve sonucu söyler.

Bazen 40 AV'den sadece biri zararlı olarak görür. Bu da yanlış alarm ihtimalini kuvvetlendirir . Çoğunlukla iyi bir kontrol aracı olsa da her zaman için tek bir AV'nin ilk tespit etmiş ve doğru tespit etmiş olması olasılığı da vardır.

İyice emin olmak için yazılımın geliştiricisine de e-posta atabilirsiniz. Yazılım ismini aratmak, sitesinde de bağlantı e-posta adresini bulmak pek sorun değildir. Geliştirici hızla cevap veriyorsa güvenilirdir . Elbette şüphelerin geçmesi için AV'nin bunu düzeltmesini de bekleyebilirsiniz; yazılımın sahibi AV'ye şikayette bulunacaktır ve bu durum düzeltilecektir.

Veteknoloji

Cep dünyasına bomba düştü!

Bu haber cep dünyasına bomba gibi düştü: Zor günler geçiren cep devi sonunda satıldı. Peki ama kime?

Akıllı telefon ve PDA pazarının önemli isimlerinden biri olan Palm'ın satışa çıktığından buradaki haberimizde bahsetmiştik. Yine aynı haberde, muhtemel alıcılar olarak HTC, Lenovo, Dell ve HP'yi göstermiştik.

İşte bu haberin üzerinden tam 2 hafta geçti ve satış işlemi tamamlandı: HP, tam 1,2 milyar dolar karşılığında Palm'ı satın aldığını resmi olarak duyurdu ve tahminlerimizi boşa çıkartmadı.

Henüz bu satın almanın pazara veya HP'ye ne getireceği belli değil. Bilinen, HP'nin WebOS işletim sisteminin üzerine gideceği. HP yöneticisi Todd Bradley'in şu sözleri aslında olayı açıklıyor: "Palm'ın işletim sistemi WebOS, HP'nin mobil cihazlar startejisini genişletebilecek mükemmel bir platform sunuyor."

Hatırlanacağı gibi HP, daha önce de Compaq'ı satın aşmış ve Compaq'ın kendi markası olan İPAQ'i, HP markası ile birlikte kullanmaya başlamıştı. Palm'ın satın alınmasından sonra piyasaya sunulacak yeni cihazların üzerinde nasıl bir marka göreceğimiz ise henüz gizemini koruyor.

veteknoloji

En güvensiz Windows hangisi?

Windows XP, Vista, 7 güvenlik karşılaştırması.

Windows XP, Windows Vista ve Windows 7... 3 Windows içerisinde en güvensizi sizce hangisi?


Microsoft'un yayınladığı güvenlik raporları, olayları ve işletim sistemlerinin durumunu ortaya koyuyor.

8.'si yayınlanan raporda Windows 7'nin Windows XP'den çok daha güvenli olduğu ortaya konuluyor. Ancak 32 ve 64 bit XP'ler arasında da büyük güvenlik farkı dikkat çekiyor.

64 bit Windows 7 ve Windows Vista SP2'ye bütün diğer işletim sistemlerinden daha az zararlı uygulama bulaşıyor. Bu işletim sistemlerinin 32 bit sürümlerinin de güvenliği Windows XP SP3'ün yaklaşık 2 katı olarak göze çarpıyor.

Açıklar işletim sisteminde mi, uygulamalarda mı?

Yapılan araştırmaya göre şirket içi ağlarda güvenlik önlemleri olmadan yapılan paylaşımlar, solucan türü zararlıların hızla yayılmasına yardımcı oluyor.

Windows XP'de Microsoft ürünleri güvenlik açıklarının yüzde 55.3'ünden sorumlu. Yani kusur oranı yarı yarıya denebilir. Windows Vista ve Windows 7'de ise bu oran sadece yüzde 24.6 oluyor.

Günümüzde işletim sistemleri daha güvenli hale gelirken, zararlı yazılımlar da daha karmaşık hale geliyor. Zararlı yazılımlar bulut bilgi işlemin karanlık türü olan botnetler aracılığıyla hızla yayılıyor. Microsoft, 8. güvenlik araştırmasının sonuçlarında bu tür bilgilere ve alınması gereken önlemlere de büyük önem veriyor.


PS3'te dev değişiklik

Sony konsolun donanımını değiştiriyor, daha kullanışlı bir PS3 vaat ediyor!

Resimde gördüğünüz parça Playstation 3'ün yenilenmiş anakartı. Anakartta görmüş olduğunuz yan yana duran iki gümüş renkli kare parça sayesinde yeni Playstation'lar daha az güç tüketecek, aynı zamanda performansları da artacak.

Sol tarafta bulunan gümüş parça 45nmlik bir işlemci. Playstation 3 Slim ile birlikte kullanılmaya başlanan bu işlemcinin yanındaki ise RSX GPU adı verilen yeni parça.
www.veteknoloji.com
Yeni kullanılacak bu teknolojiyle birlikte yeni PS3'ler PS3 Slim'lere göre hem %15 oranında az elektrik tüketecek hem de daha az ısınacak.

Veteknoloji

Sims 3 sağlam geliyor!

Artık konsollarda da Sims 3 oynayabileceksiniz, hem de yepyeni ve bomba gibi bir özellikle birlikte!

Sims 3 konsollara çok iddialı geliyor. Artık konsolda da sanal çocuklar ya da yetişkinler yaratabilecek, sanal karakterlerinize sanal televizyonlar, çamaşır makineleri alacak, sanal arkadaşlar edinecek, sanal faturalar ödeyecek ve sanal çocuk sahibi olacaksınız.

EA yaptığı açıklamada Xbox 360, PS3, Nintendo DS ve Wii için çıkacak olan Sims 3'ün konsollarda şimdiye kadar geliştirilmiş en eğlenceli ve en kapsamlı Sims olacağını iddia ediyor.

Sims 3 her bir konsola farklı özelliklerle gelecek. Wii sahipleri "life-moments" adlı bir multiplayer moda, DS dokunmatik kontrollere sahip olacak. En ilginç özellik ise Xbox 360 ve PS3'e gelecek olan Facebook desteği.

Xbox ve PS3 sahipleri Facebook'tan arkadaşlarını oyuna davet edebilecek. Böylelikle gerçek hayattaki sosyal çevresiyle oyunda buluşacak. Oyunculara büyük yenilik sunacak olan bu eklenti konsol sahiplerini şimdiden heyecanlandırıyor.

Veteknoloji

Sims 3 sağlam geliyor!

WOFF için birleştiler!

Microsoft, Mozilla, Opera WOFF için birleşti.

Microsoft, Mozilla ve Opera... Bu üç ezeli rakibin birgün bir araya geleceğini hiç düşünür müydünüz?


Microsoft, Opera ve Mozilla; WOFF olarak da bilinen "Web Open Font Format (İnternet açık yazı tipi biçimi)"ı desteklemek için güçlerini birleştirdi. IEBlog'a göre, 8 Nisan'da yapılan W3C'de, WOFF Dosya Formatı 1.0 şartlarına katıldılar .

"Herhangi bir TrueType/OpenType/Open Font Format internet kullanımı için kayıpsız şekilde WOFF'a çevrilebilir. Kullanıcının gezgini tarafından çözüldükten sonra, orjinal yaratıldığı şekildekiyle aynı olarak WOFF yazı tipi görüntülenecek.

WOFF yazı tipi ayrıca dosyaya üst veri eklenmesine de olanak sağlıyor. Bu da yazı tipi tasarımcıları veya tedarikçiler için lisans ya da başka bilgiler için kullanılabilir. Böyle bir üst veri hiçbir şekilde yazı tipini etkilemiyor ve kullanıcının isteğine göre görüntülenebiliyor."

Bu olay site tasarımcılarının, sitelerini tasarlarken herhangi bir yazı tipinde kısıtlı kalmayıp, istedikleri yazı tipini seçmelerine olanak sağlayacaktır.

veteknoloji

Ve huzurlarınızda Nokia N8! (Resimli)


Nokia'nın Symbian 3'lü ilk canavarı N8 resmen tanıtıldı: İşte N8, özellikleri ve fiyatı...

Nokia'nın büyük merak uyandıran yeni akıllı telefonu N8 ile ilgili sizlere daha önce aktarmış olduğumuz soru işaretleri beklenenden çok daha erken ortadan kalktı. Nokia, Symbian 3 işletim sistemine sahip ilk telefonu olan N8 resmen tanıttı. Daha önceden tahmin ettiğimiz gibi 12 MP kameraya sahip olan telefon Carl Zeiss lens ve xenon flaş kullanılıyor.

N8'in en ilgi çekici özelliklerinden biri ise iPhone'a benzer şekilde çoklu dokunma becerisine sahip olması. Nokia aynı zamanda işletim sisteminin 2 ve 3 boyutlu grafikleri, çok daha hızlı tepki süresine sahip bir ara birimle birlikte desteklendiğini de duyurdu.

Daha önceden Temmuz ortası olarak duyurulan çıkış tarihi ise 2010'un üçüncü çeyreği olarak düzeltildi. Bu durumda yeni N8, Temmuz - Eylül ayları arasında piyasada olacak. Avrupa satış fiyatı, vergiler ve operatör anlaşmaları hariç olarak 370 Euro yani yaklaşık 730 TL olarak duyuruldu.
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com
www.veteknoloji.com

Veteknoloji

Microsoft ve Google'un Arapça umudu

Microsoft ve Google gibi devlerin Arapça'ya bu kadar büyük bir önem verceğini hiç düşünür müydünüz?

Microsoft ve Google yetkililerin açıklamalarına göre "Arapça"nın internete ve yeni teknolojilere daha çok katılması milyonların dijital dünyaya geçmesine olanak sağlayacak. Cihazlar ve uygulamalar daha az gelişmiş ülkelerde kullanılmaya başlandıkça, içerikleri artacak ve daha ilkel seviyede de olsa bir e-ekonomi oluşacaktır.

Microsoft'un araştırma ve strateji departman şefi Craig Mundle; "İnternetin bu büyüyüşünden dolayı, arapça çok kullanılamıyordu" dedi. Ancak 2000 yılından bu yana Arap dünyasında internet kullanımı dünyanın geri kalan yerlerine göre daha çok arttı, ancak içerik hala az ve reklamlar da az sayıda.

Google'ın bölge müdürü Ghonim birkaç ay içinde ortaya çıkaracakları büyük planları olduğunu ve alternatifler üzerinde çalıştıklarını söyledi; "Bölgede daha fazla e-reklam, daha fazla yayıncı ve yeni siteler görmek muhteşem olurdu."

Dünyada yüzde 5 Arapça konuşulmasına rağmen, internetteki Arapça içerik oranı yalnızca yüzde 1. Bölgede internet reklamı geçmiş zamana göre oldukça yükseldi; 2007'de 38, 2008'de 66.5 ve 2009'da 90 milyon dolar. Ancak İngiltere'nin 5.3 milyar dolarlık reklam bütçesini düşününce halen oldukça geride.

Veteknoloji

Hackerların yeni hedefi Apple iPad

Hackerlerin yeni adresi geçtiği bu ay başında Amerika'da satışa sunulan Apple iPad oldu.

Güvenlik uzmanları çıktığı gün 300 bin adet satılaran taşınabilir bilgisayar ve akıllı telefon arası çok fonksiyonlu Apple iPad kullanıcılarını hackerlera karşı uyardı.

Yapılan açıklamada hackerların sahte iTunes içeren virüslü spam mesajları göndererek iPad kullanıcılarını bu tuzağa düşürdüklerini belirterek maillerine gelen iTunes mesajlarını tıklamamaları konusunda uyarıda bulunuldu.

iPad kullanıcıların mesaj kutusuna düşen virüslü iTunes güncelleme bilgisi tıklandığında virüs bilgisayara yayılarak kişinin şifre, e-mail hesaplarını ve kişisel bilgilerini çalıyor.

Apple tarafından yapılan açıklamada iTunes güncellemelerinin Apple'in kendi web siteleri üzerinden yapılması gerektiği hatırlatıldı.

YOK SATTI, HİSSELERİ YÜKSELDİ
Apple iPhone 'un piyasaya sürüldüğü ilk 3 ayda 1.2 milyondan fazla satış yapmıştı. Apple iPad'ın ise iPhone'dan daha fazla satış yapması bekleniyor.

Teknoloji meraklılarının iPad'in satışa çıktığı ilk gün mağaza önlerinde geceden kuyruğa girmeleri ve mağaza önlerinde izdiham yaratmaları talebin artacağı yönündeki öngörüleri yükseltti ve Apple'ın borsadaki hisse senetlerinin değerini arttırdı.

Apple'ın bu yılki gelirinin 11.45 milyar dolardan 12.26 milyar dolara çıkması bekleniyor. iPad'in tahmini satışları ise şimdiden ilk 3 ay için 650.000'den 1.08 milyon adete çıktı. Ancak bu rakamlardan daha fazlasını tahmin edenlerin sayısı da oldukça yüksek.

Veteknoloji

Dünyanın en küçük atı

Einstein adı verilem minyatür at sadece 35.5cm boyunda. Henüz bebek olan Einstein'ın en fazla 1 metreye kadar büyüyebileceği belirtiliyor.

Sevimliliğiyle dikkatleri üzerine çeken minik "Einstein", dünyanın en küçük atı olma iddiasında.

İtalyan La Repubblica gazetesinde çıkan habere göre, İngiltere'nin New Hampshire kentinde geçen hafta doğan Einstein, 35.5 santimetrelik boyu ve 2,7 kilogram ağırlığıyla Guinness Rekorlar Kitabında dünyanın en küçük atı olarak yer alabilir.

Atın sahibi Rachel Wagner, bu unvanı elinde bulunduran Thumbelina'nın 4 kilogram ağırlığında olduğuna işaret ederek, "Ayrıca bu kadar küçük doğan tayların genellikle fiziksel bozuklukları olur. Oysa bu gerçekten de diğer atlar gibi, neredeyse tamamen bacaklardan oluşuyor" diye konuştu.

Einstein'in büyüdüğünde en fazla 1 metre uzunluğa erişebileceği belirtiliyor.

Veteknoloji

Vista devri tamamen bitti mi?

Vista geride kalırken...

Microsoft için Windows Vista devri Windows 7 ile tamamen geride mi kaldı? Okuyun, kararı siz verin!

Technology Business Research'tan Allan Krans, Microsoft'un ve işletim sistemi pazarının durumu hakkında konuştu.

"İnsanlar onunla mutlu olmasa da seçenekler kısıtlıydı. Tüketiciler için Vista standarttı. İş yerleri için de, yeni bilgisayarı erteleseler de eninde sonunda Microsoft'a para ödeyeceklerdi. Bu noktada Microsoft Windows Vista'yı geride bırakmış görünüyor" şeklinde konuşan Krans, Microsoft'un o zor günleri geride bıraktığını belirtti.

Microsoft tarihinin en hızlı satan işletim sistemi Windows 7'nin başarısı herkesin malumu. Bu açıklamanın sebebi ise Microsoft'un mali durumu oldu...

Microsoft'un net geliri

Microsoft 'un net gelirinin dönem için 4.01 milyar dolar ile geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 35 artmış olması, bu analizin temel sebebi oldu.

Windows 7 satışları, Microsoft gelirlerini büyük oranda arttırırken, kullanım oranları da yaygınlaştı. Dönem olarak yüzde 35 etki yıllık olarak 14.5 milyar dolar üzerinden yüzde 6 yükseliş demek oluyor.

Windows 7 şu anda dünyadaki bilgisayarların yüzde 10'undan fazlasında kullanılıyor. NetApplications'a göre aylık tekil Windows 7 kullanıcı sayısı 160 milyon kişiyi geçiyor.

Bu hızlı yükselişin ancak krizde biriken talebin karşılanması, piyasanın doyması ve donanım satışlarının durgunlaşması ile yavaşlaması mümkün görünüyor.

Bilgi için: Microsoft
Telefon: (212) 258 59 98 pbx


Veteknoloji

Oyunla bilişim güvenliği uzmanı aranıyor

İngiltere bilişim güvenliği uzmanını oyunla arıyor.

İngiltere'de bilgisayar ve bilgi ağlarını saldırılardan koruma konusunda becerileri olanların bulunması için değişik bir sınav süreci açılıyor.

İnternet oyunları ve web tabanlı problemler yoluyla yürütülen eleme sürecinin sonunda, analitik becerileri olan, bilgisayar hafızasında ve internet üzerinde iz sürebilen, ayrıca programlama becerileri olan kişilerin seçilmesi hedefleniyor.

Yetkililer, İngiltere'nin, bilgisayar güvenliği uzmanı sayısını artırmadığı takdirde bilişim suçları ile mücadelede yetersiz kalacağını söylüyor.

Sunulan oyunları tamamlayıp eleme sürecini geçenlerin, bilgisayar güvenliği alanında çalışmaya başlaması umuluyor.

Sınav süreci ile birlikte yürütülen bir araştırmaya göre, ülkedeki pek çok bilişim güvenliği şirketi, iş potansiyeline karşılık verebilmek için yeterli sayıda uzman bulmakta sıkıntı çekiyor.

Ödüller

Eleme sürecine, İngiltere hükümeti, Londra emniyet müdürlüğü, Qinetiq güvenlik şirketi ve Royal Holloway Üniversitesi ile Bilgi Güvenliği Çalışanları Enstitüsü de destek veriyor.

16 yaş ve üzeri kişilerin katılabildiği elemeler resmen bugün başladı.

En yüksek puanları elde edenlere burs, eğitim kursu ve yetenek danışmanlığının da aralarında bulunduğu ödüller verilecek.

Veteknoloji

Dünya için korkunç kayıp

Araştırmacılar, dünyanın oksijen kaynağı olan ormanların son 5 yıl içinde yüzde 3 küçüldüğünü bildirdi.

Güney Dakota ve Syracuse Üniversitelerinden bir grup bilim adamı, uydu görüntülerine dayanarak yaptıkları araştırmada, dünyadaki ormanların 2000 - 2005 yılları arasında 1 milyon kilometre kare küçüldüğünü belirledi.

Pnas dergisinde yayımlanan araştırmada bilim adamları, orman yüzeyindeki değişiklikleri değerlendirmelerine olanak sağlayan bir matematik sistemi kullanarak, bu yıllar içinde farklı uydular tarafından çekilmiş görüntüleri inceledi.

Araştırmaya göre, bu süre içinde dünyadaki ormanlık alanlar 1 milyon 11 bin kilometre kare azaldı. Brezilya 165 bin kilometre kareyle ormanlarını en çok kaybeden ülkeler listesinin başında yer alırken, onu 160 bin kilometre kare ile Kanada takip etti. Kıtalar bazında ise listenin başında olan Kuzey Amerika'yı, Asya ve Güney Amerika izledi.

Bu araştırma metodunun, ormanların ne kadarının doğal nedenlerle ne kadarının ise insan hatası sebebiyle yok olduğunu göstermediğine işaret eden araştırmacılar, yine de bu kadar büyük bir kaybın endişe verici olduğunu kaydetti.

Veteknoloji

Yapay soluk borusu nakledildi

İranlı doktorlar dünyada ilk kez, yapay bir soluk borusu geliştirerek 29 yaşındaki bir kadın hastaya nakletti.

Son yıllarda sık sık başta nükleer bomba olmak üzere her türlü füze ve silah geliştirme çabalarıyla gündeme gelen İran, bu kez sağlık alanında dünyada bir ilke imza attı. İranlı doktorlar dünyada ilk kez yapay bir soluk borusu geliştirerek bir hastaya nakletti.

Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, Tahran’da bulunan Şehit Beheşti Tıp Bilimleri Üniversitesi bilim adamları, “biyo-yapay” malzemelerden yaptıkları soluk borusunu, bir süre önce getirdiği trafik kazasında soluk borusunu kaybeden 29 yaşındaki bir kadın hastaya başarıyla nakletti.

Üniversitenin doku geliştirme bölüm başkanı Doktor Celalettin Anghavi, hastanın soluk borusunun zarar gören kısımlarının kalıbını çıkarıp bu kalıbın üstüne nano-kapsüllerden oluşan bir doku enjekte ettiklerini belirterek, bu kapsüllerin kısa zamanda büyümü faktörleri salıp gelişerek 21 ila 28 günde yeni bir doku oluşturduğunu bildirdi.

Doktor Anghavi, hastanın halen iyi durumda olduğunu ve yapay organa karşı herhangi bir olumsuz tepki vermediğini kaydetti. İranlı doktorlar, yeni yöntemin kötü huylu tümörlerin tedavisinde de kullanılabileceğini bildirdi.

İngiltere'de de geçtiğimiz ay 10 yaşındaki bir erkek çocuğuna, kök hücre yöntemiyle soluk borusu nakli ameliyatı yapılmıştı.

Veteknoloji

Toyota'nın şarjlı arabası yolara çıkıyor

Toyota, globalde Japonya, ABD, Kanada ve Avustralya'yı kapsayan yaklaşık 600 adet şarj edilebilir hibrit (plug-in hybrid) aracını özel uygulamalarla devlet ve özel sektörün kullanımına sunacağı programın Avrupa ayağını Strazburg'da başlattı.

Dünyadaki hibrit araçların yüzde 80'ini üreten ve bugüne kadar 2,3 milyonun üzerinde hibrit otomobil satan Toyota, Fransız enerji tedarikçisi EDF ve Strazburg yerel yönetimi ile iş birliği yaparak şarj edilebilir hibrit otomobili Strazburg'da kullanıma sundu. Üç yıl devam etmesi öngörülen proje kapsamında Toyota tarafından yaklaşık 100 adet şarj edilebilir hibrit araç devlet ve özel sektöre uzun dönemli kiralanacak, şehre kurulan özel şarj istasyonları da kullanıma açılacak.

Projenin başlangıcı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Toyota Motor Corporation Başkan Yardımcısı Takeshi Uchiyamada, ulaşımda yakıt çeşitliliğinin önemine işaret ederek, Toyota'nın geleceği hibrit teknolojilerde gördüğünü söyledi.

Toyota'nın şarj edilebilir hibrit aracının kişisel ulaşımda elektrik kullanımının artırılmasında elverişli bir yol olduğunu dile getiren Uchiyamada, müşteri ihtiyaçları noktasında bunu kendilerine bir fırsat olarak gördüklerini anlattı.

Toyota'nın hibrit teknolojisinin gerçekçi bir çözüm olduğunu vurgulayan Uchiyamada, şarj edilebilir hibrit otomobilin fiyatına ilişkin bir soru üzerine, şarj edilebilir hibrit araçta kullanılan yeni pil teknolojisi gibi nedenlerden dolayı fiyatın mevcut hibrit otomobil Prius'un bir miktar üzerinde olduğunu, ancak otomobilin ticarileştirildiğinde müşterilerin bu otomobili tercih etmeleri için fiyatın benzer seviyede olabileceğini söyledi. Uchiyamada, ancak bugün fiyat konusunda kesin bir bilgi vermesinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Uchiyamada, ''Toyota'nın son günlerde yaşadığı sıkıntılı döneme'' işaret eden bir gazetecinin, yeni projeye ilişkin sorusu üzerine ise, Toyota'nın uzun yıllardan bu yana sıfır salımlı araçlar konusunda çalışmalarını anımsattı.

Bugün Strazburg'da başlattıkları projenin de bu bu stratejinin bir parçası olduğunu vurgulayan Uchiyamada, hibrit otomobil çalışmalarının uzun yıllara dayandığını anlattı.

Strazburg Belediye Başkanı Roland Ries ise Strazburg'un uzun yıllardır çevreci yaklaşımları benimsediğini ifade ederek, kentin bu konudaki öncülüğüne dikkati çekti. Ries, projenin doğru zamanda. doğru yerde doğru bir ortakla gerçekleştiğini vurguladı.

TOYOTA'NIN ŞARJ EDİLEBİLİR OTOMOBİLİ...
Toplantıda verilen bilgiye göre, Toyota tarafından yaklaşık 100 adet şarj edilebilir hibrit aracın devlet ve özel sektöre uzun dönemli kiralandığı proje kapsamında özel şarj istasyonları da kullanıma açılacak.

Fransız Çevre ve Enerji Yönetim Kurumu ADEME'nin desteklediği bu uygulama ile Toyota'nın hibrit teknolojisi sürdürülebilir ulaşımda yeni bir dönemin kapılarını da açacak.

Toyota'nın ''tam hibrit'' teknolojisi kullanılarak geliştirilen şarj edilebilir hibrit teknolojisi, elektrikli araçlara giden yolda en etkin çözüm olarak dikkat çekerken, Toyota'nın bu projeyle plug-in hybrid araçları bugünden kullanıma sunduğu ve inovatif teknolojisiyle ulaşımda referans olmaya hazırlandığı ifade edildi.

Toyota'nın Fransız Enerji Tedarikçisi EDF ile işbirliği 2007'de Fransa'da, 2008'de ise İngiltere'de yol testleri ile başladı.

Toyota, şarj edilebilir araçların teknoloji ve performansını derinlemesine incelemeyi ve daha geniş kitlelerin kullanımına sunmayı hedeflerken, şarj edilebilir araçların gelecekte yaygın ticari kullanımı öncesinde EDF ise, farklı şarj altyapıları konusunda çalışarak müşteri geri bildirimlerini değerlendiriyor. ADEME de sıfır emisyon araç programı kapsamında Strazburg'da 3 yıl boyunca sürecek bu projeye destek verecek.

Programın temel amacının günümüz çevre problemlerine karşı çevreci ve ekonomik araçlar sayesinde düşük maliyetli bir çözüm sunabilmek olduğu belirtilirken, proje, 100 adet Toyota Prius plug-in hybrid aracın ve alternatif şarj noktası alt yapılarının gerçek yaşam koşulları altında Strazburg ve çevresinde testini kapsıyor.

Araçlar, Strazburg yerel yönetimi de dahil olmak üzere devlet ve özel sektör kuruluşlarına kiralanırken, uzun dönem testlerinde, araçlar şehirde çeşitli yerlere (kamuya ve iş ortaklarına ait otoparklar, kamuya ait yollar) ve kullanıcıların evlerine kurulan 150'den fazla özel şarj istasyonundan elektrikle şarj edilecek.

EDF tarafından oluşturulan ve normal elektrik prizlerine benzerlikte bir kullanım kolaylığına sahip inovatif şarj istasyonları, 3G teknolojisi de kullanılarak merkezi bir platformda izlenecek.

Bu sistem, istasyonların anlık olarak izlenmesine imkan sağlayarak güvenlik ve kullanılabilirlik açısından gerekli koşulları sağlarken, sürücülerin günlük kullanım alışkanlıklarına ait verilerin toplanmasını ve izlenmesini de mümkün kılacak. Toplanan veriler hem altyapı hem de ürün geliştirme açısından projeye önemli bir bilgi kaynağı oluşturacak.

Toyota, plug-in hybrid özel uygulama projesini Almanya'da da EnBW (Energie Baden-Württemberg AG, EDF Group) ile gerçekleştireceği işbirliği ile devam ettirmeyi planlıyor. Almanya'daki özel uygulama projesi 10 şarj edilebilir aracın kullanımını ve ilgili şarj altyapısının oluşturulmasını içeriyor.

20 KİLOMETREYE KADAR PİL İLE KULLANIM
Şarj edilebilir hibrit araç, Toyota'nın tam hibrit teknolojisini kullanırken, buna ek olarak aracın pili standart bir elektrik prizi kullanılarak şarj edilebiliyor.

20 kilometreye kadar olan mesafelerde elektrikli bir araç gibi sessiz ve sıfır karbondioksit emisyonlu bir sürüş sunan araç, uzun mesafelerde ise, tam hibrit araç olarak kullanılarak düşük emisyon ve yakıt tüketiminin yanı sıra sürüş konforu sağlıyor.

Tam hibrit teknolojisinin kullanıldığı aracın karbondioksit salımı 59 g/km iken, 100 kilometrede 2,6 litre yakıt tüketiyor. Elektrik prizinde 1,5 saatte şarj edilebilen otomobil ''EV'' modunda 100 kilometre hıza erişebiliyor.

Bünyesinde benzinli motor, elektrikli motor, jeneratör ve yüksek performanslı lityum-iyon piller bulunduran araç, aynı zamanda Toyota'nın ilk lityum-iyon pillere sahip tam hibrit aracı olma özelliğine sahip bulunuyor. Sisteme entegre edilen gezegen dişliye sahip şanzıman benzinli motor, elektromotor ve jeneratör arasında geçişi sağlarken, üretilen güç E-CVT adı verilen şanzıman üzerinden tekerleklere aktarılıyor.

Hibrit sistemin bir parçası olan sıralı dört silindirli 1,8 litrelik VVT-i teknolojisine sahip benzinli motor 136 PS gücüyle PHV'yi 11,4 saniyede 0'dan 100 km/s hıza ve 180 km/s maksimum hıza ulaştırıyor. Böylece PHV alışagelmiş herhangi bir hatchback otomobille paralel bir performans sunuyor.

Veteknoloji

Ubuntu'da dev değişim!

Ubuntu değişime hazırlanıyor.

Ubuntu takımı, aldığı radikal bir kararla tasarımında çok büyük bir değişime gidiyor. İşte o değişim.


Ubuntu yakında gelenekselleşmiş "sistem tablası"nı kaldırıyor ve yerine daha gelişmiş bir menü ve bilgilendirme sistemi getiriyor. "Canonical Design Team" şu anki sistem tablasının yerine daha tutarlı ve kullanıcı dostu bir menü getireceklerini söyledi.

9.04'te yazılım güncellemeleri bilgilendirme alanında değil de yeni bir pencere açılarak kullanıcıya bildiriliyordu. 9.10'daki geçişte menü sistemine, tüm mesajlaşma ve chat uygulamalarının bulunduğu, yeni bir evrensel mesajlaşma menüsü eklendi. Yeni bir oturum menüsü de, daha önceki hızlı kullanıcı değiştirme ve oturumu kapatma seçeneklerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu.

10.4'te yeni bir ses menüsü standart ses uygulamasının yerine getirildi. Ayrıca Twitter ve Facebook gibi hemen mesajlaşmayı sağlayan ya da sosyal arkadaşlık sitelerine bağlantıları sağlayan, yeni bir "ben" menüsü de eklendi.

Peki ne değişiyor?

10.10'da ise Ubuntu, menü sistemine şimdiye kadar piyasadaki en büyük geliştirmelerden birini yapacak. Yeni bir güç menüsü standart güç yönetimi uygulamasının yerine geçecek. Yeni bir ağ menüsü ise ağ yönetimi uygulamalarının, yeni bir saat ve tarih menüsü de eski saat uygulamasının yerine geçecek. Tüm müzik oynatıcılarından ise elden geçirilmiş bir ses menüsü sorumlu olacak.

"Bir e-posta okumak, mesajlaşmak, yayın okumak veya buna benzer uygulamalar mesaj menüsüyle ilişkili olmalı. Bir çabuk mesajlaşma alıcısı "ben" menüsündeki durum değişikliklerine yanıt vermeli. Ve bir müzik çalar da ses menüsünün içerisinde yer almalı."

Artık uygulamalar, küçülttüğünüzde, bilgilendirme bölgesinde bulunmayacaklar ama kendilerini menülerin içine kaynaştırılacaklar. Kullanıcı menüye tıkladığında, sağ sola hareket ederek menüler arası geçiş de yapabilecek.

Ubuntu, bu geçişin tamanını, bundan bir yıl sonra gibi çıkacak olan Ubuntu 11.04'te yapmayı planlıyor. Ancak Ubuntu netbookların bilgilendirme bölgesi bu değişimden nasibini 10.10 ile daha erken tarihte alacak.

Veteknoloji

NASA, son mekik uçuşunu Kasım'a erteledi

Amerikan uzay kuruluşu NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) monte edilecek bir bilimsel modülde değişiklik yapılabilmesi için son mekik uçuşunu Kasım'a erteledi.

NASA web sitesinde yaptığı açıklamada, Endeavour mekiğinin taşıyacağı Alpha Magnetic Spectrometer (AMS) adı verilen ve parçacık fiziği deneylerinin yapılacağı modüle daha önce yerleştirilen mıknatısın değiştirilmesi kararından ötürü 29 Temmuz'daki fırlatma işleminin en erken Kasım ortasında yapılabileceğini belirtti.

Başta son mekik uçuşu için Discovery'nin 16 eylülde fırlatılmasını öngören NASA, bu tarihin de gerekirse değiştirilebileceğini kaydetti.

Amerikan uzay kuruluşu, 14 mayısta Atlantis uzay mekiğinin Florida'dan fırlatılması kararının ise değiştirilmediğini bildirdi.

Endeavour mekiğinin uçuş tarihindeki değişiklik, Başkan Barack Obama'nın şubatta UUİ'nin kullanım süresini en erken 2020'ye kadar uzatma kararından kaynaklandı. UUİ'nin kullanım süresinin uzatılmasıyla istasyondaki bilim adamlarına AMS ile daha önce öngörülenden daha uzun süre deney yapabilme imkanı doğdu.

Kozmik ışınları büyük bir isabetle ölçebilen AMS, evrenin en büyük sırlarından birisi olan karanlık maddeyi inceleyebilmek için temel fizik deneyleri açısından çok önemli bir araç .

AMS'nin bileşenleri ve ölçüm cihazları, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) üyesi ülkeler Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz ve İsviçre'nin yanı sıra ABD ve Çin'in katkılarıyla üretildi, montajı CERN'de yapıldı.

14 mayısta 6 astronotla UUİ'ye gönderilecek Atlantis uzay mekiği de Rus yapımı bir basınçlı mini-modül ile istasyonda kullanılacak ve değiştirilecek malzemelerle yüklü bir kargo modülü taşıyacak.

Son üç mekik seferinin ardından yaklaşık 30 yıldır hizmette bulunan uzay mekiklerinin emekliye ayrılması öngörülüyor.

Veteknoloji

Microsoft'un korsan zaferi!

Korsana karşı küçük ama MS için büyük adım.

Çin'in korkusuz korsan Windows kullanıcıları, bu kez Microsoft'un gazabından kaçamadı...


Dünya çapında korsanla mücadele etmek için özel birimler kuran ve BSA'ya büyük destek veren Microsoft, Çin'deki ilk büyük zaferini kazandı . Merkezi Şangay'da bulunan Dazhong adlı sigorta firmasının Microsoft'a ait 9 farklı ürününün toplam 450 korsan kopyasını kullandığı iddiası ile açılan mahkemede, Microsoft'un sunduğu deliller mahkemeyi ikna etti ve Çinli yargıç Dazhong'u 2,17 milyon Yuan (yaklaşık 460 bin TL) tazminat ödemeye mahkum etti. Her ne kadar bu rakam Microsoft için çok yüksek olmasa da, Çinli bir firmayı mahkemede mahkum ettirebilmiş olması, ülkedeki korsanla mücadele açısından çok önemli bir adım.

BSA'nın 2008 raporuna göre dünyada korsan kullanım ortalaması %41'ken, Çin'de bu oran %80 civarında ve ülkedeki korsan kullanımın Microsoft'a zararı 6,7 milyar dolar civarında. Bu rakamın ne kadar gerçekçi olduğunu kestirmek mümkün değil çünkü Microsoft'un Çin için fiyat politikası oldukça esnek. Dünyanın hiçbir yerinde uygulamadığı indirimleri Çin'de uygulayan Microsoft, bu ülkede Office paketini yaklaşık 45 TL karşılığında, Windows 7 Starter işletim sistemini ise yaklaşık 90 TL karşılığında satıyor.

Buna rağmen Microsoft ile 1 yıl süren görüşmeler sonucunda bir anlaşma sağlayamayan Dazhong, kararı da kabul etmediklerini ve itiraz edeceklerini duyurdu. Dazhong adına konuşan bir yetkili Microsoft'un tekel olduğu için kabul edilemez fiyatları dayatmasının yanlış olduğunu söyledi.


Veteknoloji

Google'a yaş sınırı!

Google'a yaş sınırı koydular...

Filmlere ve oyunlara yaş sınırı konmasına alıştık ama Google'a yaş sınırı getirmek de ne oluyor?


İngiliz internet servis sağlayıcısı Tibboh daha önce yapılmamış bir şeyi yaptı ve İngiliz Film Sınıflama Heyeti'yle güçlerini birleştirip internete yaş sınırlandırması getirdi. Tabii ki güvenlik için olan bu sistemden Google da nasibini aldı, arama motoruna getirilen yaş sınırı "12."

Tibboh'un dediğine göre şimdiden kullandıkları sistemle 3 milyar web sitesini yaş sınırına göre sınıflandırdılar. Aileler, Tibboh'dan internet satın aldıklarında daha sonra çocukları kullanacakken limitli versiyonlarına geçiş yapabiliyorlar.

Buraya kadar sorun yok ancak Google ve Bing gibi arama motorları gerçekten de "12" yaş sınırını hak ediyorlar mı? Bir yere kadar çocukları için fazla korumacı olan aileler bu sistemi kullanabilir çünkü Google'da uyuşturucudan sekse kadar herşey mevcut. Ama bunun için Google'ı sorumlu tutmak ne kadar doğru; onn kararını da size bırakıyoruz...

Veteknoloji

Ömür boyu iPad alma limiti!

Bir kişi ömrü boyunca kaç iPad alabilir?

Böyle bir şey olduğu aklınıza gelir miydi? İşte iPad almak isteyen adamın başına gelen gariplikler.


Apple'ın yeni tableti iPad ABD'de çok büyük ilgi gördü. Hatta bu büyük ilgi yüzünden iPad stokları hızla eridi ve Apple, tabletin ABD dışı satışlarını tam 1 ay ertelemek zorunda kaldı. Görünüşe göre stok sorunları sadece ABD dışını değil ABD'yi de ilgilendiriyor.

Bunu söylememizin sebebi ABD'li bir oyuncunun arkadaşlarına iPad almaya çalışırken yaşadığı garip bir olay. İnternette Protocol Snow takma adını kullanan Apple müşterisi, blog'unda yaşadıklarını anlattı.

Aslında Snow kendi iPad'ini çoktan almıştı ama internet üzerinden oyun oynadığı, ABD dışında yaşayan arkadaşları ona iPad sipariş edince, o da gidip 2 arkadaşı için iPad satın aldı ve kargo ile arkadaşlarına gönderdi. Fakat ne olduysa yeni siparişler için Apple'ın mağazasına tekrar gittiğinde oldu.

İşte o ilginç diyalog

Olayların bundan sonrasını karşılıklı diyalog şeklinde aktarıyoruz. Snow, Apple mağazasında kendi ile ilgilenen iki satıcıyı Adam 1 ve Adam 2 olarak adlandırıyor. Adam 2, Snow'un yeni siparişine "Müşteri başına sadece 2 iPad satıyoruz" dedikten sonra Adam 1 devreye giriyor ve konuşma bir anda çok ilginç bir hale dönülüyor.

Adam 1: Özür dilerim bayım fakat ömür boyu iPad satın alma limitinizi doldurmuşsunuz ve daha fazla satın almanız mümkün değil.
Snow: Adam başı iPad limiti mi var? Kredi kartı başına mı yoksa hane başına mı?
Adam 1: Tek söyleyebileceğim ömür boyu limitinize ulaştığınız.
Snow: O ne demek? Satın almak için farklı bir kredi kartı kullanabilir miyim? Bunu bir arkadaşım için alıyorum.
Adam 1: Bu iPad'i satın alamazsınız.
Snow: Eee... Peki ailemden başka biri benim için alabilir mi? Rezervasyonum akşam 6'ya kadar geçerli.
Adam 1: Tek söyleyebileceğim ömür boyu limitinize ulaştığınız.
Snow: Bir dakika, ne? Ömür boyu mu? Bu ne demek?
Adam 1: Tek söyleyebileceğim ömür boyu iPad satın alma limitinize ulaştığınız ve daha fazla almanızın mümkün olmadığı.

Daha da garipleşen diyaloglar...

Snow: iPad satın almam yasaklandı mı? Şu anda bir stok sorunu yaşandığını biliyorum ama daha sonra yeni stoklar geldiğinde de mi alamayacağım?
Adam 1: Tek söyleyebileceğim ömür boyu limitinize ulaştığınız.
Snow: Tamam arkadaşım. Olay çıkartmak niyetinde değilim o yüzden gidiyorum. Peki bu arada satın alınabilecek iPad limiti ne kadar?
Adam 1: Bu bilgiyi veremem.
Snow (tüm bu konuşmayı sessizce izleyen Adam 2'yi göstererek): O bana limitin 2 olduğunu söylemişti.
Adam 1: Keşke daha fazlasını söyleyebilseydim ama bu bilgiye sahip değilim.
Snow: Şimdiye kadar zaten 2'den fazla iPad aldım. Daha önce neden kimse bana engel olmadı?
Adam 1: Keşke daha fazlasını söyleyebilseydim ama bu bilgiye sahip değilim.
Snow: Peki, yeterince dinledim. İyi günler.

...Ve işin aslı sonradan ortaya çıkıyor!

İşte bu garip diyalogun arkasındaki gerçek sonradan ortaya çıkıyor. Alınan bilgilere göre Apple görevlisi olayı yanlış anlamış ve ortaya bu garip diyalog çıkmış.

Görünüşe göre Günlük iPad satın alma limiti adam başı 2 ve ömür boyu satın alma limiti 10. Bunun sebebi ise stok sorunları yüzünden iPad'i karaborsada satmak için almaya gelenleri engelleyebilmek.

Yine de Apple mağazası görevlisinin yanıtlarının bir robottan geliyor gibi görünmesini sebebi bu olmasa gerek...

Veteknoloji

Bir PC efsanesinin beklenen sonu!

Onlar bir zamanlar bilgisayarın vazgeçilmeziydi, ama bu kararla artık antika bile sayılabilirler...

Bir zamanlar veri taşımak için en pratik ve kolay yöntem disket kullanmaktı. Hatta sabit diskler yaygınlaşmadan önce verileri saklamak için kullanılan tek yöntem disketlerdi. Ama gelişen teknoloji artık çok daha üstün alternatiflerini üretince zaman içinde disketler de yavaş yavaş gözden düşmeye başladılar. Sonunda Sony de bu gerçeği göz önünde bulundurarak artık Japonya'daki fabrikalarında Floppy disketleri üretmeyeceğini açıkladı.

1981 yılında piyasaya ilk 3,5 inçlik disketleri getiren firma olan Sony, geçtiğimiz yıl toplam 12 milyon disket satmıştı. Fakat disketlerin artık pek kullanılmadığı bu dönemde bu kadar çok satış yapabilmesinin tek sebebi artık Sony'den başka büyük üretici kalmamış olmasıydı. Nihayet Sony de disketleri geride bırakmaya karar verdi.

Sony son olarak bu yıl boyunca Floppy üretmeye devam edecek ama 2011 başında disket işinden tamamen çekilecek.

Veteknoloji

Intel yine şaşırttı!

Intel'den yeni bacak sayısı ve daha fazlası.

Intel'in yeni çıkacak işlemcileri şaşırtmaya devam ediyor: İşte kimsenin beklemediği detaylar...


Önce Intel'in Nehalem sonrasında çıkartacağı yeni işlemcinin önce bacak sayısının farkı ortaya çıktı, şimdi de detaylar arttı.

Yeni bir işlemci için yeni bir anakart almaya zorlayacak olan yeni işlemci, 1156 değil, 1155 bacağa sahip. Sokette oturduğu yerin de farklı olduğu dikkati çekti ve bu sayfada gördüğünüz görsel ortaya çıktı.

Intel kullanıcılarının pek de hoş karşılamadığı bu değişiklik, i5 ve i 7 işlemci kullanan, ileride işlemci yükseltmeyi planlayanlar için büyük bir sürpriz oldu.

Sandy Bridge mimarisi üzerine kurulu yeni işlemcilerle ilgili bilgilerin Intel tarafından onaylanmadığını, Bit-Tech kaynaklı olduğunu belirtelim ve detaylara devam edelim.

İşte LGA 1155 görseli
www.veteknoloji.com

Bu kaynağa göre yeni işlemciler ve anakartlar bu yılın sonunda ve 2011'in başında ortaya çıkacak.

Günümüz i5 ve i7 işlemcileinden farklı bir soket kullanan işlemcilerin voltaj katmanının tamamen yeniden tasarlandığı aktarılıyor. 32 nm'lik bu işlemcilerin 2 ve 4 çekirdekli olarak piyasaya sürüleceği, GPU, PCI Express ve bellek kontrolörlerini barındıracağı aktarılıyor.

Hyperthreading veTurbo Boost destekli işlemcilerin kullanılacağı anakartların USB 3.0 desteklemeyeceği belirtilirken, Intel'in Lightpeak teknolojisini barındırıp barındırmayacağı kesin olarak açıklanmıyor.

DDR3 ve PCI Express farkları

Bu çipsetin 6 Gbps SATA, Matrix RAID sürüm 10, 14 USB 2.0 portu, Blu-Ray desteği barındıracağı da aktarılanlar arasında yer alıyor.

Hatta Intel'in özel bir sürümü 2011'in ilerleyen dönemlerinde, 3. çeyreğinde çıkartacağı konuşuluyor.

Bu açıklamalar arasında sadece Lga 1156'dan 1155'e geçiş söz konusu değil. Lga 1366'nın yerine de Lga 2011 kod adlı yeni bir soket olabileceği bilgisi de yer alıyor. Amacın PCI Express 3 ve 4 kanal DDR3 bellek desteği olduğu söyleniyor.

Bütün bu açıklamalar içerisinde en tartışmalı ve muallak kısım çekirdek sayısı. Yeni çipsetleri kullanan 6 ve hatta 8 çekirdekli yeni Sandy Bridge işlemciler de bekleniyor. Ancak Intel henüz bu bilgileri onaylamıyor.

Bilgi için: Intel
Telefon: (212) 349 15 00

Veteknoloji

Türk'lerin internet profili

Türk internet kullanıcısı ile ilgili yapılan araştırma sonuçları açıklandı.

Microsoft Türkiye’nin evsahipliğinde Avrupa İnteraktif Reklamcılık Birliği Toplantısı Türkiye’de yapıldı!


Microsoft Türkiye’nin liderliğinde İstanbul’da gerçekleşen Avrupa İnteraktif Reklamcılık Birliği (EIAA) toplantısında uzmanlar internet ile birlikte değişen yeni tüketici profiline dikkat çekti. Toplantıda Türk internet kullanıcısıyla ilgili bilgilere yer veren Mediascope Europe 2010 araştırmasının sonuçları açıklanırken, EIAA Başkanı Alison Fennah markaların pazarlama ve reklam çalışmaları açısından interneti büyük bir dikkatle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Internetin ve online reklamcılığın tüketici yaklaşımlarını hızla değiştirdiği günümüzde, Microsoft Türkiye ofisi Avrupa Interaktif Reklamcılık Birliği (European Interactive Advertising Association / EIAA) toplantısına ev sahipliği yaptı. 27 Nisan 2010 Salı günü Microsoft Türkiye merkezinde gerçekleşen toplantıya EIAA Başkanı Alison Fennah ile Microsoft Türkiye Tüketici & İnternet Servisleri Genel Müdürü Ebru Çapa başta olmak üzere, pek çok yerli ve yabancı konuk katıldı.

Toplantıda, telefonla görüşme ve online anket yöntemleri kullanılarak Avrupa çapında 23.500 katılımcı ile gerçekleştirilen Mediascope Europe 2010 araştırmasının Türkiye sonuçları açıklandı. Araştırma genişbant kullanımında ve kablosuz internet erişiminde Avrupa’dan daha iyi konumda olduğumuzu gösterirken, internete erişim açısından da Türkler Avrupalılara oranla daha aktif bir tüketici topluluğu oluşturuyor.

Araştırma sonuçlarını açıklayan EIAA Başkanı Alison Fennah toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Dijital cihazlarla bağlantı olanaklarının gelişmesiyle birlikte tüketici motivasyonundaki artış 2009 yılında online deneyimin dünya çapında yaygınlaşmasını ve zenginleşmesini sağladı. Günümüzde PC, dizüstü, mobil cihazlar ve oyun konsolları üzerinden erişilen internet, bireylere 7 gün 24 saat eğlenceye ve bilgiye ulaşma olanağı sunuyor. İnternet bu haliyle markaların keşfetmesini ve sayısı artan çok sayıda etkileşimli platformun pazarlama hedefleri doğrultusunda birleştirilmesini gerektiren zorlayıcı bir vaka olarak karşımızda duruyor.

Günümüzde medya tüketiminin tarzı, pazarlamacıların, tüketici ile daha etkin ve verimli iletişim kurabilecekleri çoklu platform stratejilerini geliştirmeleri ve böylece yatırımların geri dönüş oranlarını (ROI) artırabileceklerini gösteriyor. Aslına bakarsanız, medya tüketimi alışkanlıklarının bu yeni çağı, pazarlama uzmanlarının tüketicilere ulaşmak, onlarla bağ kurabilmek ve böylece karlılığı yükseltebilmek için, çoklu platform stratejileri geliştirmeleri gerektiğini gösteriyor. Bu da şu anlama geliyor; toplumun tüm kesimlerine ulaşılmak isteniyorsa, medya kullanımı konusunda karar verirken sadece konvensiyonel değil dijital mecralar da dikkate alınmalıdır
.

Türkiye Mediascope’da mercek altında

İlk kez Avrupa genelinde 10 ülkede 2004 yılında düzenlenen Mediascope Europe araştırması, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, Norveç, İsveç, Polonya, Portekiz, Rusya, İsviçre ve Türkiye’de Internet’in yanı sıra, Radyo, TV, Mobil, Dergi ve Gazete gibi mecraların tüketimini ve tüketim alışkanlıklarındaki değişim trendlerini gözler önüne seriyor. Kasım 2009 tarihli araştırma, Türkiye’de İnternet kullanımına yönelik çarpıcı bilgiler içeriyor.

Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçların kendileri için bir sürpriz olmadığını ifade eden Microsoft Türkiye Tüketici & İnternet Servisleri Genel Müdürü Ebru Çapa şunları söyledi:

2010 yılı itibarıyla yeni ve alternatif iletişim kanallarının reklamverenler açısından önemli bir fırsat yarattığını görüyoruz. Kuşkusuz bu yönelimde internet kullanımındaki muazzam artışın ve mobil iletişimin büyük etkisi var. Tüketiciler artık tek bir ekranda vakit geçirmiyorlar. Aynı anda iki veya üç ekranı birden takip ediyorlar ve birçok farklı cihazdan internete ulaşabiliyorlar. Özellikle 3G kullanımının artması ile mobil telefonlardan erişimin artacağını görmeye başlayacağız. e-marketer’a göre dünyada 3G kullanımı 2009’da %11 iken bu oran 2013’de %28’e yükselecek. Bu nedenle reklamverenlerin, ölçülebilirlik, esneklik ve daha odaklı mesaj iletebilme gibi avantajları nedeniyle hızla online mecralara kaydığını gözlemliyoruz. Ekonominin yeni döneminde online hizmetler, online reklamcılık ve dijital pazarlama açısından Türkiye için büyük bir oyun alanı açıldığına inanıyor ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz”.

Türk kullanıcı “internetimden vazgeçmem” diyor

EIAA’nın en son Mediascope Europe araştırması, Türkiye’de 16 yaş üstündeki 18.2 milyon kişinin her hafta düzenli olarak internet kullandığını ortaya koyuyor. İnternet’in Türk tüketiciler üzerindeki etkisinin hızla arttığına dikkat çeken araştırma Türk halkının üçte birini kapsayan haftalık internet kullanımına ilişkin bulguları ile ajanslara ve reklamverenlere çarpıcı veriler sunuyor.

o Türkiye’de internet kullanıcıları her hafta 10 saatini online yaşıyor ve yaklaşık her dört kullanıcıdan biri için internet başında geçen süre 16 saati buluyor. Türkiye’de insanların büyük bir bölümü gazeteleri internet ortamından izliyor. Online gazete okumaya haftada 4,4 saat ayıran kullanıcılar internette ortalama 4,2 saat de dergi okuyor.
o Her Türk internet kullanıcısından 6’sı haftanın her günü internete erişirken, bu ortalamanın Avrupa genelinin de üstünde olduğu anlaşılıyor. Avrupa’da bireylerin internete erişim ortalaması % 53 seviyesinde kalırken Türkiye’deki internet kullanıcılarının % 35’i internet olmadan yaşayamayacaklarını ifade ediyor.
o Türk internet kullanıcıları açısından en çok kullanılan web uygulamaları sıralamasına baktığımızda e-posta kullanımı % 57 ile ilk sırada yer alırken, film, TV ve video izlemek % 39 ile ikinci sırada geliyor. Sanal topluluk siteleri üzerinden iletişim kurmak % 38, ürün ve hizmet karşılaştırma veya inceleme sitelerini izlemek % 34 oranları ile kullanıcıların sevdiği etkinlikler olarak öne çıkıyor. Bu durum internetin Türk kullanıcısı için ne kadar popüler bir eğlence aracı olduğunu ve iletişimde nasıl bir rol oynadığını da kanıtlıyor.
o Türk internet kullanıcılarının % 80’i bu uygulamalardan en az birini kullanmamayı hayal edemeyeceğini söylerken % 54’ü ise e-postasız bir yaşamın mümkün olamayacağını ifade ediyor.
o Genişbant internet kullanıcılarının toplam kullanıcı içindeki payı % 64’ü bulurken, bu kesimin % 57’si iletişimini kablosuz ağlar üzerinden sağlıyor. Türkler bu oran ile de Avrupa ortalamasının üzerinde bir performans sergiliyorlar. Avrupa’daki genişbant kullanımında kablosuz internet kullanımının oranı % 52 düzeyinde seyrediyor.
o Kullanıcıların yarısından fazlası (% 53) interneti arkadaşları ve yakınlarıyla temasta kalmak için kullandıklarını açıklarken, % 44’ü finansal ihtiyaçlarını internetle daha iyi yönetebileceklerini, % 41’i ürün ve hizmet seçiminde interneti kullandıklarını ve % 38’i de çevre ile ilgili konuları web üzerinden takip ettiklerini söylüyor.
o Türk internet kullanıcılarının % 49’u haber, % 37’si emlak, % 34’ü banka ve finans, % 32’si fiyat karşılaştırması, % 32’si kişisel bakım ve % 31’i ise giyim ve moda sitelerini daha çok takip ettiklerini açıkladı.
o Ürün ve hizmetleri incelemek için internete başvuranların % 47’si fiyat karşılaştırma sitelerinin önemli bir bilgi kaynağı olduğu kanısında. Bu kullanıcıların % 39’u internetteki ortamdaki müşteri görüşlerini dikkate alırken, % 38’i uzmanlık içeren online araştırmaları ve web sitelerini izliyor, % 25’i ise iyi bilinen perakendecilerin web sitelerinden bilgi alıyor. Dolayısıyla Türk kullanıcısının satın alma kararlarında internetin ağırlığı giderek artıyor.
o Türk internet kullanıcılarının üçte ikisi (% 66) internette araştırma yaptıktan sonra satın alma kararını değiştirebiliyor. Bu davranış biçiminin Avrupa ortalaması % 55 düzeyinde kalıyor.
o Türkiye’deki internet kullanıcılarının % 91’i online alış veriş yapıyor. Altı ayda ortalama 15 ürüne para harcayan tüketiciler bu ürünler için toplam 623 Euro harcıyor.
o Mediascope araştırması Türk internet kullanıcıları online ortamdaki satın alma kararlarını % 52 ile online seyahat bileti, % 49 ile elektrikli cihazlar, % 43 ile giyim eşyası, % 36 ile müzik indirmek ve yine % 36 ile kitap satın almak için kullandığını gösteriyor.

Mediascope Europe(*) Araştırması – Türkiye’de İnternet Kullanımı

EIAA tarafından gerçekleştirilen en son Mediascope Europe* araştırması bulgularına göre, Türkiye’de her hafta İnternet kullanan, 16 yaş üzeri 18.2 milyon kişi bulunuyor. EIAA Mediascope Europe 2010 araştırması, Türkiye’de tüketiciler tarafından giderek daha fazla kullanılan İnternet’in, onların günlük yaşamı üzerindeki etkisinin de paralel bir şekilde arttığını ortaya koyuyor.

Araştırmanın önemli bulguları şu şekildedir;

- Normal bir haftada, Türkiye nüfusunun üçte biri (%33), İnternet kullanmaktadır

- Bu kullanıcılar, haftada ortalama 10 saat İnternet kullanmaktadırlar. Bunlar arasında “Yoğun kullanıcı” olarak sınıflandırılan dörtte birlik (%24) bir kesim ise, haftada 16 saatten fazla bir süreyi İnternet kullanarak geçirmektedir. İnternet kullanımına ayrılan ortalama zaman ise, Türk halkı tarafından gazete (4.4 saat/hafta) ve dergi (4.2 saat/hafta) okumaya ayrılan zamanların toplamından daha fazladır.

- Türkiye’de her 10 İnternet kullanıcısından altısı, her gün İnternete girmektedir. Bu oran (% 60), Avrupa ortalamasının (%53) üzerindedir. Türkiye’de İnternet kullanıcılarının % 35’i ise, İnternet olmaksızın yaşayamayacaklarını dile getirmektedirler.

- Türkler, İnterneti en çok e-posta okumak (% 57), sohbet etmek (% 55), film, TV ya da video klip izlemek (39%), sosyal paylaşım sitelerinde zaman geçirmek, (% 38, yorum okumak, (% 35) ve film, TV programı ya da video klip indirmek (% 34) için kullanmaktadırlar. Bu bulgu, İnternet’in Türkiye’de hem popüler bir eğlence, hem de etkin bir iletişim aracı olarak kullanıldığını göstermektedir.

- Türk İnternet kullanıcılarının % 80’i en az bir İnternet aktivitesini, yarısından fazlası ise (% 54) e- postanın hayatları için vazgeçilemez olarak nitelendiriyor.

- Türkiye’de internet kullanıcılarının üçte ikisi geniş bant bağlantısına sahip. Geniş bant internet kullanıcılarının % 57 ‘si kablosuz ağ bağlantısı ile internete bağlanırken bu oran da Avrupa ortalamasının (% 52) üzerinde.

- Kullanıcıların % 53’ü İnternet’i aile ve arkadaş çevreleri ile teması sürdürmek için kullanırken; % 44’lük bir kesim tüm finansal işlemlerini İnternet kullanarak gerçekleştirmektedir. % 41 oranında kullanıcı, İnternet sayesinde daha iyi ürün ve hizmetleri seçebildiklerini, % 38’lik bir kesim ise çevre konularında daha güncel bilgiye ulaşabildiğini dile getirmektedir.

- Türk kullanıcıların en çok ziyaret ettiği İnternet siteleri ise, % 49 ile haber, % 37 ile emlak, % 34 ile bankacılık ve finansal hizmetler, % 32 ile fiyat karşılaştırma ve yine % 32 ile kişisel bakım ürünleri ve % 31 ile giyim kuşam olarak sıralanmaktadır.

- Bir ürün ya da hizmet hakkında araştırma yapan kullanıcılar, fiyat karşılaştırma sitelerini % 47 oranında önemli bir bilgi kaynağı olarak nitelendirmektedir. Müşteri (% 39 oranında) ve uzman (% 39 oranında) görüşleri de aynı şekilde büyük öneme sahiptir. Benzer şekilde, tanınmış perakende mağazalarının web siteleri de % 25 oranında önemli bir haber kaynağı oluşturmaktadır. Bu bulgu, İnternet’in satın alma kararlarında oldukça etkin olduğunu gösteriyor.

- Türkiye’de İnternet kullanıcılarının üçte ikisi (%66), online olarak gerçekleştirdikleri araştırma sonunda, satın almayı düşündükleri marka hakkında fikir değiştirebilmektedir. Bu ortalama da, % 55 olan Avrupa ortalamasının üzerinde bir oran olarak ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de % 58 oranında internet kullanıcısı araştırma sonunda satın almayı planladıkları elektrikli cihaz hakkında fikir değiştirebilmektedirler.

- Türkiye’de kullanıcıların % 91’i, İnternet üzerinde alış veriş yapıyor. Son altı ayda, her bir kullanıcının satın aldığı ürün adedi ortalaması 15’tir. Yine bu dönemde kişi başı ortalama harcama da 623 Euro olarak gerçekleşmiştir.

- Araştırma kapsamında, Avrupa çapında İnternet kullanıcıları arasında en popüler olan ürünlere de yer veriliyor. Bunlar, % 52 ile seyahat biletleri, % 49 ile elektrikli cihazlar, % 43 ile giyim malzemesi, % 36 ile indirilen müzikler ve yine % 36 ile kitaplar olarak sıralanıyor.

(*) Mediascope Europe 2010 araştırması, tüketicilerin İnternet, Radyo, TV, Mobil, Gazete ve Dergi kullanım alışkanlıklarına odaklanmakta ve İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, Norveç, İsveç, Polonya, Rusya ve İsviçre’de interaktif mecra kullanımında gerçekleşen artışı gözler önüne sermektedir.

Veteknoloji

Siber Tehditlerle Savaşmak!

IDC BT Güvenlik Seminer Serisi 2010 Siber Tehditlere Karşı Kurumlar Nasıl İş Esnekliği Geliştirir...

ICT endüstrisi için küresel pazar araştırmaları yapan, danışmanlık hizmeti veren ve etkinlikler düzenleyen öncü kuruluş IDC, 2010 BT Güvenlik Seminer Serilerini, Merkez, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde toplam 25 ilde gerçekleştirecek.

BT güvenlik uzmanları, sektör liderleri, bağımsız analizciler ve son kullanıcılar, 5 Mayıs İstanbul Esma Sultan Yalısı, 12 Mayıs’ta ise Swissotel Ankara’dadüzenlenecek IDC BT Güvenlik Seminer Serisi Türkiye ayağı için buluşacak.

Bu yıl “Karmaşık Tehlikelerle Savaşmak: İş Esnekliği İçin Güvenlik Stratejileri” teması ile düzenlenen IDC BT Güvenlik Seminer Serisi, BT güvenliğini gerekli hatta zorunlu bir gider olarak görmekten ziyade iş kolaylaştırıcı olarak niteleyerek konuya bütünleyici bir yaklaşım getirmektedir. Seminer ayrıca hukuksal çevçevede, BT’deki ve iş yaklaşımlarındaki değişimlere cevap verebilen etkili güvenlik programları geliştirmek için pratik öneriler sunacaktır.

IDC Merkez ve Doğu Avrupa, Yazılım Araştırma Müdürü Jeffrey Vavra konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu görüşleri dile getirmektedir; «Her geçen gün yeni bir güvenlik riskinin ortaya çıkması olağan hale gelmiştir. Teknolojik gelişmeler, kullanım modellerindeki değişim ve iş paradigmaları iş sürekliliğine dönük yeni saldırı ve tehditleri de beraberinde getirmektedir. Ekonomik krizin olumsuz etkileri, dogal olarak, risklere karşı daha büyük hasassiyetin oluşmasına yol açmaktadır. Güvenlik tehtidleri ile baş etmeye çalışırken olası bir yenilginin gelir ve müşteri kaybına neden olma ihtimalini göz önünde bulunduran bir çok firma, bu alanda maliyetleri düşürmektense BT güvenlik bütçelerini yükselterek akıllıca davrandı

Seminer Serisinin iş ortakları; Fortinet, Microsoft, Trend Micro, TippingPoint, Kaspersky, BT, Sonicwall, Websense, Secunet, IBM, McAfee, Tesan, RZK, BlueCoat, Prolink ve Sharp gibi güvenlik çözümleri ve hizmetlerinde dünyanın lider tedarikçilerinden oluşmaktadır.

IDC BT Güvenlik 2010 Seminer Serisi'nin programı, gündemi ve konuşmacıları hakkında daha fazla bilgi için lütfen www.idc-cema.com/events/itsecurity10tu_istadresini ziyaret edin.

Daha fazla bilgi ve sorularınız için IDC Türkiye Konferans Müdürü Zeynep Genç ile zgenc@idc.com adresinden ya da (+90) 212 3560678 nolu telefondan iletişime geçebilirsiniz.

IDC Hakkında
IDC, bilgi teknolojileri, telekomünikasyon ve tüketici teknolojileri alanlarında pazar araştırması ve danışmanlık hizmetleri sunan ve etkinlikler düzenleyen bir numaralı küresel oyuncudur. IDC, BT profesyonellerinin, şirket yöneticilerinin ve yatırımcıların teknoloji satın alırken ve iş stratejilerini belirlerken gerçeklere dayalı kararlar almalarını sağlar. 110 ülkede 1000’den fazla IDC analisti ile teknoloji, sektör fırsatları ve trendleri konusunda küresel, bölgesel ve yerel uzmanlık sunar. 45 yılı aşkın bir süredir, IDC, stratejik bilgiler sunarak müşterilerinin iş hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmuştur.

IDC, bilgi teknolojileri basın, araştırma ve etkinlik düzenleme alanında dünyanın lider kuruluşu olan IDG’nin bir yan şirketidir. IDC hakkında ayrıntılı bilgi için,www.idc.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

IDC Orta Doğu & Afrika ve Türkiye
Merkezi Dubai olmak üzere, IDC Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesinin Kasablanka, Naorobi, Lagos, Johannesburg ve Istanbul ofisleri bulunmaktadır. Ayrıca, 2010 yılı içinde Riyad ve Kahire ofislerinin eklenmesi de planlanmaktadır. IDC, oldukça dinamik bir yapıya sahip olan bölgede uluslararası ve kapsamlı bir perspektif sunmanın yanısıra pazar zekası servisleri ile derinlikli, tutarlı ve güvenilir hizmet vermektedir. IDC Orta Doğu, Afrika ve Türkiye bölgesinde 70’in üzerinde analist, danışman ve konferans çalışanı bulunmaktadır.


Veteknoloji

BlackBerry'den 2 müjdeli haber!

RIM’den 2 müjdeli haber: Yeni BlackBerry Pearl 3G geliştirildi, Wi-Fi üzerinden de ses araması yapılabilecek…

BlackBerry’nin geliştiricisi Research In Motion Limited (RIM) kullanıcılara iki müjdeli haberi duyurdu. Hem yeni geliştirilen BlackBerry® Pearl™ 3G akıllı telefonu duyuruldu, hem de Wi-Fi (kablosuz bağlantı) üzerinden ses araması yapmayı sağlayan BlackBerry Mobil Ses Sistemi 5’i (BlackBerry® Mobile Voice System 5) hizmete sunulacağı açıklandı.

Mevcut en küçük akıllı telefon olarak bilinen yeni BlackBerry Pearl 3G, kompakt ve zarif bir tasarıma sahip. BlackBerry Pearl 3G’ye, sektör lideri BlackBerry®’nin sahip olduğu eşsiz performans, e-posta, mesajlaşma ve sosyal ağ yetenekleri gibi üstün özelliklerin tümü eklendi.

Mükemmel bir tasarım ve mühendisliği bir arada sunan BlackBerry Pearl 3G akıllı telefonu, ufak ve hafif boyutlarına rağmen güçlü özelliklere sahip. Yeni BlackBerry akıllı telefon, 3G (UMTS/HSDPA), Wi-Fi® ve GPS’in yanı sıra, güçlü işlemcisi sayesinde yüksek çözünürlüklü fotograf çekip görüntüleme imkanı da sunuyor. Optik trackpad’i (iz sürücü) sayesinde kolay gezinme, ses ve medya tuşlarıyla ise rahatlık sağlıyor. Flaş özellikli 3.2 MP kamerasıyla kaliteli fotograf olanağı, 32 GB’a varan depolama kapasitesiyle de kişisel içerik yükleme imkanı sunuyor.
www.veteknoloji.com
Yeni BlackBerry Pearl 3G akıllı telefonu iki farklı model ve farklı parlak renklerle sunulacak. 9100 modeli 20 tuşluk QWERTY klavyesi sunarken, 9105 modeli 14 tuşluk geleneksel telefon klavyesi sunuyor. Her iki model, kelimeleri tamamlama ve daha hızlı yazma olanağı sağlayan SureType® yazılımını destekliyor. BlackBerry Pearl 3G akıllı telefonunun, piyasaya, farklı operatörlerle Mayıs ayından itibaren sunulması bekleniyor. Daha fazla bilgi için www.blackberry.com/pearl3G adresini ziyaret edebilirsiniz.

Öte yandan RIM’ın duyurduğu BlackBerry® Mobile Voice System 5, Wi-Fi (kablosuz bağlantı) üzerinden sesli arama yapma olanağı sağlıyor. Kısaca “BlackBerry MVS 5” olarak bilinen sistem, Cisco® Unified Communications Manager ile çalışıyor. Bu da kullanıcılara, BlackBerry akıllı telefonları aracılığıyla ofis telefonlarını ve dahililerini kullanma imkanı sunuyor. Yeni sistem sayesinde, kullanıcılar BlackBerry akıllı telefon ve ofis numarası için tek bir numara kullanabilecek,Wi-Fi bağlantısı sayesinde BlackBerry akıllı telefonları üzerinden kurumsal aramalar yapıp, gelen çağrıları yanıtlayabilecek.

BlackBerry MVS 5 sayesinde,aramalar kurumsal telefon sistemi aracılığıyla yapılıyor. Böylece şirketler, uzun mesafe görüşme ve uluslararası roaming ücretlerinden tasarruf edebiliyor. Ayrıca çalışanlar da, BlackBerry akıllı telefonu ve ofis numaralarını aynı numara üzerinden kullanarak, aramaları BlackBerry telefonlarından ofis telefonlarına taşıyabilecek. BlackBerry MVS 5’nin bu yıl uygulamaya konulması bekleniyor.

Daha fazla bilgi için www.blackberry.com/mvs adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yeni BlackBerry Pearl 3G akıllı telefon özellikleri:

• 108 mm x 50 mm x 13,3 mm ebatlarında ve yalnızca 93 gram ağırlığında
• 624 Mhz işlemci ve 256 MB Flash hafıza
• 360x400 keskin çözünürlüklü görüntü (238 ppi)
• Hızlı ve kolay gezinme sağlayan optik trackpad ve hızlı ve doğru yazım sağlayan klavye
• Video, resim ve müzik medya oynatıcısı ve cihazın üstünde özel medya tuşları
• Zoom, autofocus, flash ve video oynatma sunan 3,2 MP kamera
• Dahili GPS
• Wi-Fi (802.11 b/g/n) – ‘n’ yi destekleyen ilk BlackBerry akıllı telefon
• 32 GB’a kart desteği sağlayan microSD/SDHD hafıza kartı yuvası
• Stereo kulaklık, araba kiti, Bluetooth aksesuvarlarını destekleyen sesli arama, hoparlör, Bluetooth® (2.1) özelliği
• Fotografları iTunes® ve Windows Mediar Player’ı senkronize eden BlackBerry® Media Sync desteği
• BlackBerry® OS 5
• 3 bant UMTS/HSDPA ve 4 bant EDGE/GPRS/GSM ağ desteği
• 3G ağları üzerinde 5.5 saat konuşma zamanı sunan çıkarılabilir, şarj edilebilir 1150 mAhr pil

Veteknoloji

YGS Heyecanı Avea’da!

Avea, YGS sonuçlarını, ÖSYM tarafından açıklandığı anda abonelerine ulaştırıyor. Üstelik 5 arkadaşını servise kayıt yaptıran Avealılar, hizmetten ücretsiz olarak yararlanıyor.

Hayatın her anını müşterileriyle paylaşan Avea, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) giren öğrencilerin heyecana ortak oluyor. Avea, çözüm ortağı ESTER işbirliği ile YGS sonuçlarını öğrencilere ulaştıracak.

ÖSYM işbirliği ile gerçekleştirilen “Mobilöğren ÖSYM Mobil Bilgi Servisi” sayesinde Avea aboneleri, YGS sonuçları ÖSYM tarafından açıklandığı anda kısa mesaj ile öğrenilebilecekler. Servisten yararlanmak isteyen adayların “KAYIT – boşluk – TC Kimlik Numarası” yazıp, 3366’ya mesaj göndererek servise kayıt yaptırmaları yeterli olacak.

Servise kayıt olduktan sonra 5 arkadaşını öneren Avealı adaylar, arkadaşları da servise kayıt olurlarsa YGS, LYS sonuçlarını ücretsiz olarak öğrenme şansına sahip olacaklar.*

Adaylar ayrıca; sorgulama YGS – boşluk - TC Kimlik No yazıp, 3366’ya mesaj göndererek, sonuçlar açıklandıktan sonra da puanlarını öğrenebilecekler.** Adayların LYS sonuçları için servise tekrar kayıt olmaları da gerekmeyecek.

*Kampanyadan yararlanmak isteyen Avea abonelerinin, ÖSYM – boşluk – CEP1 CEP2 CEP3 CEP4 CEP5 yazıp 3366’ya 0,40TL karşılığında mesaj göndermeleri yeterli olacak.
**Sorgulama servisinde, 3366’ya gönderilen mesajlar ve sorgulamaya gelen her bir cevap mesajı, 0,40TL olarak ücretlendirilecek.
Servise kayıt olan adaylar;
• YGS-Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı sonuçlarını 3 mesaj,
• LYS-Lisans Yerleştirme Sınavları sonuçlarınız girilen sınav sayısına bağlı olarak maksimum 10 mesaj,
• Yerleştirme sonuçlarını ise 1 mesaj olarak alacaklar.

Veteknoloji

"Web'de sörf yapmak için daha hızlı bir yol"

Firefox, IE veya Safari: Hangisini kullanırsanız kullanın; Chrome sizi bir yerlerde mutlaka yakalar!

Macintosh kullanıcı son zamanlarda , bilgisayarlarının varsayılan tarayıcısı Safari ile Google'ın ana sayfasını ziyaret ettiklerinde ufak bir reklamla karşılaşıyorlar. Pencerenin sağ üst köşesinde yer alan reklamda Google, "internette sörf yapmak için daha hızlı bir yol" başlığı ile kendi tarayıcısı Chrome'u tanıtıyor. Fakat bu reklam Mac kullanıcılarının bir kısmı için şaşırtıcı olabilir çünkü aynı Google'ın Chrome için iddia ettiği gibi, Apple da Safari için "en hızlı tarayıcı" iddiasında bulunuyor.

Fakat buradaki ufak fark Safari'nin en hızlı olduğuna dair gösterdiği rakamların geçtiğimiz Ağustos ayına ait olması. O dönemde Firefox'un daha eski bir sürümü piyasadaydı ve henüz Chrome ortalıkta yoktu.

Fakat Google, Chrome'un kullanıcı sayısını arttırmak için hedef aldığı tek kitle Safari değil, çünkü Firefox kullanıcıları Google ana sayfasında benzer bir tanıtım görüyorlar. Google daha önceden, Windows PC'lerdeki Internet Explorer kullanıcılarını da kendi saflarına çekebilmek için aynı yöntemi kullanmıştı.

Veteknoloji

Depreme amortisörlü önlem

Yapılar depreme dayanaklı olsun diye artık amortisör kullanacaklar.

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Mühendislik Fakültesi'nde devam eden TÜBİTAK destekli bir projeyle yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesinde amortisör kullanılarak maliyetin önemli ölçüde azaltılabileceği belirtildi.

İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Gürsoy Turan, yapıların depreme karşı güçlendirilmesi konusunda daha etkili yöntemler bulunması amacıyla araştırmalar yürüttüklerini belirtti.

Üniversite bünyesindeki deprem simülasyon merkezinde yürütülen çalışmalar kapsamında, kendi olanaklarıyla tamamladıkları deprem simülasyon cihazları üzerinde çeşitli yöntemleri uyguladıklarını dile getiren Turan, son olarak TÜBİTAK desteğiyle, ''Değişken Sönümleme Katsayılı Amortisörlerin Deprem Simülasyonu ile Üç Katlı Olan Bir Yapıya Olan Etkisinin İncelenmesi Projesi''ni yürüttüklerini anlattı.

Binaların deprem sırasındaki hareketlenmeden etkilenmelerini azaltmak için özel bir vana sistemiyle kontrol edilen amortisörleri kullandıklarını ifade eden Turan, şu bilgileri verdi:

''3 yıllık proje kapsamında İzmir'de özel bir tasarımla amortisör ürettik. Aküyle beslenen bir vana tarafından kontrol edilen amortisör, deprem sırasında ortaya çıkan kuvveti emebiliyor. Amortisörün bir ucu yere sabit diğer ucu binanın üst katına monteli olacak.

Yer sarsıntısı sırasında binanın üst katı ile yer arasında hareket farkı oluşacağından amortisör harekete geçecek ve vana sisteminin kontrolüyle enerjiyi emecek. Bu durum hareketin genliğini azaltacak ve binanın depremde sallanmasını azaltacak, yıkımı engelleyecek. Bu aygıta sahip olmayan bir binada, binanın etkilenmesi 10 ise bu cihazla 7'ye düşeceğini hesaplıyoruz. Bu yüzde 30'luk azaltma da binanın çökmesini engellemeye yeterlidir.''

Projenin 6 ay içinde tamamlanmasının beklendiğini, uygulamaya geçtiğinde binaların yanı sıra köprü gibi yapılarda da kullanılabileceğini aktaran Turan, halen uygulanan depreme karşı güçlendirme işleminde binaların boşaltıldığını, duvarların kırıldığını, kolonların büyütüldüğünü belirtti.

Veteknoloji

Kablosuz ağınıza kimler girmiş?

Kablosuz internetinizi, sizden habersiz sömürenler olabilir. Gelin, bunu birlikte bulalım.

Sizden habersiz kablosuz internetinizi sömürenleri tespit edin! Daha da önemlisi, ağınıza sızıp yasadışı işler çevirmiş olabilirler. Bu durumun analiz edilmesi ve masumiyetinizin kanıtlanması zaman alabilir. Riske girmeyin, kontrol edin, merakınızı giderin.

Bu yazımızda örnek vereceğiz ancak elbette kendi kullandığınız donanımın farkları için burada öğrendiklerinizin üzerine biraz araştırma yapmanız gerekebilir.

İlk adımda Başlat tuşuna tıklayın, Windows XP'de Run'a tıklayın ve cmd yazın. Vista ve Win7'de direkt kutucuğa yazın. ipconfig yazarak kendi ip adresinizi öğrenin. IPv4 yanındaki kısımda bulacaksınız, bu pencereyi kapatmayın.

Routera erişim ve kontrol


Router'ınıza girmek için IP adresini internet tarayıcınıza girin. Örneğin AirTies router-modemin IP'si 198.16.2.1, kendi router'ınızın IP adresini üreticinin internet sitesinden veya kullanım kılavuzundan öğrenebilirsiniz. Bunun daha kolay bir yolu az evvel açtığımız pencereden "Default Gateway" IP'sine bakmaktır. Daha önce router'a erişmediyseniz, varsayılan kullanıcı adı ve şifreyi de aramayı unutmayın.



Burada örnek olarak LinkSys bir router arayüzünü görüyorsunuz. Administration kısmına girin ve Log kısmına bakın. Bunlar tutulan kayıtlar. Ağa erişen herkesin IP'si burada not edilir. Elbette bu özelliğin açılmış olması gerekir. Bunu açın ve router şifrenizi güçlü olmasına dikkat edin, ağınıza erişen kişiler izlerini silmesinler.

IP'lerin kontrolü

Bu listeye bakarak orada olmaması gereken IP adreslerini arayacağız . Kendi bilgisayarımız ya da bilgisayarlarımızın IP'leri dışında IP varsa şüphelidir, takip edeceğiz, şifreleri değiştirip ağımız için güvenlik önlemleri alacağız.

Yakın zamanda birilerinin erişip erişmediğini görmek için ise DHCP Clients tablosunu bulmak ve kontrol etmek gerekiyor. Bunun için de DHCP Server ayarının Enabled olması gerekiyor.

Son kontroller

DHCP Client tablosundan yakın zamanda bağlananları kontrol ederken Client Host Name, IP adresleri ve MAC adresleri görüntülenecek .


Kablosuz ağınıza dışarıdan erişim olmadıysa rahatsınız. Eğer olduysa daha önce de belirttiğimiz gibi detaylı bir kontrol ve güvenlik önlemlerinin arttırılması gerekiyor.

Veteknoloji

DAF Park Isıtıcı Arızası | Daf Parking Heater Setting | Kalibrasyon Yapma | Webasto Arıza Kodları

 Daf XG XF CF Serilerinde bulunan PARK ISITICI yani Webasto kalibrasyonunu göstereceğim. Aracımızın öncelikle soğuk olması gerekiyor sulu w...