31 Mart 2010 Çarşamba

Bu logo ne kadar güvenilir?

O meşhur logo ne kadar güvenilir?

Yıllardır PC'nizi açtığınızda ilk onu görüyorsunuz. Peki ona güvenebilir misiniz? Okuyun, şaşırın!


Yıllardır bilgisayarlarımızı açtığımızda ilk karşımıza çıkan logolardan birisi de Energy Star'ın logosudur.

Çevreye saygılı ürünlerin aldığı bu sertifika hakkında ortaya çıkan bir skandal, gerçekten ne kadar güvenilir oldukları konusunun da sorgulanmasına yol açtı.

Energy Star'ın verimlilik standardı için önüne konulan 20 sahte üründen 15'ini onaylamasıyla ortaya çıkan skandal herkesi şaşırttı.

GAO'nun (İlgili denetim kuruluşu) dört sahte üretici firma ve sanal karakter ile yolladığı ürünler onaylanmakla kalmadı; Energy Star onaylı ürünlerden 2 tanesine sipariş bile geldi! Onaylanan sahte ürünler arasında olmayan bir monitör bile vardı

Cool Rapport, Futurizon Solar Innovations, Spartan Digital Electronics ve Tropical Thunder Appliances, test için GAO tarafından oluşturulan sahte şirketler. Sahte ürünlere Energy Star onayı veren yetkililer hakkında inceleme ve kanuni işlem başlatıldı.

Beyin ve din ilişkisi

Atatürk Üniversitesi Psikaytri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Aydın, bayanlara beyin din arasındaki ilişkiyi anlattı.

Palandöken İlçe Müftülüğü Konferans Salonu'ndaki programa bayanlar yoğun ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Açılış konuşmasını yapan İlçe Müftüsü Mustafa Baytar, İslam Dini'ne göre insanın en güzel varlık olduğunu belirterek, insanı diğer canlılardan ayıran özelliğin başında düşünmenin geldiğini söyledi. Aklın ve düşünmenin ana merkezinin beyin olduğunu ifade eden Baytar, dini hizmeti verenler ile farklı alanlarda uzman kişileri buluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Nazan Aydın ise 'Aşkın Yaşantıların Beyindeki Yeri' konusunda konferans verdi. İnsanlar istedikleri maddiyata ulaşsa da manevi huzuru aradığına dikkat çeken Aydın, insanlarda hep inanma ihtiyacı olduğuna değindi. Dünyanın değişik bölgelerinde inancını yaşayan insanların videolarını izleten Aydın, insanların ibadet yaparak, dua ve zikir ederek manevi huzuru bulmaya çalıştıklarını dile getirdi. Beynin bölgelerini anlatan Aydın, dini yaşantıyla hissedilen duyguların beynin bölgeleri ile olan ilişkisini anlattı.

Beynin ön kısmının insanın mantığının ve uygun davranışlarının yeri olduğunu ifade eden Aydın, bu bölgenin insanı diğer canlılardan ayırdığını vurguladı. Beynin parietal bölgesine değinen Aydın, beynin bu kısmı sayesinde insanın dış ortamı idrak edebildiğini belirterek, ibadet edildiğinde bu parietal bölgenin aktif olmaması gerektiğini açıkladı.

Çin'de Yahoo'ya saldırı!

Şimdi de Yahoo hedefte!

Google'ı bezdirip Çin'deki sunucularını kapatma kararını hızlandıran siber saldırıların benzeri, Yahoo e-posta hesaplarını hedef alıyor


Çin ve Tayvan’da çalışan yabancı gazetecilerin e-posta hesaplarının ‘hack’lendiği bildirildi. Çin Yabancı Muhabirler Kulübü’nden yapılan açıklamada, ülkede görev yapan en az sekiz yabancı gazetecinin Yahoo Mail hesaplarına girildiği ve erişimin engellendiği belirlendi.

Dernek, Google’a geçen aylarda yapılan siber saldırıların benzerinin Yahoo’yu da hedef almasını sert şekilde eleştirirken, firmayı da saldırıları öğrendikten sonra kullanıcıları hemen haberdar etmemekle suçladı.

Yahoo’dan yapılan açıklamada da saldırılar kınanırken, kullanıcı güvenliği ve mahremiyetini korumak için firmanın çalışmayı sürdüreceği belirtildi.

BBC’nin habrine göre, hesabının çökertildiği gazetecilerden Irish Times muhabiri Clifford Coonan, e-posta hesabına girmek istediğinde hata mesajıyla karşılaştığını, bunun başka çalışma arkadaşlarıyla tanıdığı bazı Çinli akademisyenlerin de başına geldiğini söyledi. Coonan, “Yahoo’dan her hangi bir açıklama gelmedi ama bunların aynı anda olması tesadüf olamaz” şeklinde konuştu.

Çin’de yabancı gazeteci, dernek üyesi ve Çinli muhaliflerin e-posta hesapları ve siteleri uzun süredir siber saldırılara hedef oluyor. Dünyanın en büyük arama motoru ve belli başlı e-posta sağlayıcılarından Google, geçen Ocak ayında siber saldırılar ve arama sonuçlarının sansürlenmesine karşı isyan bayrağı çekip Pekin’le karşı karşıya gelmişti. Yahoo da “internette ifade özgürlüğü tartışma konusu olamaz” deyip Googlea destek çıkmıştı.

GOOGLE’A ERİŞİM ENGELİ Mİ?

Sansür ve saldırılardan bıkan Google ülkeden çekilme tehdidi savurmuş, geçtiğimiz hafta da Çin’deki sunucularını kapatıp arama yapanları Hong Kong’taki sunucularına yönlendirme kararı almıştı. Pekin yönetimiyse sert bir tavır takınmış ve “her firma bizim kanunlarımıza uymak zorunda” açıklaması yapmıştı.

Çin’deki Google aramalarının sansürsüz Hong Kong sunucularına yönlendirilmesine karşı Pekin’in erişim engeli koyacağı beklentileriyse şimdilik hayata geçmedi. Önceki gün meydana gelen kesintinin ‘teknik arıza’dan kaynaklandığı Google tarafından açıklandı.

Bu da 'helal sex shop'

Hollanda'da Müslümanlara özel online 'sex shop' açıldı!

El Asira adlı sitenin kurucusu Abdülaziz Orağ, "İlk dört günde yaklaşık 70 bin tık aldık" diyor.

Geçen hafta açılan site, dünyada Müslümanlara yönelik ilk online erotik mağaza olma iddiasında.

29 yaşındaki Hollanda vatandaşı Orağ, sitenin Müslüman çiftler için İslamiyet'in yasakladığı 'porno ya da ölçüsüz erotizme odaklanan sitelere' bir alternatif sunduğunu söylüyor.

El Asira'nın ana sayfasında siyah ve gri renkte bir çizgi bulunuyor. Erkekler sağ, kadınlar sol tarafa davet ediliyor.

Müşteriler Flemenkçe, Arapça ya da İngilizce dil seçimi yaparak onlarca ürüne ulaşabiliyor. Ürünler arasında genelde masaj yağları ve afrodizyak etkisi olduğu söylenen haplar yer alıyor.

Orağ, ürünlerin tüm içeriklerinin helal maddelerden oluştuğunu söylüyor. Sitede pornografinin hiçbir örneği bulunmuyor.

Orağ, "Diğer ürünlerde hep çıplak insan resimleri ya da müstehcen bir dil var. İşimde kullanabileceğim türden olanları bulmam çok zor oldu" diyor.

Sitede, söz konusu ürünleri içeren kutu ve şişe resimleri bulunuyor.

Orağ, "Biz saygılı bir yaklaşım tercih ettik" diyor.

Hollandalı İmam Abdül Cabbar gibi din adamları Orağ'ın sitesinde bir sakınca görmüyor ve "Seks oyuncakları ya da bu tür şeyler satılmadığı sürece sorun yok" diyor.

Bu görüntüler sakıncalı mı? (Video)

Hollywood'un şiddet ve uyuşturucu içerikli, bol küfürlü filmi Scarface'i sahneye uyarlayan küçük yaştaki Amerikalı öğrencilerin görüntüleri video paylaşım sitesi YouTube'da hit olurken, tartışma da yarattı.

Küçük yaştaki Amerikalı öğrenciler, filmin sahnelerini canlandırıken küfürler ediyor, oyuncak silahlarla 'öldürüyor' ve uyuşturucudan bahsediyor.

Başrolünde ünlü aktör Al Pacino'nun oynadığı filmde öğrenciler 'f' harfiyle başlayan küfür yerine fonetik olarak ona benzeyen 'fudge' (boş laf) kelimesini, kokain yerine patlamış mısırı ve oyuncak silah kullanıyor. Ama görüntüler yine de tepki çekti.

Videoyu YouTube'a koyan ve Adını Cindy olarak açıklayan Illinois'li bir kadın açıklamada videonun "Jaydon'ın okulundaki öğrencilerin 'Scarface' versiyonu" olduğunu yazmış.

Videonun çocukların yetişkinler tarafından şiddete, uyuşturucuya ve küfüre ne derece maruz bırakıldığının ortaya koyduğunu söyleyenler görüntülere ateş püskürürken, görüntülerin bir okulde sahnelenmiş oyuna ait olması da tepki çekti. Öte yandan videoda bir sakınca bulmayanlar da vardı.

1983 Brian DePalma yapımı filmde Amerika'ya gelen Kübalı bir suçlu olan Tony Montana'nın (Al Pacino) girdiği uyuşturucu dünyasında yaşadıkları anlatılıyor.

İşte Video




''31 Mart Erkekler günü olsun''

31 Mart, 'Dünya Erkekler Günü' olsun kampanyasına büyük destek...

31 Mart'ı 'Dünya Erkekler Günü' ilan eden Mehmet Ali Erbil'e Türk erkeklerinden destek yağıyor. Binlerce erkek özel günlerini kutlamak için facebook'ta grup kurdu.

Esprileri ile magazin dünyasının en renkli simalarından biri olan Mehmet Ali Erbil'in geçen yıl laf arasında söylediği bir söz gerçeğe dönüşüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne nazire olarak 31 Mart tarihini Dünya Erkekler Günü olarak kutlanmasını isteyen Erbil'e erkeklerden destek yağdı. Ünlü şovmenin bu sözlerini destekleyen erkekler facebook'ta kurulan gruplarla örgütlendi. Blog yazan erkekler de son dönemin gözdesi olan kişisel günlüklerinde bu kampanyaya destek verdi.

Erbil ise konuyla ilgili olarak, 'Geçen yıl söylediğimi bu yıl da tekrarlıyorum. 31 Mart Dünya Erkekler Günü olsun. Nasıl kadınların günü var. Benim gibi mağdur erkeklerin de günü olsun' dedi.

Korsan yakalayan stajyerler!

Korsan dosya indirirken bir daha düşünün.

Korsan dosya indirirken bir daha düşünün, hiç aklınıza gelmeyecek biri sizi ihbar edebilir...


Warner Bros yasa dışı dosya indirenleri takip etmek için stajyer öğrenciler alıyor. İşin tam adı "korsan karışıtı stajyerlik" ve tam 12 aylık bir sözleşmesi var. İş tanımı ise, Warner Bros'a korsana karşı açtığı savaşta yardım etmek ve dosya paylaşım sitelerini izleyip bulguları geri bildirmek.

Stajyerlerin diğer görevleri arasında, telif hakkına uyulmamış materyalleri bildirmek ve korsanlar hakkındaki bilgileri adli veri bankasına girmek de bulunuyor. Belki çok düşmanınız olabilir ama maaş da azımsanmayacak gibi değil, yıllık 17.500 sterlin.

Arkadaşlarınız ne zaman uyur?

Hangi Twitter kullanıcısı ne zaman uyuyor?

Artık bunu bilmek bile mümkün: Tek ihtiyacınız olan bu internet sitesine kullanıcı adını girmek...


Sosyal medya pek çok kullanıcı için büyük bir bilgi paylaşımı mecrasına dönüştü. Fakat bilgileri paylaşırken gizlilik çoğu zaman gözden kaçabiliyor. Bunu daha önce lütfen beni soy haberimizde de aktarmıştık. Bu sefer bahsedeceğimiz internet sitesi ilki gibi tehlike uyarısı içermiyor ama Twitter kullanıcıları hakkında akla gelmedik bilgilerin nasıl kolaylıkla elde edilebileceğini gösteriyor.

SleepingTime.org (Uyku zamanı) adlı site, Twitter kullanıcılarının, gönderdikleri Tweet'leri inceleyerek hangi zaman dilimine ait olduklarını tespit ediyor. Daha sonra ise son gönderdiği mesajlardan hangi saatler arasında kullanıcının Twitter başında olduğunu, hangi saatler arasında ise uyuduğunu gösteriyor.

Bunun için tek yapmanız gereken siteye bir Twitter kullanıcı adı girmek ve "When do they sleep?" (ne zaman uyuyorlar?) düğmesine tıklamak.

Türkiye facebook'ta rekor kırdı

Türkiye, facebook kullanımında 3. büyük ülke...

Facebook Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı Blake Chandlee, geçen ay Türkiye'de 20 milyon kullanıcının üzerine çıktıklarını belirterek, geçen haftaya kadar Türkiye'nin facebook kullanımında 3. büyük ülke olduğunu söyledi.

World Federation of Advertisers (WFA) ile Reklamverenler Derneği tarafından Global Advertisers Week kapsamında Swissotel'de düzenlenen Dünya Reklamverenler Konferansı'nın ''Mücadeleden Çıkarken'' başlıklı ilk oturumunda konuşan Chandlee, çok büyük bir dönüşümden geçildiğine, insanların artık WEB'i çok daha fazla kullandıklarına, bununla birlikte asıl kontrolün tüketicilerin eline geçtiğine işaret etti.

Facebook olarak rakiplerin ne yaptığına değil, kendilerine odaklandıklarını dile getiren Chandlee, Facebook'un 400 milyondan fazla aktif kullanıcıya ulaştığını ve Google'ı geçtiğini vurguladı.

Chandlee, ''Bir yıl önce bunu ben bile hayal edemezdim. Bizim için bu kilometre taşıydı. Sadece kullanıcı olarak değil kullanıcı sadakati açısından da böyleydi'' dedi.

Türkiye'deki facebook kullanıcılarının aktifliği konusunda da bilgi veren Chandlee, ''Geçen ay Türkiye'de 20 milyon kullanıcının üzerine çıktık. Türkiye Facebook kullanımı anlamında 3. büyük ülke. Fakat Endonezya geçen hafta Türkiye'nin üzerine çıktı. Ayrıca bu kullanıcıların yarısı günlük olarak Facebook'u ziyaret ediyor'' şeklinde konuştu.

Facebook kullanıcılarının sadece gençler olmadığına, çocuklar ve daha yaşlıların da giderek arttığına işaret eden Chandlee, ABD'deki en büyük televizyon show'unun bile 12.4 milyonluk seyircisi olduğunu, Facebook'un buna her gün ulaştığını dile getirdi.

-MARKALARLA İŞBİRLİĞİ...-

Çeşitli markalarla işbirliği içinde çalıştıklarına da değinen Chandlee, markaların hayranlıkları uygulamaları yaptıklarına dikkati çekerek, Starbucks'ın sayfasının 6 milyon, Adidas sayfasının 3 milyon hayranı olmasını başarıya örnek gösterdi.

Türkiye'de bunu en güzel Nike'ın yaptığını ve yüz binlerce kişinin Nike'ın Türkiye Futbol Turnuvası sayfasına üye olduğunu söyleyen Chandlee Türkiye'nin futbol sevgisine de dikkati çekti.

Mikrositede kampanya başlatmak yerine Facebook'ta kampanya açılarak yıllarca devam eden bir tüketici etkileşimi yaratılabilindiğine işaret eden Chandlee, şöyle konuştu:

''Artık marka yönetiminden topluluk yönetimine geçiyoruz. Vodafone (Ben dünyanın hakimiyim) kampanyasını facebook üzerinden yürüttü ve çok başarılı oldu. 'Sen dünyanın hakimi olsan ne yaparsın?' diye soruldu. Birisi 'komşularına bir kamyon dondurma alırdım' dedi. Vodafone da gitti, o mahalleye bir kamyon dondurma dağıttı. Şirket Facebook kullanıcılarına özel bir tarife yapıyor.

Yeni dünya farklı bir zihniyet gerektiriyor. Bunun kolay olduğunu iddia etmiyorum. Şirket yöneticilerini ikna etmemiz lazım. Değişim, dijitale geçiş kararı üst yönetimin kararı olacak. Pazarlama yöneticileri olarak bizim bunu nasıl ölçeceğimizi, bunun nasıl hesap verebilir olacağını düşünmemiz lazım.''

Chandlee, bir soru üzerine de, Facebook kullanıcılarına ''Reklamları nasıl buluyorsunuz?'' diye sorduklarını ve reklamlar rahatsız etmediği için ''Ne reklamı?'' cevabını aldıklarını dile getirdi.

-CEP TELEFONU SOSYAL PAYLAŞIM MERKEZİNE DÖNÜŞÜYOR-

Nokia Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Pazarlama Kurulu Başkanı Pekka Rantala her gün dünyada 1,3 milyar kişinin Nokia kullandığına işaret ederek, bilişim sektöründe ve pazarlama alanında günümüzde meydana gelen gelişmelere değindi.

Artık marka konumlandırma anlayışının tamamen değiştiğini vurgulayan Rantala, geleceğin markalarının internet üzerinden ''kulaktan kulağa'' pazarlama ile kurulacağını söyledi. Rantala, artık pasif bir izleyicinin de olmadığını belirterek, tüketicilerin diyalog istediğine işaret etti.

Pazarlamanın da daha ölçülebilir hale geleceğini, Nokia cihazlarına küçük bir uygulama kurarak tüketici davranışlarını ölçümleyebildiklerini anlatan Rantala, ''Gönüllü olarak bu çalışmaya katılanlar sayesinde biz kullanıcılarımızın bastıkları her düğmeyi takip edebiliyoruz. Hangi radyo istasyonunu dinliyor, hangi uygulamaları kullanıyor görebiliyoruz'' diye konuştu.

Nokia kullanıcılarının telefon rehberlerine girdiğinde sosyal paylaşım merkezine giriyor gibi olacaklarını ve listelerindeki insanların o an ne yaptığını görebileceklerini söyleyen Rantala, Nokia cep telefonlarına uzun süredir navigasyon koyduklarını ve bu hizmeti ücretsiz sunduklarını dile getirdi.

Diğer markalarla işbirliği yapmak gerektiğini ifade eden rantala şu an bunu Facebook ile yaptıklarını, böylece hem tüketiciye daha büyük hizmet sunulabileceğini, hem de markaların pazardan daha büyük pay alabileceklerini söyledi.

Sadece Google size yeter!

Dosyalarınızı Google ile paylaşın...

Artık bir arkadaşınıza dosya göndermek için hiçbir şeye ihtiyacınız yok, sadece Google size yeter!


Google, popüler anında mesajlaşma servisi Gtalk'u, ayrı bir yazılım yüklemeye gerek kalmadan, iGoogle üzerinden de kullanmanıza olanak veriyor. Fakat anında mesajlaşma yazılımından farklı olarak web tabanlı Gtalk servisinin kendine has bazı kısıtlamaları bulunuyor. Bunların en göze çarpanı ise dosya transferi yapılamıyor olması. Sonunda Google bu sorunu çözdü...

Daha önce sadece Gtalk programı üzerinden gerçekleştirilebilen dosya gönderme özelliği, artık iGoogle üzerinde yer alan Gtalk'a da eklendi. iGoogle'daki Gtalk ile sohbet ettiğiniz kişiye hızlı bir şekilde dosya gönderebilmek için, sohbet penceresinde, sağ üstteki "Eylemler" menüsünde yer alan "Dosya gönder" satırına tıklamanız yeterli. Tabii ki karşı taraftaki kişinin bu dosyayı kabul veya red etme imkanı da bulunuyor.

Google, dosya göndermeyi şimdilik sadece iGoogle ve Orkut üzerinden gerçekleştirmenize izin veriyor. Ancak çok yakında, aynı özellik Gmail üzerinden de kullanılabilecek...

Deprem oluşturan makina geliştirildi!



İsviçreli bir bilim adamı tesadüfen deprem meydana getiren bir makine geliştirdi. Bilim adamı faya tazyikli su pompalayarak 3 büyüklüğünde 30 sarsıntı meydana getirdi.

Amacı elektrik üretmekti

İsviçreli jeolog Markus Haring 8 Aralık 2006’da jeotermal enerjiden elektirik üretmek için bir düzenek geliştirdi. Bu sistemle Haring yerin 3 kilometre altına su pompalayacak, yer kabuğunun sıcaklığıyla ısınacak su tekrar yeryüzüne çıktığında onun ısısıyla elektrik üretecekti. İlk denemeler başarılı oldu ancak aynı gün deneyin yapıldığı yerde 30 küçük çaplı sarsıntı meydana geldi. En büyüğü 3.4 büyüklüğünde olan sansıntıların başta tesadüf olduğu düşünülse de daha sonra Haring’in önemli bir buluşa imza attığı ortaya çıktı.

Hayat kurtarabilir

Haring’in su pompaladığı bölgede bir fay vardı ve bu hatta tazyikli su pompalandığında sarsıntı meydana gelmişti. Deneyin yapıldığı hafta aynı bölgede toplam 100 sarsıntı oluştuğu anlaşıldı. Kent yönetimi, Haring’e çevre binalarda zarara neden olduğu gerekçesiyle 9 milyon dolar tazminat talebiyle dava açsa da İsviçreli bilimadamının buluşunun faylardaki gerilimi insan eliyle azaltabilmek ve depremlerin zararlarını azaltabilmek için önemli bir adım olabileceği yorumları yapılıyor.

ÇOK TEHLİKELİ OLABİLİR

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nden Colin Williams “Depremlerin sayısı ve büyüklüğü ne kadar sıvıyı ne kadar tazyikle pompaladığınıza göre değişiyor. Çok hassas bir durum bu. Sonuçları kestiremeyeceğiniz için tehlikeli olabilir ve kötü niyetli kullanımlara da açık” yorumunu yaptı.

Deprem oluşturan makina geliştirildi!


Deprem oluşturan makina geliştirildi!


Jabra, 2010’da atağa kalkıyor

Jabra®, 2009 yılında uygulamaya koyduğu agresif kârlılık stratejisi sayesinde 2010 yılına hızlı girdi.

Jabra markalı ürünlerin üreticisi, yenilikçi kulaklık çözümlerinde dünya lideri GN Netcom’un CEO’su Mogens Elsberg, "Tahminlere göre 2010 yılında pazar istikrarlı ancak hareketsiz olacak. Ancak GN Netcom olarak geçtiğimiz yıl içinde gerçekleştirdiğimiz yeniden yapılanmamız sayesinde bu yıl daha hızlı büyüyeceğiz. Daha hızlı ve agresif hareket edecek şekilde yapılandık ve bu yapı sayesinde pazar payımızı daha da artıracağız” diye konuştu.
www.veteknoloji.com

Stratejik Ortaklıklar

Lider analistler 302 milyon dolarlık Birleşik İletişim (UC) pazarının önümüzdeki beş yıl içinde yüzde 1400’lük astronomik bir sıçrama ile 4,2 milyar dolar değerine ulaşacağını tahmin ediyor. Birleşik İletişim pazarına yatırım yapan Jabra, sınıfının yenilikçi markası olarak öncü konumunu korumak için çalışmalarını sürdürüyor. Mevcut Pazar içinde büyümesini sürdürmek için Jabra tüm ürünlerin Birleşik İletişim çözümlerine uygun ve sertifikalı olması için iş ortaklarıyla yakın işbirliği içinde çalışıyor. Kendi sektörlerinde lider Microsoft, Cisco ve dünyanın en büyük çağrı merkezi ve UC çözümleri tedarikçisi Avaya gibi şirketlerle yaptığı işbirlikleri, Jabra satış ekiplerinin bu şirketlerin müşteri kanallarına ulaşmasını sağlıyor.

Büyüme Kategorileri

Analistleri 2010 yılında dünya genelinde Bluetooth® stereo kulaklık gelirlerinin ortalama yüzde 5’in üzerinde bir büyüme kaydedeceğini öngörüyor. B2B alanında geleneksel mono kulaklık kategorisinde herhangi bir hareket gözlenmediğini, stereo ve hoparlör kategorilerinde ise büyümenin halen sürdüğünü ifade eden Elsberg, yenilikleri ve pazarlama alanındaki işbirlikleri ile Jabra’nın büyüme gösteren kategorilerde yatırımlarını sürdürdüğünü kaydetti. Elsberg, “Lider ürünlerimizin bulunduğu pazarlara odaklanan satış yaklaşımları ile Jabra HALO ve Jabra CRUISER gibi ürünlerimizin başarısını artırmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

GN Netcom, hızla büyüyen Birleşik İletişim pazarında Jabra GO™ 6400 ve Jabra PRO™ 9400 serileri gibi sektörde ilklere imza atan ürün çeşitleriyle önemli bir pazar payı kazandı. Jabra GO™ 6400 ve Jabra PRO™ 9400 serileri internet telefon yazılımı, sabit telefon ve cep telefonlarını birleştiren, sezgisel dokunmatik ekrana sahip ilk kablosuz kulaklık çözümleri olma özelliğini taşıyor. Şirket şık, işlevsel, kullanımı kolay ve ekonomik ürünleri ile kulaklık ve hoparlör kategorilerini canlandırmaya devam ediyor.

İş modelinde değişim

Jabra 2009 yılında iş modelinde önemli değişiklikler gerçekleştirdi. Rakiplerinin Ar-Ge maliyetlerini kıstıkları bir dönemde güçlü Ar-Ge, satış ve pazarlama destekleri ile yeni ürünlere önemli yatırım yaptı, mobil ve profesyonel kulaklıklar alanlarında ürün portföyünü tümüyle yeniledi. Üretimde daha fazla esneklik sağlamak ve şirkete daha rekabetçi bir konum kazandırabilmek için tedarik zinciri süreçlerinde de önemli değişiklikler gerçekleştirildi. Dışkaynak kullanımı sayesinde GN Netcom ve ortakları, stoklarını ve üretimlerini artık daha da iyi yönetiyor. Profesyonel kulaklıklar tarafında uyguladığı iki kademeli iş modeli de; şirketin dağıtımcılar ve bayilerle özel bir çalışma gerçekleştirerek kanalda daha fazla güven yaratmasını ve iş ortaklarının sadakatini güçlendirmesini sağladı.

30 Mart 2010 Salı

Çocuk pornosuna karşı atak

AB'den çocuk pornografisine karşı atak...

AB Komisyonu çocuk pornografisine karşı mücadeleyi güçlendirmek istiyor. Komisyon’un İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, çocukların istismar edildiği internet sitelerine erişiminin engellenmesini talep etti.

Çocuk pornografisi içeren internet sayfalarının arttığına dikkat çeken AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, istismar edilen çocukların yaş ortalamasının gittikçe düştüğüne ve görüntülerin çok daha şiddet içerikli olduğuna işaret ediyor. Çocukların korunması için acilen harekete geçilmesini isteyen Malmström, bu internet sayfalarına erişimin yasaklanmasında ısrarcı.

"Yeni sistemleri devreye sokalım"

Malmström görüşünü şöyle savundu: "Çocuk pornografisi içerikli internet sitelerine erişimi yasaklayan sistemler geliştiriliyor. Zira bu tür sayfaları kaynağından engellemek, sunucular genellikle AB dışından olduğu için, çok zor. Ancak farklı AB üyesi ülkelerinde geliştirilen sistemler var. Bu sistemler işe yarıyor ve her gün çocuk pornografisi içerikli sayfalara binlerce kez erişim engelleniyor. Erişim isteyerek olsun ya da olmasın.”

Bu tür sistemler İskandinav ülkelerinde, İtalya'da ve İngiltere'de mevcut. Alman hükümeti ise erişimin engellenmesi yerine söz konusu sayfaların silinmesinden yana. Komisyon yetkilisi Malmström ise bu yöntemin başarılı sonuç vermeyebileceği görüşünde.

"Suçu önlemek sansür olamaz"

Ancak Malmström'ün önerisine karşı çıkanlar da var. Devletin internete müdahalesinin diğer alanlara da sıçrayabileceği ve sansüre yol açabileceğinden endişe ediliyor. İçişleri Komiseri Malmström ise bu eleştiriye şu sözlerle karşı çıkıyor: “Çocuk pornografisinin düşünce özgürlüğü ile hiç alakası yok. Çocuk pornografisi iğrenç bir suç ve bizim erişim yasağı teklifimiz sadece bu konuyla sınırlı. İnternet, suçluların rahatça suç işleyebileceği bir yer olmamalı. Erişim yasağı ile bu mesaj net bir şekilde verilir.”

Malmström harekete geçilmediği takdirde çocuk pornografisi görüntülerinin toplumda kabul ve olağan görülmeye başlanacağı uyarısında da bulundu.

Ancak tartışmalara neden olan bu talebin öncelikle AB Bakanlar Konseyi ile Avrupa Parlamentosu’nun görüşülmesi gerekiyor.

Şempanzelerin kullanılmasına tepki

Şempanzelerin Tıbbi Araştırmalarda Kullanılması Tartışılıyor.

Amerika'da şempanzelerin tıbbi araştırmalarda kullanılmasına tepkiler artıyor..
.


İnsanoğluna en yakın hayvan, şempanze. Anatavanı Orta Afrika olan bu zeki maymun türü insanların birçok fizik ve davranış özelliklerina sahip. Şempanzelerin DNA’larının yüzde 98’i, insanlarınkiyle aynı. Bu benzerlik nedeniyle, şempanzeler tıbbi araştırmalarda yaygın olarak kullanılıyor. Ancak şempanzelerin tıpta denek olarak kullanılması, hayvan hakları ve tıp etiği açısından tartışmalara neden oluyor.

Amerika, şempanzeler üzerinde hükümetin desteğiyle tıbbi araştırma yapılmasına izin verilen tek ülke. Uygulamayı destekleyenler, şempanzeler üzerinde yapılan tıbbi deneylerin milyonlarca kişinin hayatını kurtardığını savunuyor. Hayvan hakları savunucularıysa şempanzeleri acı veren, bazen de ölümcül deneylere tabi tutmanın zalimlik olduğunu söylüyor.

Doktor Hope Ferdowsian koruyucu hekimliği teşvik eden, kar amacı gütmeyen Sorumlu Tıp İçin Doktorlar Derneği Başkanı. Doktor şunları söylüyor:

“HIV virüsü ve sarılık araştırmalarında kullanılan şempanzelere şırıngayla anestezi veriliyor. Anestezi altındaki şempanzeler üzerinde her türlü zararlı tıbbi deney yapılıyor.”

Dernek, etik nedenlere ek olarak, şempanzelerin laboratuvarlarda kullanılmasının tıp araştırmalarını ilerletmede işe yaramadığını savunuyor. Uzun zamandır hayvan hakları için çalışan Milletvekili Dennis Kucinich’in eşi Elizabeth Kucinich, aynı zamanda bu derneğin halkla ilişkiler sorumlusu. Kucinich şunları söylüyor:

“Bilim, maymunların denek olarak kullanılmaya başlandığı 1920’li yıllardan bu yana çok ilerledi.”

Doktor Ferdowsian, araştırmalar için şempanzelerden başka seçenekler olduğunu söylüyor:

“Örneğin HIV virüsü araştırmalarında klinik deneylerden ve insanlar üzerindeki salgın hastalık deneylerinden çok şey öğrendik. Virüsün matematiksel ve bilgisayar modellerinden çok bilgi edindik. Hepatit C aşısı için tüp ve hücre bazlı yöntemlerden yararlanıyoruz.”

Kucinich ve Doktor Ferdowsian, Amerikan Kongresi’nde şempanzelerin tıbbi deneylerde kullanılmasını engelleyen yasa tasarısının kabul edilmesi için kampanya başlattı.

Tasarıyı Tepkiyle Karşılayanlar Var

Ancak tasarıdan herkes memnun değil. Bunlardan biri, Texas eyaletinin San Antonio kentindeki Güneybatı Ulusal Maymun Araştırma Merkezi’nin Başkanı John VandeBerg. VandeBerg, şempanzelerin tıbbi araştırmalar için gerekli olduğu görüşünde:

“Hepatit C, B ya da HIV virüsü bulaştırabileceğiniz başka hayvan türü yok.”

VandeBerg, şu ana kadar şempanzeler üzerinde yapılan araştırmaların birçok hastanın hayatını kurtardığını söylüyor:

“Dünyada Hepatit B virüsü taşıyanların sayısı 350 milyon. 300 milyon kişiyse Hepatit C virüsü taşıyor. Bu sayıların toplamı, dünya nüfusunun neredeyse onda birini oluşturuyor.”

Doktor VandeBerg, tıp etiğine mümkün olabildiğince uyduklarını, şempanzeler üzerinde deney yapmadan önce daha az gelişmiş hayvan türleri kullandıklarını söylüyor:

“Araştırmalarda fareler üzerindeki deneylerin yeterli verileri sunamayacak aşamaya geldiğimizde maymunlara geçiyoruz. Maymunlardan da gereken sonucu alamazsak şempanzeleri kullanmak durumundayız.”

Doktor VandeBerg, Texas’daki araştırma laboratuvarlarında hayvanların dünyadaki çok sayıda insandan daha iyi muamele gördüğünü savunuyor ve şunları söylüyor:

“Sosyal gruplar içinde, içeride ve açık havada kafeslerde, kışın ısınma yazınsa soğutma sistemlerinin olduğu ortamlarda yaşıyorlar. Televizyonları bile var."

Ancak bu durum, şempanzelerin tıbbi deneylerde acı çektiği, hatta öldüğü gerçeğini değiştirmiyor. Dünyaca ünlü maymun türleri uzmanı Jane Goodall için bu şartlar kabul edilemez. Goodall şunları söylüyor:

“Gerek şempanzeler gerekse kendi açımızdan baktığımızda hayvanlara yaptığımız muamelenin ahlaki olarak yanlış ve kabul edilemez olduğunu görmek zorundayız.”

Maymun Koruma Yasası’nın Amerikan Kongresi’nde önümüzdeki haftalarda ele alınması bekleniyor.

"Öbür Dünyaya Açılan Kapı" bulundu

Mısır'da milattan önce 1500'lü yıllardan kalma ve halk tarafından "ölümden sonraki hayata açıldığına" inanılan eski bir kapı bulundu.

Arkeologlar, vaktiyle öbür dünyaya açıldığına inanılan 3 bin 500 yıllık bir kapı buldu. Üst düzey Mısırlı bir yetkilinin mezarına ait olan kapı, Luksor'daki Karnak tapınağının yakınında bulundu.

Neredeyse tüm eski Mısır mezarlarında bulunan bu oyma kapının ölen kişilerin ruhlarının öbür dünyaya geçmesini bağlıyordu.

Pembe granitten yapılmış 1.75 metre yüksekliğindeki kapı, dini yazılarla kaplı.

Kapı, Mısır firavunu Hatshepsut'un veziri konumundaki User'in mezarına ait. User 20 yıl boyunca firavunun sağ koluydu ayrıca şehrin de sorumlusu yani belediye başkanıydı.

User kendi mezarınının Luksor'da Nil'in batı kıyısına, kralların ve kraliçelerin mezarlarının bulunduğu bölüme yapılmasını istemişti. Bu da onun önemli bir şahsiyet olduğunu gösteriyor.

Yeni keşfedilen bu kapının Roma döneminde yeniden kullanıldığı belirtiliyor. User'in mezarından alınan kapı, bir Roma yapısının duvarında kullanılmış.

Mısır mimarisinde doğu cephesinde yapılan oda, bir çeşit şapeldir ve ucunda sunak masasıyla bir yalancı kapı da vardır. Bu niş daha da büyütüldüğü zaman, kapı batı cephesine geçirilir. Bu yalancı kapıdan ölünün ruhunun geri geleceğine inanılırdı.

Kaynak : veteknoloji.com

"Öbür Dünyaya Açılan Kapı" bulundu

Mısır'da milattan önce 1500'lü yıllardan kalma ve halk tarafından "ölümden sonraki hayata açıldığına" inanılan eski bir kapı bulundu.

Arkeologlar, vaktiyle öbür dünyaya açıldığına inanılan 3 bin 500 yıllık bir kapı buldu. Üst düzey Mısırlı bir yetkilinin mezarına ait olan kapı, Luksor'daki Karnak tapınağının yakınında bulundu.

Neredeyse tüm eski Mısır mezarlarında bulunan bu oyma kapının ölen kişilerin ruhlarının öbür dünyaya geçmesini bağlıyordu.

Pembe granitten yapılmış 1.75 metre yüksekliğindeki kapı, dini yazılarla kaplı.

Kapı, Mısır firavunu Hatshepsut'un veziri konumundaki User'in mezarına ait. User 20 yıl boyunca firavunun sağ koluydu ayrıca şehrin de sorumlusu yani belediye başkanıydı.

User kendi mezarınının Luksor'da Nil'in batı kıyısına, kralların ve kraliçelerin mezarlarının bulunduğu bölüme yapılmasını istemişti. Bu da onun önemli bir şahsiyet olduğunu gösteriyor.

Yeni keşfedilen bu kapının Roma döneminde yeniden kullanıldığı belirtiliyor. User'in mezarından alınan kapı, bir Roma yapısının duvarında kullanılmış.

Mısır mimarisinde doğu cephesinde yapılan oda, bir çeşit şapeldir ve ucunda sunak masasıyla bir yalancı kapı da vardır. Bu niş daha da büyütüldüğü zaman, kapı batı cephesine geçirilir. Bu yalancı kapıdan ölünün ruhunun geri geleceğine inanılırdı.


Issız adaya düştüler, ama...

Pasifik Okyanusu'nda iki yıllık bir deniz yolculuğuna çıkan Avustralyalı aile 'ıssız' bir adaya düştü.

Aile adadan kurtulabilmiş değil, ama hikayelerini uydu telefonu aracılığıyla anlatıyorlar. Yani bu hikaye bildiğimiz ıssız ada hikayelerine benzemiyor.

Mikronezya adalarından birinin açıklarında tropikal fırtına nedeniyle tekneleri kayalığa çarpan ve kullanılamaz hale gelen Barrie ailesinin altı ay boyunca ıssız adada kalması gerekebilir.

47 yaşındaki baba Andrew Barrie, 43 yaşındaki eşi Jennie ve 12 ve 10 yaşlarındaki iki kızları Diana ve Shannon Mikronezya'nın Yap eyaletinde bulunan Mogmog adlı adacığa sığındı.

Aslında adacık pek de ıssız sayılmaz. Uydu telefonuyla bağlantı kuran aile, 800 metre uzunluğundaki ve 300 metre genişliğindeki adada 200 yerlinin bulunduğunu ve yerlilerin 'son derece geleneksel' yaşadıklarını belirtiyor.

Eski bir pilot olan baba, hurdaya dönmüş olmasına rağmen tekneyi tamir edene kadar adayı terk etmeyeceğini söyledi.

Barrie ve birkaç ada yerlisi tekneyi dört kez çalışır hale getirmeyi denedi, ama başarılı olamadı.

Uydu telefonuyla Avustralya televizyonuna konuşan Barrie, adanın yerlilerinin teknenin tamiri için yardım etmeye çalıştıklarını anlattı.

Barrie'nin tekneye en fazla zarar veren şeyin ise Amerikalıların İkinci Dünya Savaşı sırasında kıyıda bıraktıkları metal bir parça olduğunu söylemesi dikkat çekti. ABD İkinci Dünya Savaşı sırasında Mikronezya'yı bombardımana tutmuştu.

Çocukların ve eşinin moralinin iyi olduğunu anlatan baba, yerlilerin kendilerine bir baraka verdiklerini söyledi. Barakanın adaya gelen misyoner rahipler tarafından kullanıldığı belirtiliyor.

Sadece kaplumbağa eti yedikleri ve hijyen koşulları olmadığı için dizanteriye yakalanan aile, adanın yerlilerinin kendilerine yardım edebilmek için her şeyi yaptıklarını anlattı.

Haziranda yola çıkan aile Şubat 2011'de dönmeyi planlıyordu.

Adanın yerlileri genellikle ne yakalarlarsa onunla besleniyor. Bunlar genelde kaplumbağa ya da yaban tavuğu oluyor. Yiyecekler yakılan ateşte pişiriliyor. Ada bir şef tarafından yönetiliyor. Bu şef adayı kimin ziyaret edip kimin edemeyeceğine karar veriyor. Adadan tek çıkış, misyoner uçakları için küçük bir pist olan komşu ada Flalap'a deniz yoluyla gitmek ya da doğrudan gemiyle denize açılmak.

Filler, 4X4 araçlar gibi hareket ediyor

Bilim adamları, fillerin bacaklarının dört çeker araç tekerlekleri gibi hareket ettiğini bildirdi.

Londra Üniversitesi Kraliyet Veteriner Kolejinde görev yapan John Hutchinson ekibi tarafından yapılan araştırmada, fillerin yürüyüşü ve koşuşu özel kameralarla gözlemlendi.

Araştırmalarının sonucunda fillerin bacaklarının dört çeker bir arazi taşıtının tekerlekleri gibi hareket ettiğini gören bilim adamları, bunun hayvanın her bacağını hızkazanmak ve fren yapmak için kullanabildiği anlamına geldiğini belirtti.

Daha önce 4 ayaklı tüm hayvanların ön ayaklarını fren, arka ayaklarını ise hız kazanmak için kullanmak suretiyle bacakları arasında iş bölümü yaptığı düşünülüyordu.

Ancak araştırmanın sonucu, bunun filler için geçersiz olduğunu ortaya koydu. Bilim adamları filleri 4 ayaklı diğer hayvanlardan ayıran bu hareket özelliklerinin, onların iri gövdelerinden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.

Kaynak : veteknoloj,com

Rapidshare gönül aldı!

Rapidshare'den korsan açıklaması...

RapidShare, korsan film ve müzik indirenler konusundaki haberleri yalanladı ama...


Bugün yayınladığımız haberde, RapidShare'in korsan film ya da müzik indirenleri, bu içerikleri satın alabilecekleri yerlere yönlendireceğinden bahsetmiştik. Torrent'in kalesi olarak bilinen TorrentFreak sitesinde yayınlanan bu habere RapidShare kullanıcılardan yoğun tepki geldi. Dev dosya paylaşım servisi, bu tepkiler üzerine bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

RapidShare'in resmi sitesinde yer alan mesajda, kullanıcıların bilgilerinin RapidShare tarafından toplandığına dair uyarıların ve kanuni mercilere başvurulmasını tavsiye eden e-postaların kafa karışıklığı yarattığı belirtildi. RapidShare, mesajında kullanıcıların ne indirdiklerine karışmayacağının özellikle altı çiziliyor. Ancak satın alma bağlantıları iddiası yalanlanmıyor.

Buraya kadar her şey tamam, ama...

Bu e-postaların sahte olduğunu belirten RapidShare yekilileri kullanıcı bilgisi topladıklarına dair olan iddiaları reddetti. Bu mesajları alan kullanıcıların premium hesaplarının çalınmış olabileceğini belirten yetkilier, bu e-postaların amacının RapidShare ile olan irtibatı kesmek olduğunu aktardı.

Ancak aynı mesajda önemli bir detay da göze çarpıyor: RapidShare içerik sahiplerinin kendilerine yaptığı şikayetlerle korsan içerikleri kaldırdıklarını, kaldırmaya da devam edeceklerini üzerine basa basa belirtiyor. Ayrıca korsan içerik paylaşanların hesaplarının da anında silineceği söylendi. Yani korsan içeriğin RapidShare sunucularında barındırılması istenmiyor ve bunun için çok çalışıldığının altı çiziliyor.

Kaynak : veteknoloji.com

Hotmail özrü!

Hotmail sorununda son durum!

Microsoft'tan, koca bir ülkeyi etkileyen Hotmail sorunu ile ilgili bir açıklama, bir de özür...


Microsoft, İngiltere'deki kullanıcılarından, karşılaştkları Hotmail sorunları için özür diledi.

Hotmail hesaplarına erişimi engelleyen sorun, spam saldırısından sonra IP adreslerinin kara listeye eklenmesi sonucunda ortaya çıktı. Microsoft'un Hotmail IP adresleri, Trend Micro tarafından tutulan MAPS engelleme listesine girmişti. Bu listeden yararlanan üniversiteler, hastahaneler ve kurumlar da Hotmail e-postalarını otomatik olarak engellemişti.

Kaynak : veteknoloji.com

Facebook kullanıcılarına önemli uyarı

Facebook kullanıcılarına, gizlilik kuralı uyarısı...

Bilgi Güvenliği şirketi Sophos, Facebook kullanıcılarına gizlilik kurallarını doğru uygulamaları yönünde uyarıda bulundu.

Sophos tarafından, Facebook gizlilik sorunlarıyla ilgili gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, Facebook'un 350 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olduğu ve siteye her gün 700 bin kişinin üye olduğu belirtildi.

Facebook kullanıcılarının kişisel bilgilerinin gizliliğine ne derecede dikkat ettiğine yönelik yapılan araştırmada, kullanıcıların yüzde 46'sının tanımadığı kişilerden gelen arkadaşlık isteklerini kabul ettiği, yüzde 89'unun doğum tarihlerini paylaştığı, yaklaşık yüzde 100'ünün eposta adreslerini paylaştığı, yüzde 30-40'lık kesiminin aile ve arkadaşlarıyla ilgili bilgileri paylaştığının görüldüğü kaydedildi.

Açıklamada, kimlik hırsızlarının bu bilgileri kişilere veya şirketlere karşı suç işlemede kullanabileceğine işaret edilerek, ''Facebook'ta daha güvenli kullanımla ilgili ipuçlarına ulaşarak, kişisel verilerinizi koruyup kimlik hırsızlığının önüne geçebilirsiniz'' denildi.

Sophos'un Facebook kullanıcılarının kişisel verilerini çalmanın ne kadar kolay olduğuyla ilgili bir araştırma gerçekleştirdiği dile getirilen açıklamada, araştırmanın Facebook kullanıcılarının 2007'de yapılan Facebook araştırmasından sonra gizlilik konusunda daha dikkatli olup olmadıklarını belirlemek için gerçekleştirildiği bildirildi.

Açıklamada, araştırmada kullanıcıların yüzde 41'inin kişisel bilgilerini hiç tanımadıkları kişilerle paylaştığına işaret edilerek, ''Sahte Facebook hesaplarımız suçluların bir kişinin şifresini tahmin etmesini; hatta kimliğini kopyalamasını sağlayacak bilgilere ulaşabiliyordu'' ifadesi kullanıldı.

-FACEBOOK KULLANICILARI KORUNMAK İÇİN NE YAPABİLİR-

Facebook'un gizlilik özelliklerinin pek çok rakip sosyal ağ sitelerinden daha iyi olduğu ifade edilen açıklamada, ancak kullanıcıların çoğunun ya gizlilik özelliklerini dikkatli seçmediği ya da çevrimiçi gizliliklerini korumayı bilmedikleri vurgulandı.

''Daha güvenli Facebook kullanımı'' adlı çalışmalarının bilgilerin çalınma tehlikesini azaltabileceği dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Tehlikede olanlar sadece ev kullanıcıları değil. Şirketler ve diğer kurumlar da çalışan bilgilerini çalıp, çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen, sanal suçluların hedefi olabilir. Bir Sophos anketi, çalışanların yüzde 50'sinin işyerinde Facebook erişiminin engellendiğini; bunun sadece gizlilik sebebiyle değil aynı zamanda işyerindeki verimliliğin de düşebileceği kaygısıyla yapıldığını ortaya koydu. Şirketler ayrıca çalışanlarının Facebook'ta şirket imajını zedeleyecek yazı, fotoğraf veya video paylaşmasından kaygılanıyor. Facebook gibi siteler uygun iş amaçları için kullanılabilir, ancak yine de sistem yöneticilerinin, şirketlerinden bu tür sitelere erişimin kontrol altında olması gerektiğine inanıyoruz.''

Açıklamada, Sophos'un, şirketlerin kullanıcı güvenliğini ve kontrolünü sağlamalarına yardım eden Sophos Web Appliance ile web sitelerine erişimi kontrol etmeyi, kötü niyetli dolandırıcılık uygulamalarını ve virüslü web sayfalarını engellemeyi sağladığı ifade edildi.

Korsan efsanesinin sonu!


Korsan film efsanesinin sonu!

Nette korsan film dağıtan ve efsane haline gelen grup acı sonu yaşıyor: İşte o grup ve yaşananlar...

"maVen" adı altında korsan film dağıtan grubun üyelerinden Geremi Adam iki buçuk ay hapis cezasına çarptırıldı. 27 yaşındaki Geremi iki büyük sinema filmini dağıtmaktan suçlu bulundu.

5 yıl kadar önce "maVen", internette korsan film yayınlayan grupların başında geliyordu. 2006'da "maVen" ın internette film yayınlaması birden kesildi. Daha sonra anlaşıldı ki FBI, grubun kilit isimlerinden birini yakalamıştı.

Uzun zamandır grubun peşinde olan FBI elindeki bilgileri Nisan 2006'da Kanada polisine verdi ve bundan birkaç ay sonra iddalara göre Geremi Adam bir sinema salonunda iki filmi kayderken yakalandı. Laptop'u ve eşyalarına el konuldu ama Adam serbest bırakıldı. Ancak pek uzun süre geçmeden yine başka bir sinemada kayıt yaparken yakalandı ve tutuklandı.

Polis Adam'ın bilgisayarlarında 14 ay boyunca deliller ararken, FBI onu internetteki "korsan dünyasının lideri" ilan etti.

Bugün açıklanan mahkeme kararına göre; Adam iki buçuk ay hapis cezasına çarptırıldı. Avukatın, depresyon ve sorunlu bir çocukluk gerekçeleriyle, hapis cezasının kamu hizmetine dönüştürülme isteği ise reddedildi.

Kaynak :veteknoloji.com

Cep'te Kontör Bitiyor



Operatörler,geçişin sorunsuz olması için tüm ekiplerini alarm durumuna geçirdi.Türk Telekom'un ankesörlü telefonlarda kullanılan kontörler de Ocak 2011'de TL'ye geçirilecek.

Yeni dönemin ürünleri üzerinde çalışan operatörler arasında artacak rekabetle fiyatların da aşağı inmesi bekleniyor.Kontör devrini kapatan uygulamanın aboneler açısından çok önemli olduğunu anlatan Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Genel Sekreteri Rıdvan Uğurlu,"Rekabete şefaflık gelecek.Çünkü bugüne kadar kullanılan kontörlerde tariflenmiş bir birim yoktu.Herkesin kendine göre bir kontör uygulaması vardı" dedi.
Kontörler ne olacak?

Abonelerin ve bayilerin ise yeni dönemle ilgili kafası karışık.Aboneler,"Kontörlerim ne olacak?" diye satış noktalarının kapısını arşınlarken bayiler ise yeterli bilgi sahibi olmamaktan yakınıyor.

Bayiler,"Abonelerin birçoğu şaşkın.Her gelen ‘Kontörlerim ne olacak' diye soruyor" diyerek soru işaretlerinin giderilmediğinden yakınıyor.

Yeni dönemde bilgilendirme ve şeffaflığa uymayan operatörler cirolarının yüzde 1 ile 3'ü arasında bir para cezasıyla karşı karşıya kalacak.

TURKCELL:26 milyon Hazırkart'lı geçiş yapacak
Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu,sistemin abonelere getireceği yararların yanı sıra operatörlere de abonelerin kullanımlarını daha rahat takip etme imkânı sağlayacağını belirtti.Develioğlu,26 milyon Hazırkart müşterisini 1 Nisan'da kontörden TL kullanımına kesintisiz geçirmek için hazır olduklarını söyledi.Develioğlu,"Yüksek abone sayımızın olması,geçişin 1 günde ve tüm müşterileri aynı anda etkilemesi gibi nedenler ek zorluklar getiriyor.Kolay uyum için kontörlüdeki birçok yöntemi aynı tuttuk" dedi.

VODAFONE:Kartları sınıflandırdı,web sitesi açacak
Vodafone kontörlü kartları TL'ye çevirirken rekabete yeni bir sınıflama da getirmiş oldu.Cep lira kartları klasik,gold ve platin diye sınıflandıran Vodafone'nun Türkiye Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Öğüt,geçiş sürecinde aboneleri bakiyelerindeki kontörlerin kaç TL'ye dönüştüğü konusunda bilgilendireceklerini söyledi.SMS gönderimleri dışında,abonelerin kontörden TL'ye geçişle ilgili bilgi alabilecekleri bir web sayfası hazırlıkları olduğunu da kaydeden Öğüt,"Web sitemizi 1 Nisan itibariyle devreye sokacağız" dedi.

AVEA:Tarife ücretlerini 1 Nisan'da açıklayacak
Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcı Hakan Kaplan,geçiş için gerekli tüm altyapı çalışmalarını tamamladıklarını söyledi.Kaplan,geçişle ilgili abonelerin herhangi bir işlemi yapmasına da gerek olmadığını belirtti.Abonelerin faydalandıkları avantajlı ürün ve servislerin de aynen devam edeceğini söyleyen Kaplan,"1 Nisan'dan sonra da avantajlı tarifeler devam edecek.Ancak tarife ücretlerini ve yükleme kartı ücretlerini 1 Nisan'da açıklayacağız" diye konuştu.

Sistem nasıl işleyecek?
* Alınan kontörler 1 Nisan'dan itibaren direkt paraya çevirilecek * Yükleme sonrası işletmeci tüketiciye mesajla tarifeleri yollayacak

* Her kullanımdan sonra konuştuğu dakika ve ödeme konusunda abone bilgilendirilecek

* Aboneler en son 6 aylık kullanım bilgilerine SMS ve çağrı merkezleriyle ulaşabilecek.

Tarayıcı savaşı Alt Üst Oldu




Microsoft'un popüler internet tarayıcısı Internet Explorer,tarayıcı seçim ekranından olumsuz etkilenmeyi sürdürüyor.

Avrupa Birliği ülkelerinde daha önce Google'ın hacklenmesiyle birlikte açıklama da yapmıştı.Olaylar üstüste gelince Internet Explorer'ı bırakan kullanıcılar Firefox ve Opera'ya yöneldi.

Her iki internet tarayıcı da indirme oranlarının arttığını belirtiyor.Piyasada en düşük paylardan birine sahip olan Opera'nın indirme rakamları katlanırken,Firefox zaten IE'den sonra 2.en popüler tarayıcı olduğu için indirme oranlarına etki daha mütevazı.

Statcounter'a göre IE,Mart ayında Fransa'da yüzde 2.5,İngiltere'de yüzde 1 ve İtalya'da yüzde 1.3 düşüş yaşadı.

Çalınan Laptop Anında Bulunacak


Emniyet Genel Müdürlüğü,son dönemin en popüler hırsızlık unsuru olan diz üstü bilgisayarlar için teknik takip sistemini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Dizüstü bilgisayarların genelde internet amaçlı kullanıldığına dikkat çeken polis,sistemin uygulamaya konulmasıyla hırsızlığın bitme noktasına geleceğini belirtiyor.

Emnİyet Genel Müdürlüğü,cep telefonlarının ardından dizüstü bilgisayarlarda yaşanan hırsızlık olaylarını asgariye indirebilmek amacıyla yeni bir çalışma başlattı.“Laptop Takip Sistemi” adı verilen proje ile çalıntı dizüstü bilgisayarlar anında tespit edilebilecek.Laptop Takip Sistemi’ne veri girişi gönüllülük esasına göre yapılacak.Çalındıktan sonra bilgisayarının takip edilmesini isteyen vatandaşlar cihazlarına ait model,seri-no ve yazılım bilgilerini içinde bulunduran MAC numarasının kaydını gönüllü olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki sisteme yaptıracaklar.

Bilgisayarın çalınmasının ardından takip edilmesi için karakola başvuru yeterli olacak.Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki sistem kaydın alınmasının hemen ardından aktif hale gelecek.Dizüstü bilgisayarın çalındıktan sonra sadece bir kez internete bağlanması halinde hangi IP numarasından bağlandığı tespit edilecek.

Sistemin uygulamaya konulmasının ardından çalıntı bilgisayarın satıcısı ve alıcısı hakkında “Hırsızlık,hırsızlık malın satışına aracılık etme ve çalıntı mal alma” suçlarından hukuki işlem yapılacak.Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından teknik takibi yapılacak bilgisayarlar için teknik servise gitmeyen ya da internete bağlanmayan çalıntı bilgisayarların ise bulunma ihtimalinin çok zayıf olduğu belirtiliyor

'Pin kodu' Tarihe Karışıyor

Bilim adamlarının geliştirmekte olduğu bir algoritmayla artık insan sesi şifre olarak günlük hayatın her alanında rahatlıkla kullanılabilecek.

North Carolina State Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr.Robert Rodman,AA muhabirine yaptığı açıklamada,bugüne kadar parmak izi ve retina taraması gibi ileri güvenlik önlemleri arasında yer alan sesin,geliştirilen yeni algoritmayla çok daha hızlı olarak hayatın içinde yer alacağını bildirdi.

Ses akustiğinin,kişilerin ses tonlarına göre değişiklik gösterdiğine işaret eden Rodman,geliştirdikleri projenin,ses tanımlama algoritmasının,güvenlikten feda etmeden işlemi hızlandırdığını kaydetti.

Günümüzde sese ait akustik profillerin,kişinin önceden belirlenmiş bir kelimeyi tekrar etmesine dayandığını ve bilginin işlenmesi için oldukça zaman harcandığını anımsatan Rodman,"Tepki süresinin,hata oranını artırmadan hızlanması gerekiyor" dedi.Rodman ve arkadaşları bu sorunu çözmek için kimlik doğrulama projesini modifiye ettiler ve hız kazandırdılar.


"Proje tamamlandığında,günlük hayatta PIN kodu gereken her yerde ses kullanılabilecek" diyen Rodman,yakın bir gelecekte teknolojinin ticari olarak pazara sürülebileceğini ve başta cep telefonları olmak üzere PIN gereken her türlü elektronik cihazda kullanılabileceğini vurguladı.

Rodman,kimlik hırsızlığını önleme ve bilgi korumayı da içeren bu teknolojinin potansiyel kullanıcıları arasında hükümetler,finans kuruluşları,sağlık ve telekomünikasyon endüstrisinin bulunduğuna da işaret etti.

Rapidshare'in sonu mu?



Rapidshare herkesi şok etti!

Rapidshare'den korsan önlemi...Rapidshare'den korsan film ya da müzik indirenlere şok: Bakın dev site nasıl bir adım atıyor...Ücretli ve ücretsiz kullanım seçenekleri olan Rapidshare yasal dosya paylaşımı yapanlar için yararlı bir araç. Ancak bu aracı korsan dosya paylaşmakta kullanan büyük bir kullanıcı kitlesi de var. Hatta bu dev dosya paylaşım sitesinin trafiğinin çok büyük bir kısmının korsan paylaşımlar tarafından oluşturulduğu bilinen bir gerçek.
Ve Rapidshare, şimdi korsanlar için büyük bir adım atmaya hazırlanıyor. Eğer bu adım beklendiği gibi olursa, kullanıcıları şaşırtacağına hiç şüphe yok. Peki ama nedir bu adım? Yasal içerik sahiplerinin uğradığı gelir kaybına karşı, korsan içerik indirmeye çalışanlar, ürünü ve içeriği yasal olarak satın alabilecekleri internet adreslerine yönlendirilecekler.

Rapidshare'in çöküşü olur mu?

Peki Rapidshare neden böyle bir karara imza atıyor? Rapidshare'in bu kararı almasında, karşılaştığı dev tazminat davalarının rol oynadığı konuşuluyor. Rapidshare sadece indirmeye çalışanları yönlendirmekle kalmayacak, korsan yükleyen kullanıcılar ise ban'lanacak.
Sonrasında Rapidshare'in eskisi kadar Premium hesap satıp satamayacağı da merak ediliyor. Hatta dev sitenin bu durumda inanılmaz bir biçimde gerileyeceğini tahmin etmek de pek zor değil.
Rapidshare için tek bir teselli var: Sitenin, yapılan yönlendirmelerden gelen satışlardan pay alması bekleniyor. Ancak alınacak payların ne getireceği, daha doğrusu kaybedilen gücü karşılayıp karşılamayacağı büyük bir soru işareti.

Kaynak :veteknoloji.com

Trenlerde bedava internet başladı


Hollanda'da Demiryolları İşletmesi'ne ait trenlerde, bedava kablosuz internet hizmeti verilmeye başlandı.

Hollanda'da Demiryolları İşletmesi'ne ait trenlerde, bedava kablosuz internet hizmeti verilmeye başlandı. Uzun yıllardır üzeride çalışılan proje, Amsterdam-Leiden seferini yapan trende hayata geçirildi.
Şehirlerarası hızlı trenlerde geçerli olacak hizmetin üç yıl içinde, hızlı tren seferlerinin yapıldığı tüm güzergâhlarda kullanılması planlanıyor.Demiryolları İşletmesi'nden (NS) yapılan açıklamada, WiFi amblemi olan tüm trenlerde yolcuların ek bir ücret ödemeden interneti kullanabilecekleri belirtildi. NS yetkilileri, ayrıca trenlerin içine yerleştirilecek ekranlarda da bilgilerin verileceğini aktardılar.
Yetkililer, yılsonuna kadar trenlerin yüzde 27'isine kablosuz internet bağlantısının yerleştirileceğini duyurdu. Üç yıl içinde bu hizmetin tüm trenleri kapsaması planlanıyor. İnternet hizmetini T-Mobiel aracılığıyla yolculara sunacak olan NS'e bu projesi için Ulaştırma Bakanlığı, 15 milyon Euro'luk bütçe ayırdı.

Dikkat! Facebook'ta izleniyorsunuz!



Çalışanlarınızın iş saatlerinde Facebook'a girmesini engelleyebilirsiniz.

Peki evlerinde şirket ortamları hakkında konuşmalarını? Onları da en azından takip edebilirsiniz.
Facebook, Twitter ve benzeri sosyal ağlar içinde yüz milyonlarca üyesiyle her an yaşayan dev bir organizmayı andırıyor. En zorlu konuysa aynı özellikten dolayı insanların gün içinde sık sık ziyaret etme ihtiyacı duyması. Çalışan kesim de asla bir istisna değil.Şirket içi internet erişiminin kısıtlanması veya denetlemesinin beyaz yakalıların büyük dertlerinden biri olması tesadüf değil. Çünkü yine yapılan araştırmalar bu tip sitelere üyelerin en fazla cep telefonlarından ya da iş / okul bilgisayarlarından girdiğini gösteriyor. İşveren açısından bunun basit bir matematiği de var. Çok ‘ölçülü’ bir personel olduğunu varsaydığımız bir örnekte bile gününün 10 dakikasını Facebook’a, 10 dakikasını da Twitter’a ayıran bir çalışanın ayda neredeyse 7 saati; başka bir bakış açısıyla neredeyse bir iş günü bu sitelere gitmiş oluyor. Başka hiçbir siteye girmediğini (örneğin kişisel e-postalarını bile cevaplamadığını) düşünerek yapılan bu hesaplamada işveren açısından hiç de hoş bir tablo çıkmıyor.


Suyun başını tutmak

Bu sıkıntılardan yola çıkarak hazırlanan pek çok yazılım erişimi engellemekten başlayıp erişilen siteleri insan kaynakları departmanına raporlamaya kadar geniş bir çözüm yelpazesi sunuyor. Ancak Teneros firması tarafından geliştirilen Social Sentry yazılımı daha çok çalışanların çalışma saatleri içinde ya da dışında ne yaptığını raporlayarak firma aleyhinde bir şey gelişmemesi, ya da böyle bir olay halinde delil toplama için çalışıyor. Şimdilik Twitter ve Facebook’u destekleyen ve yakında Youtube, MySpace ve LinkedIN’i de kapsayacak yazılım şirket çalışanların bu ağlarda herkese açık olarak yazdığı, yorumladığı, yüklediği içerikleri toplayarak raporluyor. Böylece şirketi zor durumda bırakabilecek bir şey olduğu zaman erken müdahale şansı veriyor. Kimileri için mahremiyetin ihlali olarak algılansa da Social Sentry sadece herkese açık mesaj ve içerikleri takip ettiği için kullanımında hukuki bir engel de bulunmuyor.Bağlantı : http://www.teneros.com/socialsentry/

Kaynak : veteknoloji.com

Facebook'un yeni planı



Facebook'a yeni "beğen tuşu! geliyor...

Dev sosyal ağ, farklı bir "beğen tuşu" ile karşınızda. Peki nedir bu tuş, ne işe yarar?Facebook, ilk başta göründüğünden çok daha akıllı ve uzun vadede planlar yapma kabiliyeti olan bir rakip olduğunu Google'a tekrar tekrar kanıtlıyor.
Sosyal ağ devinin gelip geçici bir trend olduğu yönündeki eleştiriler bitmiş değil ancak Facebook, gözünü Google'ın tahtına dikti. Google farklı alanlarda yatırımlar yaparken, Facebook internet üzerinde gittikçe daha fazla yoğunlaşıyor.
Facebook'un son sırrı da üçüncü parti şirketlerle paylaşılır paylaşılmaz sızdı. Bütün internet sitelerinin Facebook standartlarıyla uyumlu hale gelmek istemesi için, Facebook dışında interneti kapsayan bir "Like" ya da "Beğen" tuşu geliyor.


Bütün interneti içine mi alacak?

Bu tuş, url'si Facebook'a yollanan sitelerin 400 milyon kullanıcısı olan Facebook'tan ek hit alması demek.
Google milyarlarca doları içerik aramak için harcıyor, Facebook ise içeriğin tek bir özellikle kendisine akmasını sağlamayı planlıyor. Siteler Facebook üzerinden hit almak için standartlarını Facebook nasıl isterse öyle ayarlamaya hazırlanıyor.
Sonuçta iki hizmet de başkalarının oluşturduğu içeriğe erişim sağlayarak reklam gösterip para kazanıyor. İçerik oluşturuculara da bundan küçük bir pay veriyor. İçerik sağlayıcı arttıkça içeriğin değeri düşüyor ve Google da Facebook da daha çok kar ediyor.
Ücretsiz, sınırsız içerik ve sonrasında dev reklam gelirleri, Facebook'un Google ile eşit çapta bir dev haline gelmesi demek. Site içi arama, e-posta, alışveriş, hediye yollama, video, fotoğraf paylaşımı derken, Facebook kendi içerisinde kapalı ve kitlelerin gerçek kişisel detaylarına sahip bir internet halini alıyor.

Yeni Arama Motoru Bing Gelişiyor



Bing'den bahar ile birlikte yenilikler geldi.

Microsoft'un arama motoru Bing büyüyor, büyürken gelişiyor: İşte etkileyici yenilikler...Microsoft'un yeni özelliklerle zenginleşen ve payını adım adım arttıran arama motoru Bing, yeni özelliklerini duyurdu.
Quick Tabs ve Answer Box'un yanında Foursquare tarafından güçlendirilmiş gerçek zamanlı harita bilgileri dikkat çekiyor.
Google ile sadece tutarlı arama sonuçları sunma konusunda yarışmakla kalmayan Bing, duyurduğu "karar alma motoru" özellikleri konusunda çalışmayı sürdürüyor. Piyasada Google'ın sunduğu özellikleri geriden izlememek için farklı ve kendisini ayırt edici özellikler sunmaya odaklanıyor.
Bing bu yeni özellikler ile biraz daha farklılaşıyor. Gelin yeni özelliklere birlikte bakalım...


Gerçek zamanlı fiyat takibi!
Bing arama sonuçlarının sol kısmındaki navigasyon paneli kaldırılmış.
Bunun yerine Quick Tabs yerleştirilmiş. Sol kısımda görülen bu sekmeler arama sonuçlarında alt kategoriler sunuyor. Haberler, etkinlikleri olaylari hava durumu ve daha fazlası var.
Answer box ise referans veriler, en popüler sonuçlar ve gerçek zamanlı fiyat ve hava durumu bilgileri sunmaya odaklanıyor.
Microsoft yaptığı açıklamada esas büyük yeniliklerin yakında su yüzüne çıkacağını belirtti.
En önemli örnek ise Facebook ve Twitter ile yapılan gerçek zamanlı arama anlaşmasının sonuçları


Haritalar da değişiyor
Microsoft'un Bing Maps' de yeni özelliklerden payına düşeni alıyor.
Çok yakında hizmete girecek olan özellik ile Foursquare'in hizmetleri Bing Maps üzerinde de sunulacak.
Foursquare bölge temelli bir sosyal ağ hizmeti ama gizliliğe çok önem veriyor. Temel amacı haritalar üzerinde mekanlar ile ilgili bilgi paylaşımı. Kullanıcıların görüşleri ve ipuçları, harita üzerinde gördüğünüz ve merak ettiğiniz eyr hakkında size detaylı bilgi sunacak.
Bu yeni özellik de Silverlight kullanılarak Bing Maps'e dahil ediliyor

Bing: Bomba gibi yenilikler!

Dev internet sitesi de yenileniyor!


Wikipedia basitleşiyor...
Yeni bir tasarımla karşımıza çıkmaya hazırlanan dev site hangisi; bizi nasıl yenilikler bekliyor?Wikipedia şimdiye kadarki en büyük değişimini geçirmek üzere. 500.000 kişi çoktan yeni Wikipedia'yı kullanıyor aslında. Ve %80'i de yeni dizayndan memnun.
Wikipedia'nın sahibi Wikimedia Foundation , değişikliklerle daha basit bir Wikipedia hedefliyor.
Belli başlı değişiklikler şöyle:
* Sitenin genel görünümü değişecek. Yeni temanın adı Vector ve önemli işlevlerin daha kolay bulunmasını kolaylaştıracak.
* Sayfa düzenlemek(editlemek) kolaylaştıralacak. Siteye acemi olanların, işlevleri kolayca kullanabilmesi için yardım alabilecekleri bir alan olacak.* Sitenin düzeni de değişecek. Bu da daha basit bir şekilde hazırlanmış ve arama çubuğunun yerini bulmak artık daha kolay olacak.
* Sayfaların PDF'leri yapılabilecek. Aslında bu özellik üye girişi yapanlar için vardı ama şimdi siteye giren herkese açık olacak.
* Wikipedia'ya yeni bilgiler ekleyenler için bilgi ekleme ve düzenleme sistemi de basitleştirilecek. Artık daha az wiki kodu gözükecek ve asıl düzenleme sayfasının düzeni basitleştirelecek.
Yeni görünümlü Wikipedia , Nisan'ın sonlarına doğru herkesin kullanımına açılacak. Yeni görünümü beğenmezseniz de, üye girişi yapıp "eski görünüme geç" seçeneğine tıklamanız yeterli.


İstanbul.com, İstanbul'u iPhone'a sığdırdı!



Hayatı kolaylaştıran İstanbul iPhone uygulamasında yok yok “İstanbul’da Bugün” bölümü altında; Konser&Parti, Sinema, Tiyatro, Opera&Bale ve Sergi kategorileri ile şehrin kültür-sanat hayatına ait tüm detaylara zahmetsizce erişiliyor. Her türlü etkinliğin içeriği, saati, yeri, iletişim bilgisi ve ücreti bu sayfalardan takip edilebiliyor.


Vizyona giren tüm filmlerin detayları ve seans bilgileri “Bugün” bölümünün altındaki “Sinema” kategorisinden izlenebiliyor.
“Etkinlik takvimi”, sadece bugünün değil, gelecek dönemde de arzu edilen herhangi bir günün etkinliklerine ulaşma imkânı veriyor. Takvimden istenilen günü ve etkinlik türünü seçerek, nerede, hangi etkinliğin olduğunu da öğrenebiliyorsunuz.
Şehrin yeme-içme ve eğlence hayatının kalbinde yer alan tüm mekânların, istendiğinde semtine göre adres ve iletişim bilgilerine de “Mekân Rehberi” ile İstanbul.com iPhone uygulamasıyla ulaşılabiliyor. Beyoğlu’nda bir İtalyan restoranı arandığında yapılacak tek işlem, Beyoğlu – İtalyan mutfağı barını seçmek… İlgili mutfak kategorisine ait tüm restoranlar, gece kulüpleri, barlar, publar, meyhaneler, cafeler, lounge’lar, şarapevleri ve benzeri tüm mekanlar anında sıralanıyor.
İncelemesi kolay ve keyifli olan “Online Harita” ile; kullanıcılar bulundukları lokasyonu harita üzerinden görebiliyor.
Dört mevsimi yaşayan İstanbul’un “havası” da İstanbul.com iPhone uygulamasından soruluyor. “Hava Durumu” kategorisinde 3 günlük ayrıntılı hava durumu uygulamanın içinde yer alıyor.
“Günün Fotoğrafı” kategorisinde ise fotoğrafsever İstanbullular, her yeni güne yeni bir fotoğraf ile başlıyor.
İstanbul.com iPhone, App Store lifestyle kategorisinin şampiyonuÇok kısa bir süre önce yayına başlayan İstanbul.com iPhone uygulaması, büyük bir ilgiyle karşılandı. Uygulama, App Store'da en püpüler "Top 25" listesine girerken, Lifestyle kategorisinde birinci sıraya yükseldi. İstanbul.com tarafından tamamen ücretsiz sunulan bu uygulama ile İstanbul’u yaşamak, daha keyifli ve pratik hale geliyor.


Kaynak : veteknoloji.com

Türk grup BM sitesini ekledi




Birleşmiş Milletler'in resmi web sitesi ‘1923Turk-Grup' Türk hackerlar tarafından hacklendi.
Hacker'lar anasayfaya Türk bayrağı koyup İngilizce yazı bırakırken, İsrail’in Filistin'deki Müslümanlara karşı yaptıkları katliamlara dikkat çekti.
Hack'lenen sayfada, Birleşmiş Milletler'in ve dünyanın bu kıyım karşısında sessiz kaldığı, dünya barışı sağlamaya çalışan dünya devletlerini bu kıyıma ‘dur’ demesi gerektiği belirtildi. Hack'lenen site kapatılırken, 5 saat sonra yeniden açılabildi.

Aman geç kalmayın!

Rusya kökenli bir site, teknoloji düşkünlerinin en köklü hastalıklarından birine çare buluyor: erken sahip olma! Bir pazarlama taktiği olarak piyasaya sürülmeden çok önce tanıtılan ve beklenti yaratılan yeni ürünlere çıkar çıkmaz sahip olmak isteyen kişilerden ön siparişleri alan site aynı zamanda bu tip ürünleri satan firmalar için de bir platform oluşturuyor. Bağlantı : http://preorder.it/
Kaynak : veteknoloji.com

YouTube'dan zengin olanlar!

YouTube'dan zengin olanlar ne kazandı?Dünyanın en büyük video portalı olan YouTube'un kurucuları ve yatırımcıları ne kazanmıştı?YouTube'un Viacom ile olan mahkemesinde pek çok yasal belge ortaya çıktı.
Bunlardan birisi çok ilginçti, Google'un YouTube'u satın alma sürecinde kim, ne kadar kazandı ortaya koyuyordu.
YouTube'un kurucularından Chad Hurley, 2006 yılında gerçekleşen 1.65 milyar dolarlık satıştan 334 milyon dolar kazanmış. Diğer kuruculardan Steve Chen 301 milyon dolar kazanırken, Jawed Karim 66 milyon dolar almış. YouTube'un arayüzünü tasarlayan Christina Brodbeck 9.09 milyon dolar almış.
Elbette bu paralar, Google hissesi olarak verilmiş; Google hisseleri ise büyük kazanç sağlamış. YouTube'a fon sağlayan Sequoia Capital'in 9 milyon dolarlık yatırımı ise ona 516 milyon dolar olarak geri dönmüş. Arts Capital'in de 3 milyonluk yatırımını ona 85 milyon dolar olarak dönmüş.
Kaynak : Veteknoloji.com

28 Mart 2010 Pazar

Dijital satışlar CD'yi öldürüyor mu?



CD düştü dijital satışlar yüzde 35 arttı.


Dijital müzik satışlarının önemi dünya müzik endüstrisinde büyük bir hızla artıyor. Örneğin Warner Music Group'un gelirlerinin yüzde 35'i dijital satışlardan geliyor ve 184 milyon dolarlık bir hacişm yaratıyor. Buna karşın CD satışları büyük bir hızla düşüyor. Bu nedenle korsanla mücadele de şirketler için oldukça önemli. Özellikle internette videoların webden indirilmesine aracılık eden bazı programların varlığı, korsancıların işini kolaylaştırıyor.


Dijital satışlar CD'yi öldürüyor mu?


CD düştü dijital satışlar yüzde 35 arttı.

Dijital müzik satışlarının önemi dünya müzik endüstrisinde büyük bir hızla artıyor. Örneğin Warner Music Group'un gelirlerinin yüzde 35'i dijital satışlardan geliyor ve 184 milyon dolarlık bir hacişm yaratıyor. Buna karşın CD satışları büyük bir hızla düşüyor. Bu nedenle korsanla mücadele de şirketler için oldukça önemli. Özellikle internette videoların webden indirilmesine aracılık eden bazı programların varlığı, korsancıların işini kolaylaştırıyor.

Çok farklı bir web tarayıcı; İndirin!



Farklı bir internet tarayıcı: Kylo.

IE'yi, Firefox'u, Chrome'u unutun: Kylo adındaki bu yepyeni tarayıcı diğerlerine hiç benzemiyor...


Windows ya da Mac, evinizde oturma odanızın merkezine dev ekran bir LCD ya da plazma televizyon, bir de bilgisayar koyduysanız bu internet tarayıcı sizin için düşünülmüş.

Kylo, evinde koltuğun rahatlığında internet üzerinden video izlemeyi sevenler için tasarlanmış yeni bir internet tarayıcı. Masaüstü, dizüstü ya da mobil cihazlardan tamamen farklı bir tasarıma sahip.

Ekranında 128 dev tuş var ve bunlar YouTube, Hulu, Netflix, Amazon Video, Pandora, ESPN, NBC, CBS, ABC, Fox gibi internet üzerinden akıcı video hizmeti sunan sitelere açılıyor. Kablosuz bir fare ya da havada çalışan fare türevlerinden biriyle klavyeye gerek kalmadan internet üzerinden video izleyebiliyorsunuz.

Hangi tarayıcı motorunu kullanıyor?

Kullanıcı arayüzünün detaylarıyla devam etmeden önce bu internet tarayıcının Mozilla Firefox temelli olduğunu da belirtelim.

Firefox kadar hızlı çalışan tarayıcının tasarımı geniş ekrandan maksimum verim sağlayacak şekilde hazırlanmış. Mümkün mertebe az tıklama ile kullanıma yönelik. Fontlar ve ikonlar uzaktan görülebilecek şekilde büyük.

Adres satırı ekranın alt kısmında yer alıyor ve ister kablosuz klavye, ister sanal klavye ile buraya istediğiniz adresi yazabilir, Google, Bing, Yahoo vb arama motorlarını varsayılan yaparak arama yapabilirsiniz.

Elbette esas tasarım amacı en yaygın kullanılan video paylaşım siteleri üzerinden hızlı bir şekilde medya içeriği aktarmak ve geniş ekranda en iyi şekilde göstermek.

Download: Kylo

Kaynak : Veteknoloji.com

Çok farklı bir web tarayıcı; İndirin!



Çok farklı bir web tarayıcı; İndirin!


Farklı bir internet tarayıcı: Kylo.

IE'yi, Firefox'u, Chrome'u unutun: Kylo adındaki bu yepyeni tarayıcı diğerlerine hiç benzemiyor...

Windows ya da Mac, evinizde oturma odanızın merkezine dev ekran bir LCD ya da plazma televizyon, bir de bilgisayar koyduysanız bu internet tarayıcı sizin için düşünülmüş.

Kylo, evinde koltuğun rahatlığında internet üzerinden video izlemeyi sevenler için tasarlanmış yeni bir internet tarayıcı. Masaüstü, dizüstü ya da mobil cihazlardan tamamen farklı bir tasarıma sahip.

Ekranında 128 dev tuş var ve bunlar YouTube, Hulu, Netflix, Amazon Video, Pandora, ESPN, NBC, CBS, ABC, Fox gibi internet üzerinden akıcı video hizmeti sunan sitelere açılıyor. Kablosuz bir fare ya da havada çalışan fare türevlerinden biriyle klavyeye gerek kalmadan internet üzerinden video izleyebiliyorsunuz.

Hangi tarayıcı motorunu kullanıyor?

Kullanıcı arayüzünün detaylarıyla devam etmeden önce bu internet tarayıcının Mozilla Firefox temelli olduğunu da belirtelim.

Firefox kadar hızlı çalışan tarayıcının tasarımı geniş ekrandan maksimum verim sağlayacak şekilde hazırlanmış. Mümkün mertebe az tıklama ile kullanıma yönelik. Fontlar ve ikonlar uzaktan görülebilecek şekilde büyük.

Adres satırı ekranın alt kısmında yer alıyor ve ister kablosuz klavye, ister sanal klavye ile buraya istediğiniz adresi yazabilir, Google, Bing, Yahoo vb arama motorlarını varsayılan yaparak arama yapabilirsiniz.

Elbette esas tasarım amacı en yaygın kullanılan video paylaşım siteleri üzerinden hızlı bir şekilde medya içeriği aktarmak ve geniş ekranda en iyi şekilde göstermek.

Download: Kylo


DAF Park Isıtıcı Arızası | Daf Parking Heater Setting | Kalibrasyon Yapma | Webasto Arıza Kodları

 Daf XG XF CF Serilerinde bulunan PARK ISITICI yani Webasto kalibrasyonunu göstereceğim. Aracımızın öncelikle soğuk olması gerekiyor sulu w...